TURİZMİN SESİ
Devletin ve turizmcilerin bir an önce kuraklığa karşı önlem alması gerektiğinin altını çizen Genel Müdür Ferzan Çelikkanat, “Devlet yatırım ve işletme sürecinde çevreci ve sürdürülebilir ürünlere teşvik vermeli” dedi. Artık yeni projelerde su tüketen hamam ve spa’ların daha az yer aldığına da dikkat çeken Çelikkanat, “Kuraklıkla mücadele, sonradan odalara “havlunu yere atma yeşili koru” uyarılar yapıştırmakla yürütülemez. Kullanım sularının klozet ve bahçe sulama sistemine verilmesini öngören sistemler dahil çok sayıda enerji ve su tasarrufu sağlayan sistemler var. Yatırımcılar bilinçlenmeli” dedi.
Türkiye son yıllarda büyük bir kuraklık yaşıyor ve daha da yaşayacak gibi gözüküyor. Dengesiz ve aşırı yağışlar da susuzluğa çare olmuyor. Kamuoyu kuraklıktan en çok etkilenen sektörün tarım olduğunu belirtirken turizmin de gerekli önlemler alınmadığı takdirde susuzluk nedeniyle gelecek sezonlarda büyük bir zorluk yaşayacağı belirtiliyor. Tarımda sıkıntılar yaşanırken turizmdeki tüketim maliyetlerinde de ciddi şekilde etkilenme yaşanıyor. Türkiye’de turizm sektörünün önde gelen isimlerinden Er Yatırım ve Turizm A.Ş.’nin Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, Türkiye'nin kuraklığın etkisine çok uzun zaman önce girdiğini belirtirken “Sonuçları ise yeni yeni ortaya çıkmakta ve yaşam alanlarımıza sirayet etmektedir. Umarım bu gidişat ve göstergeler, turizm yatırımlarının planlama şekli için uyarı olur. Gerek devlet gerekse yatırımcı, sıkıntılar oluşmadan tedbir alacak bilinçte değil. Biz elimizdekilerin kıymetini kaybedince anlayan bir yapıya maalesef sahibiz” dedi.
Yeni yatırımlarda özellikle sürdürülebilir sistemlerin, tasarruf ve çevreci yaklaşımların olması gerektiğini kaydeden Ferzan Çelikkanat alınabilecek birtakım önlemleri şöyle aktardı: “Kullanım sularının biriktirilerek klozetlere ve bahçe sulama sistemine verilmesi prensibine dayalı gri su sistemi, hassas ayarlı şamandıra sistemleri kurulabilir. Depolarda, klozetlerde ve tesisat sularında gereksiz kaçakları önleyecek uyarı sistemleri dâhil birçok imkân bilinçli yatırımcılar tarafından projelerde kullanılıyor. Bu yatırım tercihleri artık özellikle uluslararası misafirler tarafından da talep edilerek tesislerde aranıyor. Bu sistemler daha geniş ölçekte proje yatırım safhasındayken uygulanabilir. En önemlisi bu ve benzeri çözümleri tesisimize moda olan LEED sertifikası gibi evrakları almak için değil, ileriki nesillere verimli bir gelecek bırakabilme bilinci ile yapmalıyız.”
Artık hamam ve spa yok
Tesislerde artık kullanım fonksiyonları ve ihtiyaçtan uzak hizmet birimlerinin daha hassas değerlendirildiğinin altını çizen Ferzan Çelikkanat, “Özellikle hamamlar, spa merkezleri gibi talebin minimumda olacağı ancak tek kişilik kullanımlarda bile çok gereksiz tüketimlerin gerçekleşeceği hizmet birimleri projelerde planlanmıyor” ifadelerini kullandı.
Yeni binalarda yeşil alan oluşturmak için çok sayıda yeni teknoloji ve imkân bulunduğunu kaydeden Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü şöyle devam etti: “Toprağın nemini ölçerek sulama yapan sistemlerden tutun da hava durumu tahminine göre çalışan cihazlara kadar tasarruf yapacak birçok imkân mevcut. Doğru bilgiyle yatırım yaptıktan sonra yeşil alan oluşturmakta kaçılacak bir durum yok.”
“Havluları yere atmayın’ uyarısı yeterli değildir”
Turizmcilerin kuraklıkla mücadelede alabilecekleri önlemleri daha yatırımları planlarlarken düşünmeleri gerektiğinin altını çizen Çelikkanat, “Kuraklıkla mücadele, sonradan odalara ‘havlunu yere atma yeşili koru’ uyarıları yapıştırmakla yürütülemez. Enerji tasarrufu sağlayan sistemler, otomasyon sistemleri gibi enerji tüketiminden elde edilecek tasarruflar da bu bağlamda kuraklıkla mücadeleye katkı sağlayabilecek konulardır” dedi.
Devlet teşvik sağlamalı
Devletin de bu konuda işbirliği içinde planlamalar yapması gerektiğine dikkat çeken Ferzan Çelikkanat, yatırım maliyeti hayli yüksek olan çevreci ve sürdürülebilir ürünlere yönelik teşviklerin bulunmamasının önemli bir eksiklik olduğunu kaydetti. Devletin bu tarz çevreci ve sürdürülebilir ürünler için teşviklere ağırlık vermesinin önemli olduğunun altını çizen Çelikkanat şu uyarılarda bulundu: “Binaların inşaat ruhsatı aşamasından, işletme ruhsatı aşamasına kadar birtakım süreçleri var. Bu süreçlerde verilebilecek destekler toplumsal olarak da konunun önemine dikkat çekebilir. Turizm ve kuraklık özelindeki öngörülerim maalesef mevcut duruma baktıkça pek olumlu değil. Gerekli teşvik sistemleri kurularak yeni binalarda mecburi, eski binalarda da dönüşüm standartları getirilmedikçe her bir yatırım kendi içinde tüketen ve sömüren birer kuraklık etkeni olma olasılığı çok yüksek. Bu nedenle yasal düzenlemeler yapılmalı, sivil toplum kuruluşları işin içine çekilerek gerekli hassasiyetler acil olarak oluşturulmalı. Yatırımcılar için bu tip ürünlere yapılacak yatırımlar cazip hale getirilmelidir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.