TURİZMİN SESİ
İki ülke arasında turizm hareketliliğinin “kazan kazan" şeklinde iki ülkeyi de mutlu edecek şekilde olmasını istediklerin idile getiren İşler, “Sizi de bize bekliyoruz. İki ülke turizmcilerinin kazanması için iki ülke tek destinasyon projesini yaşama geçirmeliyiz" diye konuştu. “Turizmde Türk Yunan Sınır Ötesi İşbirliği” konulu panel Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Panele Foça Kaymakamı Ali Çetin, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, TÜROFED Başkan Yardımcısı Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, ETİK Danışma Kurulu Başkan Yardımcısı İlker Ünsever, Sakız Belediyesi Başkan Yardımcısı Apostolos Tziotis, Sakız Ticaret Odası Başkan yardımcısı George Georgoulis, Sakız Aile Konaklamaları Derneği Başkanı Dimitrios Kytrilakis, Mark Warner CEO’su Sue Thomas konuşmacı olarak katıldı. Panelin moderatörlüğünü Dokuz Eylül Üniversitesi Reha Midilli Foça Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Kozak yaptı. Panelde Yunanca-Türkçe çeviriyi Yoanna Hacısamuyiloğlu Taşkıran gerçekleştirdi.
Amaç ortak işbirliği
Panelin açılışında konuşan Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, “Amacımız iki yakanın birlikteliği. Ben 2004 yılında başkan olduğumdan beri çok sayıda benzer olaylar yaşadık. Depremler, yangınlar yaşadık. İyi günde kötü günde birbirimize destek olduk. Bizim yaşadıklarımız, atalarımız olan benim Kavala’dan gelen dedemle burada yıllarca yaşamış olan Hristo’nun hikayesidir. Bu toplantıyla amacımız iki yakada birlikteliği sağlarken ortak işbirliği için de öneriler sunmak. Keşke hepimiz ‘martılar kadar özgür olabilsek, hatta balıklar kadar vizesiz’ gidip gelebilsek. Bu coğrafya da hep beraber yaşıyoruz. Bu bizim için çok önemli bir duygu" diye konuştu.
Foça Kaymakamı Ali Çetin, “Dünyanın en güzel coğrafyalarından biri Ege. Egeliyim ben de Edremit tarafından. Egenin iki kıyısında yaşayan iki halk yıllarca burada birlikte yaşadılar ortak bir tarihi paylaştık. Turizm dünyada barışı getirecek en iyi faktör. Bu güzel coğrafyaya daha iyi daha güzel huzur ve barış bölgesi haline getirmek bizlerin elinde" dedi.
Panelin moderatörlüğünü yapan Prof. Dr. Metin Kozak, bir arama çalışması olan panelle “Türkiye ile Yunanistan arasında, sınır ötesinde nasıl işbirliği yapılabilir?" sorusuna yanıt aranacağını söyledi. Prof. Dr. Kozak, Yunanistan’dan gelen konuklara, son yıllarda adalara ciddi bir Türk akımı olduğunu belirterek Türkler’i Yunan Adaları’na çekme başarısını nasıl yakaladıklarını sordu.
82 bin Türk turist geldi
Sakız Aile Konaklamaları Derneği Başkanı Dimitrios Kytrilakis, Türkiye’den adalara çok sayıda gelen olduğunu onayladığı konuşmasında, Sakız Adası’na geçen yıl 82 bin Türk turistin giriş yaptığının saptandığını söyledi. Kytrilakis, bu sayının Yunanistan’a gelen tüm turistin yüzde 8’i olduğuna dikkat çekti. "Bu sayı oldukça önemli bir sayı. Türk turistlerin sayısı Yunanistan’ın genel turistinin yüzde 8'ini kapsıyor" diyen Sakız Aile Konaklamaları Derneği Başkanı Kytrilakis aynı başarıyı Avrupa’dan gelen turist sayısında gösteremediklerini de söyledi.
