TURİZMİN SESİ
Haftanın ilk işlem gününde ise bu eğilimin devam ettiği görülürken altın fiyatları ons başına 1.312 dolara kadar çekildi. Geçen hafta Cuma günü dünya genelinde açıklanan zayıf imalat verilerine karşın ABD’de ISM imalat PMI verisinin yükselmesi Amerikan ekonomisinin gücünü koruduğunu gösterirken tarım dışı istihdamın da aynı şekilde beklentilerin çok üzerinde artması dolar endeksinde yükselişe neden olarak altın fiyatlarının baskılanmasına neden oluyor. Öte yandan geçen hafta gerçekleştirilen ticaret görüşmelerinden nihai bir sonuç çıkmazken Çin’in Cuma günü ABD’den en az 1 milyon ton soya fasulyesi aldığı belirtildi.
Altın fiyatları geçen hafta Çarşamba günkü Fed açıklamaları ve ardından Fed Başkanı Jerome Powell’ın güvercin duruşunu sürdürmesiyle birlikte keskin bir ralli yaparak Nisan’dan bu yana en yüksek seviye olan 1.326 dolara kadar çıkmıştı. Daha sonra Amerikan ekonomisinden gelen güçlü verilerle birlikte dolar endeksinin yükselmesi altın üzerinde baskı oluşturdu ve fiyatlar 1.312 dolara kadar düştü. Açıklanan güçlü veriler Amerikan ekonomisinin yavaşlamasına dair endişeleri bir miktar azaltırken Fed’in önümüzdeki dönemde güvercin duruşunun değişebileceği belirtiliyor.
Amerikan hükümet kapanması nedeniyle açıklanamayan ekonomik verilerin gelmeye başlaması ile birlikte bugün açıklanacak olan ABD fabrika siparişleri verisine değinen DailyFX Kur Analisti Ilya Spivak, Cuma günü açıklanan güçlü verilerin devam etmesi yatırımcıları Fed’in daha az güvercin olabileceği beklentisine yöneltirken altın fiyatlarının baskılanacağını belirtti.
Spot altın 11:41 itibariyle 1.312 dolardan işlem görürken dolar endeksinin 95,70’e yükseldiği görülüyor.
Öte yandan geçen hafta ABD ve Çin arasında gerçekleşen ticaret görüşmeleri sonrasında Çin’in Cuma günü ABD’den en az 1 milyon ton soya fasulyesi satın aldığı belirtildi. Reuters’ın haberine göre 1 ile 2,2 milyon ton arasındaki siparişin Nisan ve Temmuz arasında teslim edileceği belirtilirken Çin’in daha fazla soya fasulyesi alımı yapmayı taahhüt ettiği vurgulandı.
Görüşmelerin en önemli konusu olan fikri mülkiyet haklarında ilerleme kaydedilemediği belirtilirken The Economist Asya ve Çin Analisti Nick Marro, anlaşma için önemli olan noktanın Çin’in iş ortamında yaptığı reformlar olduğunu belirterek, Çin’in daha çok Amerikan malı satın almaya istekli olmasının bir farklılık yaratmadığını söyledi. Öte yandan Cuma günü Bloomgberg’e açıklamalarda bulunan Ulusal Ekonomi Danışmanı Larry Kudlow görüşmelerde “iyi bir hava” yakalandığını belirterek, “Henüz bunu kağıda dökmeye hazır değiliz, doğrusu bundan oldukça uzağız, önümüzde yapılacak çok iş var ancak bununla birlikte Çinlilerin pek konuşmak istemediği özel konularda bazı yeni zemin arayışlarına giriştik,” ifadelerini kullandı. Çin Sosyal Bilimler Akademisi ABD-Çin Uzmanı Lu Xiang ise South China Morning Post’taki açıklamasında iki tarafın daha teknik meseleler üzerine görüşmeleri devam ettirmek üzere 1 Mart’tan önce tarife artışlarını askıya alma yoluna gidebileceğini belirtti.
90 günlük ticari ateşkes 1 Mart’ta sonlanacak ve eğer o zamana kadar anlaşma gerçekleşmezse Amerikan tarafı ithal edilen 200 milyar dolarlık Çin ürününe uygulanan %10’luk vergiyi %25’e çıkaracak. İki ülke ticari temsilcilerinin Şubat ortasında Çin’de görüşmesi beklenirken ABD Başkanı Trump’ın Çin lideri Xi Jinping ile ay sonunda görüşebileceği iddia ediliyor.