Akdeniz'de 5 yüz kilometreden fazla kıyı şeridinde iyileştirme ve iklim değişikliğine karşı koruma önlemleri alınacak

Akdeniz Koruma Derneği’nin 2012 yılında Gökova Körfezi’nde başladığı deniz koruma çalışmaları, Muğla ve Antalya arasındaki beş yüz kilometreden fazla kıyı şeridine yayılıyor

TURİZMİN SESİ


Tehdit Altındaki Coğrafyalar Programı kapsamında yürütülecek olan çalışmaları aktarmak üzere 6 Mayıs tarihinde Akyaka’da açılış toplantısı düzenlendi. Gökova Körfezi’nde 2012 yılından bu yana yürütülen deniz ve kıyı koruma çalışmalarından edilen kazanımları yaygınlaştırmak üzere Tehdit Altındaki Coğrafyalar Programı hayata geçirildi. Türkiye’deki uygulamaları Akdeniz Koruma Derneği tarafından yürütülen Programın açılış toplantısı Ula Kaymakamı Baha Başçelik, Ula Jandarma Komutanı J.Yzb.Mesut Yılmaz, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ile bölgedeki su ürünleri ve gezi tekneleri kooperatiflerinden 40 kişinin katılımıyla gerçekleşti.

Toplantıda bugüne kadar Gökova Körfezi Özel Koruma Bölgesi’nde denizel tür ve habitatların araştırılması ve korunması için hayata geçirilen çalışmalar ve bunların Tehdit Altındaki Coğrafyalar Programı ile nasıl ve nerelerde yaygınlaştırılacağı sunuldu. Akyaka Kıyı ve Deniz Koruma Alanları Araştırma Merkezi’nde gerçekleşen toplantı, kurum temsilcilerinin Programın en etkin şekilde uygulanabilmesi için görüş ve değerlendirmelerini aktarmasıyla son buldu.

Tehdit Altındaki Coğrafyalar ogramı  ile Türkiye’de Muğla ve Antalya illeri arasındaki beş yüz kilometreden fazla kıyı şeridinde iyileştirme ve iklim değişikliğine karşı koruma önlemleri alınacak. Akdeniz keşiş foku, orfoz, deniz çayırları, kum köpekbalığı gibi nesli tehdit altındaki türlerin yaşam alanlarına yönelik koruma çalışmaları hayata geçirilecek. Tüm bu çalışmalarla denizel türlerin azalması, habitat tahribatı ve iklim değişikliğinin etkilerinden olumsuz etkilenen kıyı balıkçılığı da desteklenecek.

Ula Kaymakamı Sayın Baha Başçelik; “Gökova Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde denizel biyoçeşitiliğin azalması, habitatların zarar görmesi ve bunların sonucu olarak kıyı balıkçılarının gelirinin düşmesi üzerine tüm tarafların katılımıyla, 2010 yılında körfezde altı adet balıkçılığa kapalı alan ilan edildi. Bu tarihten sonra bu sınırların aktif olarak izlenip korunması, doğa sporları, denizi ve eşsiz manzarası ile bilinen Gökova Körfezi’nin, doğa koruma çalışmaları ile tanınmasını beraberinde getirdi. Bu çalışmaların Muğla ve Antalya kıyılarımıza umut olması gurur verici. Ülkemizin doğa koruma tarihine Gökova Körfezi’ni yazdıran ve kamu sivil toplum işbirliğinin iyi bir örneğini ortaya koyan tüm kurumlarımızı ve balıkçılarımızı tebrik ediyorum.” dedi.
Akdeniz Koruma Derneği Başkanı Zafer Kızılkaya şunları söyledi; “Körfez’deki balıkçılığa kapalı alanlarda yasa dışı avın izlenerek yetkili kamu kurumlarına gereken ihbarın yapılması için deniz korucu sistemini 2012 yılından bu yana uyguluyoruz. Bu çalışmanın tamamlayıcısı olarak hayalet ağların denizden uzaklaştırılması, Akdeniz keşiş foku, Kum köpek balığı ve iklim değişikliğinin denizdeki etkilerinin izlenmesi ve gereken önlemlerin alınması konusunda kamu kurumları ve su ürünleri kooperatifleri ile çalışıyoruz. Tüm bunlar körfezdeki balık tür ve popülasyonlarının artmasını bunun doğal sonusu olarak da kıyı balıkçılarının gelirinin %400 artmasını sağladı. 
Ula Kaymakamlığı, Ula Belediyesi, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Marmaris Liman Başkanlığı, Muğla Çevre ve Şehricilik İl Müdürlüğü, Muğla Tarım ve Orman Müdürlüğü, Akyaka Su Ürünleri Kooperatifi, Ege Üniversitesi’nin içinde bulunduğu büyük bir ekip olarak yürüttüğümüz bu çalışmalarla Gökova Körfezi, ülkemiz ve tüm Akdeniz için deniz koruma ve balıkçılığın desteklenmesi adına iyi örnekler arasına girdi. Bunların da ötesinde bugün buluşma nedenimiz olan Tehdit Altındaki Coğrafyalar Programı ile ülkemizde 500 kilometrelik kıyı şeridinde Gökova Körfezi’nde yürüttüğümüz çalışmaları yaygınlaştırma imkanını sağladı. Gökova Körfezi’nin ülkemiz ve Akdeniz havzasındaki diğer ülkeler için umut olmasında emeği geçen tüm kurumlara ve Akyakalı balıkçılara teşekkürü borç biliyorum” dedi.
2024 yılına kadar devam edecek olan program, Fauna&Flora International’ın ortaklığında Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Ege Üniversitesi ile koordineli olarak yürütülecek. Tehdit Altındaki Coğrafyalar Programı, Arcadia Fonu ve Cambridge Üniversitesi bünyesindeki Cambridge Koruma Girişimi’nin desteği ile oluşturuldu.