TURİZMİN SESİ-ERDOĞAN AKTAŞ
VAN-Vali Münir Karaloğlu, doğu ile batının kucaklaşması, ön yargıların giderilmesi noktasında kongrelerin Van'da yapılmasının önemli olduğunu belirterek Bilim adamlarımız zaten Antalya'dan, İstanbul'dan bıkmış durumda. Artık bilimsel toplantıların bu bölgede özellikle de Van'da yapılmasını arzu ediyoruz dedi.
IX. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Gastroenteroloji Sempozyumu Van'da turistik bir otelde başladı. Sempozyumun açılışına katılan Van Valisi Münir Karaloğlu da bir konuşma yaptı. Bilimsel toplantının özellikle de Gastroentroloji gibi önemli bir toplantının Van'da yapılmasını önemine değinen Karaloğlu, düzenleme kurulunda emeği geçenlere teşekkür etti.
-VAN, BİLİMSEL KONGRELE TALİP
Doğu ile batının kucaklaşması, ön yargıların giderilmesi noktasında kongrelerin Van'da yapılmasının önemli olduğuna vurgu yapan Karaloğlu, Bilim adamlarımız zaten Antalya'dan, İstanbul'dan bıkmış durumda. Artık bilimsel toplantıların bu bölgede özellikle de Van'da yapılmasını arzu ediyoruz dedi. Ulusal ve uluslararası kongrelerin Van'da yapılması için konaklama ve sosyal donatılardaki eksikliklerin giderilmesi için önemli yatırımlar yapıldığını anlatan Karaloğlu, Şuanda içerisinde bulunduğumuz otel 5 yıldızlı ve Van'ın ilk oteli. Güzel bir tesis oldu. İkincisi 2012 yılının ilk aylarında açılacak. Üçüncü ve dördüncüsü yapılması için sırada bekliyor. O noktada sizi burada ağırlamak, memnun etmek daha kolay diye düşünüyorum
-VAN, BÖLGENİN ÖNEMLİ MEDENİYET MERKEZİ
Van'ın aynı zamanda bölgenin önemli medeniyet merkezlerinden biri olduğunu ifade eden Karaloğlu; Van, medeniyetlerin sürekli sahip olabilmek için kavga ettikleri, didiştikleri bir merkez. Bugün elimizdeki arkeolojik bölgelere göre Van'daki yaşamı M.Ö. 7-8 bin'lere kadar götürmek mümkün. Ama daha çok bilineni bölgede bugüne kadar en önemli medeniyeti kurmuş olan ve Van'ı da 'Tuşpa' adıyla 300 yıl başkent olarak kullanmış olan Urartu Medeniyeti'dir. Milattan önce 2900'lü yıllarda başlayıp 300 yıl, Van'ı başkent olarak kullanmış. Bugün hala Urartu'dan kalan eserleri kullandığımız su kemerlerini, su bentlerini, su kanallarını, bıraktıkları kalelerin hala ihtişamlı bir şekilde ayakta olduğu bir şehir Van
-VAN'IN ÜZERİNDEKİ KÜLLER ÜFLENDİ
Van şehrinin 1915 yılında yaşadığı talihsiz olayları da anımsatan Karaloğlu, o bölgede 70 bin insan yaşarken bugün orasının terk edilen bir alan olduğunu kaydetti. Van Valiliği'nin eski Van şehrinde çok önemli çalışmaları olduğunu anlatan Karaloğlu, şunları kaydetti:Şuanda Hüsrevpaşa Külliyesini ayağa kaldırıyoruz. Restorasyon çalışmaları bitmek üzere. Kayaçelebi Camii'ndeki restorasyonlarımız bitiyor. Horhor Camii'nin kazı çalışmaları bitti, 28 Eylül'de ihalesi var. Bu camimiz ayağa kaldırılıyor. Van Kalesi'nin zirvesinde bulunan ve Kanuni Sultan Süleyman'ın Van'ı fethinde ilk namazı kıldığı Süleymanhan Camii'nin restorasyonu geçen yıl bitirildi ve ibadete açıldı. Van'ın üzerindeki küller üflendi. Yavaş, yavaş tarihi değerler ve güzellikler ortaya çıkıyor. Güvenlik sorunumuz da hamdolsun, geçmiş yıllarda olduğu gibi yok. İnşallah en kısa zamanda var olanlarda ortadan kalkar. Artık bu bölgenin potansiyeli var, bu potansiyelleri kullanarak Van'ın ayağa kalkmasını istiyoruz. İnşallah birileri tekrar eteğimizden, paçamızdan tutup aşağıya çekmeye çalışmaz
-VAN'DA KIŞ TURİZMİ GELİŞİYOR
Vangölü Havzası çok önemli bir destinasyon merkezi. Doğusunda Van şehri, batısında Ahlat ve Tatvan. Ahlat'ta İslam dünyasının en büyük İslam mezarlığı bulunuyor. Burada çok önemli eserler var. Hemen arkasında Malazgirt, kuzeye doğru çıktığınızda Doğubeyazıt-İshakpaşa Sarayı, güneyde ise Hakkari-Berçelan yaylası, bu bölge Türkiye'nin görmeye değer en önemli destinasyonlarından birisidir. 1700 rakımla Van'da kış turizmi de önemli. Yeni yeni kış turizmine açılıyoruz. Doktorlar stresten kurtulmak için kaymayı severler. Doktorlarımızı kışın da Van'a bekliyoruz. Artık Abalı Kayak Merkezimiz var. Van Denizi'nin Turkuaz sularını seyrederek, kayma şansınız var. Kışın da kongreler Van'a bırakılabilir diye düşünüyorum Sempozyumun açılışında YYÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Faik Öner, Prof. Dr. Kürşad Türkdoğan ve Yard. Doç. Dr. Ahmet Cumhur Dülger de birer konuşma yaptı. 18 Eylül Pazar günü sona erecek olan sempozyumda Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden davet edilen konusunda uzman doktorlar çeşitli sunumlar yapacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.