TURİZMİN SESİ
Tokalıoğlu, 8 yaşında annesinden öğrenerek dokumacılık yapmaya başladığını belirterek, çocukluğunda geleneksel dokuma işinin yaygın olarak yapıldığını ama gelişen teknolojiye karşı birçok kişinin zanaati bırakmayı tercih ettiğini söyledi.
Kendisinin geleneksel dokuma işini tüm olumsuz şartlara rağmen ısrarla sürdürdüğünü ifade eden Tokalıoğlu, "Kastamonu'da El Sanatları Merkezi ilk kurulduğunda dokuma yapacak kimse olmadığı için benden bu işi çalışanlara öğretmem konusunda yardım istendi. Biz dokuma işine tek tezgahla başladık. Zaman geçtikçe tezgah sayısı artmaya başladı.
Ben 5 yıl boyunca El Sanatları Merkezi'nde kadınlara dokumacılık yapmayı öğrettim. Yaptığımız dokumaları başka illere gönderdik. Diğer şehirlerden siparişler aldık. Zamanla da El Sanatları Merkezimizdeki dokuma tezgahlarının sayısı da çalışan sayısı da artı" dedi.
Yaptığı çalışmalar dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığından başarı sertifikası, Geleneksel Türk El Sanatları Vakfından ise ödül aldığını aktaran Tokalıoğlu, şunları kaydetti: "Yeni nesil de bu işi yapmazsa bir süre sonra yöresel el sanatları yok olacak. Kültürümüzün önemli bir parçası olan bu iş beni gençleştiriyor. Dokuma yapmaya başladığım an bütün düşünceleri bir kenara itiyorum ve rahatlıyorum. Özellikle eşim öldükten sonra dokumayı daha fazla yapmaya başladım. Bunu yaptıkça acımı unutuyorum. Eğer dokuma yapmazsam kendimi rahatsız hissediyorum, hastalanıyorum."