TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, son günlerde hakkında ortaya atılan iddialara yazılı bir açıklama yaptı. Ulusoy'un açıklamasını dikkatinize sunuyoruz:
Değerli Meslektaşlarım,
Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu ile ilgili olarak, tirajı yüksek bir ulusal gazetede yayınlanan iddialar hakkındaki açıklamalarım, 08.07.2012 tarihinde cevaplandırılmış ve aynı gazetenin 10.07.2012 tarihli nüshasında da gayet net bir biçimde yayınlanmıştı. Ancak, görüyorum ki konu, bazı elektronik portallarda hala irdeleniyor ve bu kez TÜRSAB'ı da devreye sokarak, asılsız ve mesnetsiz iddialar öne sürülerek, sanki Kurumların çalışmalarını masaya yatırma görüntüsü verilerek, aslında kişilere tabir-i caizse sataşma yoluna gidiliyor. Öncelikle ifade etmeliyim ki, gerek TURİNG'in, gerekse TÜRSAB'ın ne yaptığı ortadadır. Bu Kurumların yönetimleri, ne yaptıklarını, neye karar verdiklerini gayet iyi bilmekte ve ona göre hareket etmektedirler. Ayrıca, yaptıkları her faaliyet, verdikleri her karar sonuç itibariyle hizmet ettikleri sektöre geri dönmektedir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Gerektiği zaman ve zeminlerde, bu açıklamalar yapılmış ve yapılmaktadır. Kaldı ki, ortada kanun ve nizamlara bir aykırılık var ise, Devletin mahkemeleri buna zaten müdahale etmektedir. Bu nedenle kimse kendisine "durumdan vaziyet" çıkartmaya kalkmasın, zira komik olmaktadır.Üstelik, TURİNG'den mahkeme kararıyla alındığıma dair asılsız ifadeler ise, amacını aşmaktadır. Kaldı ki, dayanaksız iddialarda bulunmayı kendilerine esas edinen bu kişilere, daha önce benzer bir konuda yaptıkları haberle ilgili olarak mahkemenin tekzip kararı verdiğini de özellikle ve özellikle belirtmek isterim. Diğer bir iddia ise, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın destekleme kararı aldığı projelerden; TÜRSAB'a ait olan "İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin Tanıtımı ve Ulaşılabilirliğinin Artırılması" Projesi ile TURİNG'e ait olan "İstanbul'da Turizm Merkezlerinin Çeşitlendirilmesi" Projesi ile ilgili eleştiriler.
Herkesçe bilindiği gibi, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın geçtiğimiz mayıs ayı içerisinde; Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşlara Yönelik Mali Destek Programı hayata geçirmiş olup, bu program çerçevesinde de muhtelif kuruluşlar, gerçekleştirmeyi planladıkları projeleri ile ilgili dosyalarını tamamlayarak süresi içerisinde Ajansa teslim etmişlerdir. Gerek TÜRSAB, gerekse TURİNG'in müracaatları da, diğer kuruluşlar gibi süresi içerisinde, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın kriterlerine uygun bir biçimde gerçekleştirilmiş ve kabul görmüştür.
Kaldı ki, bu Kurumlar ile İstanbul Kalkınma Ajansı arasındaki ilişkinin özeti şu şekilde olacaktır:
İlgili Kurumun, İstanbul Kalkınma Ajansı ile yaptığı anlaşma gereği; Ajansın ödeme kriterleri doğrultusunda, yirmibin kalemin üzerinde olan projelerde, satın alma konusu ihale usulü yapılmakta olup, iş bitiminde fatura/faturalar Ajansa ibraz edildikten sonra ödeme alınmaktadır. Yani; bu her iki proje de büyük ölçekli projeler olup, parasal katkılar çalışma bitiminde alınmaktadır. Konu bundan ibarettir. Kaldı ki, her iki Kurum'da kurumsal ve yasal haklarını kullanmaktadırlar.
Şimdi bazı kişilere bir tavsiyemiz olacak..
Bu ülkeye yıllardır çok değerli hizmetler veren bu iki Kurum için asla endişelenmesinler..
Zira; bu Kurumların yönetimlerinde olan kişiler, mesleklerinde son derece tecrübeli ve işlerine sahip, nerede ne yapacaklarını bilen kişilerden oluşmaktadır.
Böyle olduğunu da, yaptıkları çalışmalarla kanıtlamışlardır.
Ne demişler, "ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz." ...
Sağlık ve esenlik dileklerimle saygılar sunarım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.