TURİZMİN SESİ
42.Turizm Haftası Etkinliklerinin açılış törenine, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB Genel Sekreteri Bedirhan Bayka, TÜROB Başkanı Timur Bayındır, TÜROB Genel Müdürü İsmail Taşdemir, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin de açılış törenine katılım gösterdi.
Açılış töreninde ilk konuşmayı İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz yaptı. İstanbul’un 195 ülkeden turist ağırladığına dikkat çeken Yılmaz; İstanbul’un zengin tarihini ve kültürel değerlerini, coğrafi güzelliklerini Dünya’ya tanıtmak için herkese önemli görevler düştüğünü ifade etti. 2018 yılının ilk iki ayında İstanbul’un yaklaşık 1 milyon 825 bin turisti ağırladığını söyleyen Yılmaz, istatistiklerin bu şekilde seyretmesi halinde 2015 yılında kaydedilen 12 milyon turist rekorunu geride bırakan bir sonuç elde edileceğini belirtti. Bu rakamın İstanbul gibi önemli güzelliklere ve değerlere sahip olan bir şehir için yeterli olmayacağını vurgulayan Yılmaz; “biz bu rakamın İstanbul gibi bir şehir için az olduğunun fakında ve bilincindeyiz. Önümüzdeki senelerde Bakanlığımız başta olmak üzere, Valiliğimiz, Belediyemizin katkı ve çalışmaları, sektörümüzün duayenleri ve temsilcileriyle işbirliği içerisinde İstanbul turizmini daha yukarılara taşıyacağız” dedi. Turizm Haftası’nın İstanbul turizmi için yeni bir atılım döneminin başlangıcı olacağına inandığını belirten Yılmaz; “zaten karşımızda gördüğümüz tablo da bunun güzel bir işareti oluyor. İstanbul’da nefes alıyorsak; İstanbul’a nefes vermenin, renk vermenin temel sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal kürsüye geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul’un çok önemli turizm potansiyeline sahip olduğuna bunun yeterince kullanılmadığına dikkat çekti. İstanbul’un yılda 30 – 35 milyon turist çekme potansiyeli olduğunu ifade eden Uysal; İstanbul’u Paris ile kıyasladığımızda turistik açıdan, kültürel değerler bakımından İstanbul’un eksiği yok, fazlası var. Demek ki İstanbul’un başka bir takım eksikleri var. Biz idareciler olarak, turizmciler ve İstanbul halkı olarak yapmamız gerekenler var” dedi.
Türkiye’nin güneş – kum – deniz turizminde önemli bir yere geldiğini belirten Uysal; “80’li yıllarda güney illerimizde turizm hareketinin bu seviyelere geleceği tahmin edilmiyordu. Bu alanda rekabet açısından çok iyi durumdayız. Fakat İstanbul turizminde istenen noktaya, o rekabet noktasına gelemedik” dedi. Geçtiğimiz günlerde turizmciler ile bir toplantı yaptıklarını söyleyen Uysal; idareciler olarak yapılması gerekenleri yapmaya başlayacaklarını bu yıl içeresinde özellikle Tarihi Yarımada’ya yönelik yeni çalışmalar yürüteceklerini belirtti.Paris’e yönelik konaklama rakamlarının 5 – 6 gün seviyesinde, İstanbul’da ise 2 – 2.5 gün olduğunu ifade eden Uysal, İstanbul’un da bu seviye ulaşması için çalışmalara başlayacaklarını açıkladı. Uysal, konuşmasının sonunda gerekli adımların atılması ve gerekli çalışmaların yürütülmesi halinde 10 yıl içerisinde İstanbul turizminin bugünkü durumunun 3 – 4 katına ulaşacağını öngördüğünü belirtti.
Açılış töreninde üçüncü olarak konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Türkiye turizminin gelişimini 3 dönem altında ele alınması gerektiğini belirtti.Turgut Özal döneminde kamu arazilerinin turizm yatırımlarına tahsis edilmesiyle turizm alanında ilk atılımın gerçekleştiğini ifade eden Arısoy; bu 3 dönemi şu başlıklar altında değerlendirdi:“Turgut Özal’ın başlattığı turizm hamlesiyle kamu arazileri turizm yatırımlarına tahsis edilmesinin yanı sıra bu dönemde önemli halka ilişkiler kampanyalarının yürütüldüğünü hatırlıyorum. İkinci dönem ise Sayın Cumhurbaşkanımızın kurduğu AK Parti’nin 2002 yılında iktidara gelmesiyle başladı. Bu ikinci dönemde ulaşım altyapıları anlamında hava – kara ve deniz ulaşımlarında önemli adımlar atıldı. Bunun yanı sıra turizm tesislerimizin kalitesi yükseldi. Bu evreyi de kabaca böyle özetliyorum. Türkiye turizminin 3. Dönemi ise 15 yıl sonra 2017 yılının Kasım ayında düzenlenen Turizm Şurası ile başladı. Dolayısıyla içerisinde bulunduğumuz üçüncü evrede Türkiye, dünyanın en önemli 6. Turizm destinasyonu olma konumuna yükseldi. Bu büyük başarıdır.”2015 ve 2016 yıllarında yaşanan talihsiz olaylar nedeniyle yaşanan düşüş ve olumsuz süreçleri Türkiye turizminin çok kısa bir sürede atlatmayı başardığına dikkat çeken Arısoy; “2017 yılında Türkiye turizm otoritelerini şaşırtacak şekilde yeniden toparlanma süreci sergiledi” dedi. “İstanbul’a dair kurulacak özlü cümleleri edebiyatçılara bırakıyorum ama…” 2018 yılının Türkiye turizminin “altın yılı” olacağını ifade eden Arısoy; bu yılki 40 milyon turist hedefine ulaşılmasına yönelik inancının tam olduğunu vurguladı. İstanbul’un sahip olduğu turizm potansiyeli açısından istenilen seviyede olmadığına dikkat çeken Arısoy; İstanbul turizminin geliştirilmesi için yapılması gerekenlere ilişkin şunları söyledi: “İstanbul turizmde çok daha iyi olmalıdır. İstanbul’a dair kurulacak özlü, güzel cümleleri edebiyatçılara bırakıyorum ama İstanbul’un turist sayısı, konaklama rakamları, İstanbul’un turizm gelirleri hiçbirimizin arzu ettiği düzeyde değil. Şehirlere yönelik bir pazarlama anlayışını geliştirmemiz lazım. Aslında İstanbul’da bir miktar eksikliğini çektiğimiz şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Kamu kurumları, turizm sektörünün temsilcileri, turizm sektörünü temsil eden sivil toplum kuruluşları el birliği ile bu alanda yeni bir yapı oluşturmalıyız. Bakanlık olarak İstanbul’un tanıtımı, İstanbul için elimizden geleni her zaman yapmaya özen göstereceğiz.” Arısoy, son olarak turizm sektöründe rekabette ülke olarak çok iyi bir noktaya geldiğimizi, turizm paydaşları olarak iş birliğinin daha da yoğunlaştırılması halinde bu bayrağı daha da yukarılara taşıyacağımıza inandığını belirtti.