Türkiye’ye yakın olan beş adadan en çok Sakız’a ziyaretçi bulunmasının faklı nedenleri olabileceğini kaydeden Kytrilakis, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yakın adalar 5 tane. Sakız, Midilli, Rodos, Samos ve Kos adaları. İş adamı olarak baktığımda ben bunun nedenlerini şöyle sıralıyorum. İlk veri komşuluk. İkincisi, türk turist ülkesinden çıktığında hem yakın bir yere ama aynı zamanda Avrupa ülkesi bir yere gitmiş oluyor. Üçüncüsü bizim Türklerle eğlence anlayışımız aynı. Genel olarak ortak kodlarımız var. Bir diğer neden, orta sınıfı düşünecek olursak, Türkiye’deki orta sınıf müşteri neden güzelim Ege Kıyılarına gitmek varken adaya gelsin? Onu nedeni de bana göre sizde çok kaliteli oteller var ve bu oteller yüksek sezonda orta sınıf müşteriye pahalı geliyor ve adalar o zaman devreye giriyor. "
Türklerin Yunan adalarında kendini daha özgür hissettiğini gördüklerini de söyleyen Kytrilakis, kurulan dostluk ilişkilerinin de Türk müşterilerinin arka arkaya adaya gitmek için önemli bir neden oluşturduğunu belirtti.
Tarihi konular etkiliyor
Sakız Belediyesi Başkan Yardımcısı Apostolos Tziotis, Türklerin adalara yoğun ilgisinin tarihi konularla ilgili olduğunu söyledi. Yüzlerce yıl boyunca iki toplumun birlikte yaşadığını anlatan Tziotis, “Birbirlerini sevdiler ve işbirliği yaptılar. Başkan dün beni tanımadan önce kucakladı beni. Bunlar izdir, işarettir. Bunlar iki ülkenin daima işbirliği içinde olacağını, olmak zorunda olduğunu gösterir" diye konuştu. 82 bin kişinin 4 milyonluk bir kent olan İzmir için çok büyük bir sayı olmadığına da değinen Tziotis, 15 yıl önce Yunanlıların günübirlik alışveriş yapmak için Türkiye’ye geldiğini, şimdi de tek günlük alışveriş ya da ziyaretler için Türklerin geldiğini söyledi.
İki ülke tek destinasyon
Sakız Ticaret Odası Başkan yardımcısı George Georgoulis ise bir yıl sonra Sakız’da havaalanın genişleyeceğini ve charter uçaklarının artacağını belirtti. Georgoulis, “Benim sizin şimdiden önerim, iki ülke bir destinasyon şeklinde bir çalışma yapmak. Bunu yaparsak her iki ülkeye de yararı olacaktır" diye konuştu.
İki kültürün ortak yanı çok
İngiliz tur operatörü Mark Warner CEO’su Sue Thomas “Ben Yunanlı değilim, İngilizim. Ama şunu söyleyebilirim ki, kulaklarımı kapatıp dil farkını izlemediğimde hangi ülkede olduğuma şaşırıyorum. Yunanistan’dayken Türkiye’de hisediyorum. Demek yabancı olarak bakınca kıyılarda ya da adalarda aynı yerdeymiş gibi hisediyorum. Bu müthiş bir duygu. Çok ortak yönü olan iki kültür, dile, davranışlara, kültüre geçmiş çok ortak yanınız var" dedi.
Bir hafta, iki ülke, tek tatil
ETİK Başkanı Mehmet İşler, bu arama çalışmasının kıyının iki yakasındaki Türkiye ve Yunanistan’ın turizm potansiyelini artırmak için yapıldığını söyledi. “Biz ikili ilişkilerimizi geliştirerek, “Bir haftada, bir tatil, iki ülke" sloganıyla bir çalışma yapalım istiyoruz" diyen İşler, artık tüm dünyada değişim, dönüşüm ve işbirliğninin öne çıktığını kaydetti. Türkiye’den Yunanistan’a geçen yıl Türkiye’den toplam 1,5 milyon turist gittiğini söyleyen İşler, “Oradan gelen turist sayısı 200 bin. Oradan buraya gelen az. Biz bu sayıları, iki ülke işbirliğiyle artırabiliriz. Hatta ben bu arama çalışmasını Avrupa ülkelerinden turistin gelişini, adalardaki işbirliğiyle, kazan kazan yöntemiyle iki taraf için de nasıl artırabilirizin ön çalışması gibi görüyorum" diye konuştu.
