60 YILDIR KUMAŞA BASKI YAPIYOR

Mardin'de yaşayan Nasra Çilli, yaklaşık altmış yıldan beri babasından miras kalan kumaşa baskı sanatını sürdürüyor

TURİZMİN SESİ


Diller ve dinler kenti olarak adlandırılan Mardin'de yaşamını sürd üren 85 yaşındaki Süryani Nasra Çilli, babasından kalma mesleği, tahta kalıp, kök boyalar kullanarak sürdürüyor. Çizdiği çeşitli figürleri ilkel yöntemlerle yaptığı baskı işiyle kumaşa yansıtan Çilli, ortaya çıkardığı eserleriyle işini başarmanın mutluluğunu yaşıyor. Çilli'nin Yaptığı baskılı kumaşlar daha çok kiliselerde kullan ılıyor. Türkiye ve Dünya'daki birçok kilisenin ayin perdesi baskısını yaptığını anlatan Nasra Çilli, AA muhabirine, babasından miras kalan armut ağacından yapılmış kalıplarla altmış yıldan beri baskı sanatını sürdürdüğünü ifade etti.

Gelirin az olduğunu, ancak bu sanatı severek yaptığını söyleyen Çilli, yakınlarından kimsenin baskı sanatını öğrenmek ve sürdürmek istememesinden üzüntü duyduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Ben baskı sanatını babamdan öğrendim. O vefat ettikten sonra miras bıraktığı armut ağacından baskı kalıplarıyla, kök boya kullanarak kiliselere ayin, evlere pencere perdesi baskısı yaparak geçimimi sağladım. Bugüne kadar Türkiye'de ve Dünya'da bulunan çok sayıda kilisenin ayin perdesinde benim emeğim ve göz nurum var. Dünyanın bir çok kilisesindeki ayin perdelerindeki baskılar benim eserimdir. En büyük üzüntüm ben öldükten sonra bu sanatı devam ettirecek birinin olmamasıdır."

Babası İshak Çilli'nin Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü'nün portrelerini baskı yaparak kendilerine gönderdiğini ve Mustafa Kemal Atatürk'ün de babasına teşekkür belgesi gönderdiğini söyleyen Nasra Ç illi, "Babam dayanıklı ağaçlardan basma kalıplarını kendi yapardı. Kök boyayı da kendisi hazırlardı. O zaman şartlar daha zordu. Babam, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını çok seviyordu. Atatürk, Fevzi Çakmak ve İnönü'nün portrelerini baskı yöntemi ile yapıp onlara hediye gönderdi. Atatürk de babama teşekkür belgesi gönderdi ve babamı Ankara'ya davet etti" şeklinde konuştu.

Mardin'i çok sevdiğini, geçmiş yıllarda çok yokluklar ve sı kıntılar yaşamasına rağmen hiçbir zaman başka yere gitmeyi düşünmediğini anlatan Çilli, Mardin'e gelen çok sayıda turistin evine gelerek çalışmalarını izlediklerini ve evinin baskı müzesi gibi olduğunu ve gelen herkese kapısının 24 saat açık olduğunu söyledi. Okuma yazması olmadığını sözlerine ekleyen Çilli, şunları kaydetti: "Kiliseler için hazırladığım ayin perdelerine ruhani lider portrelerini yapıyorum. Divan, masa örtüleri ve pencere perdelerinde ise bitki ve hayvan figürlerini işliyorum. Yabancı bir ressam beni ziyarete gelmişti ve bana Picasso gibi resim yaptığımı söyledi. Picasso'nun tabloları çok pahalıymış, kendisi de çok ünlü. Yaptığım baskıların ünlü bir ressamın resimlerine benzetilmesi beni mutlu etti."