• BIST 8850.18
  • Altın 3012.611
  • Dolar 34.2571
  • Euro 36.7423
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

YALI HAYATI, ZENGİNLE FAKİRİ AYIRDI

YALI HAYATI, ZENGİNLE FAKİRİ AYIRDI
Marmara Belediyeler Birliği'nde “Bir Antikacı Dükkânı Olarak İstanbul” konferansı veren Araştırmacı-Yazar Ekrem Işın, İstanbul'daki sosyal farklılıkların şehre kattığı kültürel zenginlikleri anlattı
TURİZMİN SESİ
Marmara Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen “İstanbul Dersleri” ana başlıklı bilimsel eğitim programlarına “Bir Antikacı Dükkânı Olarak İstanbul” konulu konferansla devam edildi. Marmara Belediyeler Birliği'nin Eminönü'nde bulunan merkez binasında gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını yapan Birlik Danışmanlarından Doç. Dr. Nail Yılmaz, İstanbul'un tarih boyunca birçok kültürel zenginliğe, sosyal gruba ve farklı milliyetlere tabi topluluklara ev sahipliği yaptığını, bu kültürel ve etnik farklılıkların şehrin kimliğinin oluşmasında önemli katkılar sağladığını söyledi.

Araştırmacı Yazar Ekrem Işın sözlerinin başında şehirde İstanbul'a özgü kültürel ve sosyal bir karmaşa olduğunu söylerken, “Avrupa'nın birçok şehrinde bunu göremezsiniz. İstanbul arkeolojik bir çalışma alanı gibi; bütün kültürler iç içe geçmiş durumdadır” derken, açıklamalarının devamında, “Bazen bir bardak, bazen bir çömlek insanı geçmişe götürür. Bazen de bir çeşme veya bir ağaç, insanı geçmişe götürür. İnsanı eskiye götüren bu değerler ne kadar önemliyse, İstanbul'un kültürel zenginlikle dolu olan her bir köşesi de ayrı bir değerde, ayrı bir lezzettedir” dedi.

“YALI HAYATI, ZENGİNLE FAKİRİ AYIRDI”
Ekrem Işın sözlerinin sonunda, “İstanbul'da zenginle fakirin bir arada olması bir anlamda sosyal sigortaydı. Asırlarca süren bu toplumsal dayanışma Tanzimat'a kadar böyle gelmiştir. Ancak Tanzimat'la birlikte Boğaziçi'ne, yani yalılara zenginlerin kaymasıyla bu birliktelik çökmeye başlar ve İstanbul'un zenginleri halkın içinden kopar. Bu yönüyle Boğaziçi'ndeki yalılar zenginle fakiri ayırmış, sosyal çöküntünün temelleri atılmıştır” diye konuştu.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21