Akra Talks’ın son konuğu Aret Vartanyan’dı

ARET VARTANYAN “Kişisel gelişim değil, kişisel dönüşüm. Sadece isteyerek olmaz, inanarak olur”

TURİZMİN SESİ

Kalabalık bir dinleyici kitlesiyle buluşan yazar, bilinenin aksine yaşam koçu olmadığını, bu fikrin tamamen karşısında olduğunu söylerken kimsenin bir başkasına hayatı öğretemeyeceğini anlattı. Duygulara dokunarak konaklamayı, benzerlerinden farklı bir deneyime dönüştürmeyi hedefleyen AKRA, yeni nesil otelcilik konsepti Urban Social’ı Türkiye turizmine kazandırdı. Misafirlerin kalbine dokunup benzersiz bir deneyim ve iyi anılarla AKRA’dan ayrılmalarını hedefleyen Urban Social çalışmalarının bir halkası olan Akra Talks (Akra Sohbetleri) etkinliklerinde Yapımcı Elif Dağdeviren moderatörlüğünde bu kez Aret Vartanyan, Antalyalılar ve otel misafirleriyle buluştu. 
 
“Kişisel gelişim fikrine karşıyım önemli olan dönüşümdür”
Türkiye’nin en büyük kişisel dönüşüm platformunu kuran, kitapları çok satanlar listesinin ilk sıralarında yer alan, Harvard Üniversitesi’nde iki yıl teoloji okuyan, başarıya giden yolun öncelikle kendine inanmaktan geçtiğini söyleyen Aret Vartanyan; “Son yıllarda kişisel gelişim diye bir furyadır gidiyor. En ağır şekilde karşısında duran kişilerden biriyim. İşin cılkı çıktı. Herkes yaşam koçu, herkes hayatı çözmüş… Emekli olan yaşam koçu, iş bulamayan yaşam koçu… Kimse kimseye hayatı öğretemez, kimse  kimsenin hayatını değiştiremez. Yaşam sadece yaşayarak öğrenilir” dedi. 
 
Kendisinin yaşam koçu olmadığını söyleyen Vartanyan; “Ne yaşam koçuyum, ne guruyum… Ben insana inanıyorum. İnsanlar hep birilerinin onlara ne yapmalarını söylemesini ve hemen mutlu olmak istiyor. Bense bunların hepsinin yalan olduğunu söylüyorum.  Asıl kaynağa parmak basmıyoruz. Yoga, reiki oradan oraya dolaşıyor insanlar. Pozitif düşünme, anı yaşama, evrene mesaj yollama; bunlar güzel ama sadece istemekle olmuyor, o zaman sadece koca bir hayal olarak kalıyor. Sorunların hemen çözülmesi diye bir mucize yok. İstemekten daha da önemli olan inanmak ve mücadele. Bunların hepsi bir süreç. Kaynağa inmek lazım… Ve en önemli olan da kendine inanmak” dedi. 
 
“İnsanlar Kendi Hayatlarının Senaryolarını Yazabilmeli”
Toplumsal roller ve sorumluluklar arasında sıkışmış günümüz modern insanının anı yakalamaktan uzaklaştığını anlatan Aret Vartanyan, hep bir sonrasını düşünmenin ya da geçmişe saplanıp kalmanın kişiyi “ben” olmaktan uzaklaştırdığı anlattı. İnsanlar kendi hayatlarının senaryolarını yazabilmeli, diyen yazar, yaşamdaki esas mutluluğun “kendine inanmaktan” geçtiğini söyledi. Korku ve endişe halinin insanı “ben” olmaktan, kendini ifade etmekten uzaklaştırdığını ve sevgiyi paylaşmanın zorlaştığını da söyleyen Vartanyan,  “Kişisel Dönüşüm”ün önemli olduğunu anlattı. “Ne geçmişe saplanıp kalmak ne de gelecekten korkmak bir işe yaramaz” derken, bugünün de en önemli noktasının kendine değer verip, kendi kararlarını alabilmek ve gece yatağa huzurla yatabilmek olduğunu söyledi. Bu keyifli sohbet, soru cevap bölümünün ardından imza ile devam ederken, Aret Vartanyan tüm katılımcıları tek tek kucakladı, fotoğraf çektirdi.