Mehmet İşler, Türk misafirin niçin adalara gittiği sorusuna da ilişkin, "Hadi eskiden ucuzdu ama şimdi Euro, 5 lirayı geçti. Demek ucuzluk değil konu. Benim öngörüm, Türk turizmdeki tesisler çok yeni modern, konaklama konforları iyi. Yunanistan Adalardakiler ise taşımayla, inşaatla ilgili olanaklar ve bir kara parçasında olmadığı için biraz daha aşağıda diyebiliriz. Ancak neden Türkler ısrarla gidiyor. Bence, kendilerini orada özgür hissediyorlar rahat hareket ediyorlar. Destinasyon yönetimleri iyi. Bir adada dört ayrı koyda dört ayrı konseptte yerleşim var. Hidra adasında ayrı, Santorini’de, Pantos’ta başka, Midilli’de, Sakız’da başka konsept var. Her birinde başka neden oluşturdukları için tesis odaklı değil destinasyon odaklı tercih yapmaya neden oluyor. "
Sizinle rakip değiliz
Biz sizlerle rakip değiliz diyen Mehmet İşler, “Bundan sonrasında el ele verelim, nasıl iki ülkenin işbirliğini geliştiririz bakalım. Bizden size gidenler olsun, sizden bize gelenler olsun. Vizeyi kolaylaştıralım, anında vize verelim. Gelin bundan sonra ‘üç gün sizde, dört gün bizde’ ya da ‘dört gün sizde, üç gün bizde’ gibi bir tatil modeliyle, yeni ve dönüşen konulara geçelim. Kazan kazan yöntemiyle çalışalım. Biz rakip değiliz bundan sonrası için de dost olalım diyorum" diye konuştu.
Rekabet taviz getirir
ETİK Danışma Kurulu Başkan Yardımcısı Avukat İlker Ünsever ise, “Rekabet kapitalizm tarafından kutsallaştırılmış bir sözcük. Rekabetin aslında geliştirici yönü olmadığı söylenemez. Rekabet çoğunlukla rakip olanlar için değil onlardan yararlananlar için iyidir. Rekabet hele hele turizmde, önce fiyatları düşürmeye sonra daha fazla tavizleri de getirir. Rakip olmamak gerekir, rekabetin bir adım ötesi düşmanlığa giden süreçtir. İyi ki rakip değiliz ve işbirliği için bir aradayız" dedi. Türkler’in adalara gittiği kadar, adalardan da Türkiye’ye turist gelmesi gerektiğine dikkat çeken Ünsever, şu görüşleri paylaştı:
“Biz komşu olarak gerçekten birbirine çok benzeyen iki toplumuz. Bizi komşu yapan hikaye aramızdaki turizmin de kökenini, niteliğini belirliyor. Biz Sakız’a, adalara gidiyoruz onlar da bize gelecek. Biz kitle turizmiyle Avrupa’dan birilerini getirmek için yaptığımız hareketi, birbirimizi getirmek için de yapmalıyız. Komşu komşuya ziyarete çat kapı gider, çat kapı gelmeli ve çat kapı gitmeliyiz. Biz komşu kardeşliğiyle ekonomiyi geliştirmek zorundayız. Komşuluk ilişkisini özendireceğiz, endüstriyel turizme karşı direneceğiz. Rakip olmayacağız birbirimize, fiyat politikamızı birbirine danışacağız ortak stratejiler geliştireceğiz, diğerlerini kötülemeyeceğiz, işbirliğinin sınırları sinir bozmayacaksa burada yatıyor. Bizim birbirimizle dayanışmamız gerekiyor. "
Ortak çalışma sürecek
“Turizmde Türk Yunan Sınır Ötesi İşbirliği” konulu panelin sonunda iki ülke turizm sektörünün bu arama çalışmalarını sürdürmesi kararı alındı. ETİK Başkanı Mehmet İşler, “Bu çalışmayla kardeşliğin yolunu bir kere daha açtık. Bu yıl 42. Turizm Haftası’nda yaptığımız bu panel, iki kültürü bir araya getirmek, algıda seçicilik yaratmak amacıyla ve turizm aracılığıyla düzenlendi. Bu çalıştayı kardeşlerimizle yeniden yapmak istiyoruz. Bu yıl ilk adres Foça’ydı daha sonra Sakız ya da diğer turistik beldelerimiz olacak. Tek tatil, iki ülke projemizi bu çalıştaylarla daha somut şekile dönüştürelim ve bir an önce harekete geçelim" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.