TURİZMCİNİN GÖZÜYLE DİYARBAKIR

TURİZMİN SESİ

---

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası daveti üzerine TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy beraberinde, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyeleri, TÜRSAB Bölgesel Yürütme Kurulları Üyeleri, TÜRSAB Kültür Turizmi Komitesi, TÜRSAB Doğa – Çevre ve Sürdürülebilir Turizm Komitesi, TÜRSAB İç Turizm Komitesi ve TÜRSAB Tur Operatörleri Komitesi üyeleri seyahat acentalarından oluşan bir heyet ile 2-3 Mayıs 2010 tarihlerinde Diyarbakır'a bir ziyaret gerçekleştirdi

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı eşliğinde yapılan Diyarbakır inceleme gezisi ardından Cemil İpekçi'nin bölgeye özel kreasyonuyla düzenlediği “Aşk ve İpek “ Defilesi izlendi. Ziyaretin ikinci gününde Diyarbakır Turizm Platformu tarafından düzenlenen “Diyarbakır Turizm Konferansı” na katılım sağlandı. Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Belediye Başkanı Osman Baydemir, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu'nun katıldığı kongrenin açılışında Birlik Başkanımız Başaran Ulusoy bir konuşma gerçekleştirmiştir. Söz konusu kongrenin “Turizmcinin Gözüyle Diyarbakır” konulu oturumuna TÜRSAB Kültür Turizmi Komitesi Genel Sekreteri Gülsen Kırbaş, “Kültür ve İnanç Turizmi” konulu oturumuna TÜRSAB Kültür Komitesi Başkanı Faruk Pekin panelist olarak katıldı

Baydemir: Turizm bir barış projesidir
Diyarbakır Turizm Konferansı'nda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, turizmin önyargılarla mücadele etmenin en önemli aracı olduğunu belirterek, “Turizm toplumsal barışın ta kendisidir. Turizm barış projesidir ve bütün acenteler, bütün turizm erbapları gayrı resmi barış elçileridir” diyerek turizmcilerden Diyarbakır'a ilgi göstermelerini istedi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası başta olmak üzere Valilik, Belediye ve kentin tüm dinamiklerinin el ele vererek düzenlediği Diyarbakır Turizm Konferansı Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'ndaki Resepsiyon Salonu'nda yapıldı. Konferansa, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Turgut Gür, seyahat acentaları, tur operatörleri, gazeteciler ile kentin iş ve turizm dünyasının ileri gelenleri katıldı.

Diyarbakır dimdik ayakta
Açış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir “Binlerce yıl doğayla savaşarak, mücadele ederek varlığını sürdüren insanlık; bugün ancak doğayla barışarak onu koruyarak varlığını sürdürebilecektir” dedi. “Batı'da zarafetin kenti Efes ile Doğu'nun ağırbaşlı kenti Ninova'yı kaybettik” diyen Baydemir kültürlerin büyük hazinesi olan Diyarbakır'ın ise yaşamış olduğu onca sıkıntıya rağmen hala dimdik ayakta olduğunu ve bunun kentte yaşayanlar için büyük bir şans olduğuna söyledi. Yalnızca Diyarbakır Surlarının bu toprakların mimari ve sanatsal birikiminin yaşayan en önemli kanıtı ve anıtı niteliğinde olduğunu bildiren Baydemir “Kentimizdeki her yapı dikili bir kitap gibi tekrar açılmaya ve okunmaya muhtaçtır” dedi.

Turizmle yoksullukla mücadele
Turizmin yoksullukla mücadele etmek anlamında en büyük argümanlardan biri olduğunu kaydeden Baydemir şunları söyledi: “Turizmin yaşama geçirilmesinin çeşitli süreçleri vardır. Diyarbakır Surlarının etrafının temizlenmesi bir dalgaydı. Bir taş atıldı ve bir dalga yaratıldı. O dalga Gazi Caddesini, Yenikapı Sokağı aştı. İçkale'deki restorasyon çalışmasını başlattı. Bu restorasyon Cevatpaşa Mahallesi'nin dönüşümünü başlattı. Tüm bu çalışmalar bugünkü bu atmosferi, bu topluluğu oluşturdu.”

Turizm en yakın kurtuluş kapısıdır
Diyarbakır'ın sadece Diyarbakırlıların değil 72 milyon insana ait olduğuna dikkat çeken Baydemir şöyle konuştu: “Ama aynı zamanda Diyarbakır 6 milyar insanındır, insanlığın ortak mirası, ortak varlığıdır” dedi. Diyarbakır'ı ayağa kaldırmanın herkesin görevi olduğuna dikkat çeken Baydemir “Bugün burada bulunuşunuzu kültürel mirasımıza bir destek olarak görüyoruz. Gitmemiz lazım, dokunmamız lazım. Ve hissetmemiz lazım. Ben dokunmaya, hissetmeye geldiğinize inanıyorum. Birlikte paylaşmaya geldiğinize inanıyorum. Yüreğimizin kapısı buna açıktır. Ancak birlikte geleceği kurgulayabiliriz. Turizm bu manada en yakın kurtuluş kapısıdır” diye konuştu. Turizmin toplumsal barışın ta kendisi olduğunu bildiren Baydemir konuşmasını şöyle tamamladı: “Turizm önyargılarla mücadele etmenin en önemli aracıdır. Bu itibarla turizmi barış projesi olarak ele alıyorum. Turizm barış projesidir ve bütün acenteler, bütün turizm erbapları gayrı resmi barış elçileridir. Sizler barış elçisisiniz. Bugün kentimiz Diyarbakır'da bu kadar seçkin barış elçisini ağırlamaktan büyük onur duyuyorum.”

Kentin başka kimliklerini anımsatacağız
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu da açış konuşmasında Diyarbakır'ın en az siyasi kimliği kadar güçlü tarihsel bir kimliği, her biri sarsılmaz bir anıt gibi ayakta duran eserleriyle kültürel kimliği ve ticari kimliğinin olduğunu anımsattı. Ensarioğlu, “Bu konferans ile kentin diğer kimliklerini de hatırlatmak istiyoruz. 25 yıllık ihmalin ve mağduriyetin son bulmasını bekliyoruz” dedi. Diyarbakır'ın kaybının, yoksulluğunun, geri kalmışlığının herkesin canının yakacağından söz eden Ensarioğlu “Bunun için çabamızı, heyecanımızı, çalışmamızı üst üste koyup büyük bir güce dönüştürmeliyiz. Bu güç ancak ivme kazanmamızı ve yol almamızı sağlar” diye konuştu.

TEKEL binası TÜRSAB'a tahsis edilecek
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy da konuşmasında Diyarbakır'ın moda değil, marka olduğunu söyleyerek bunun gerçekleşmesi için basına, işadamlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve siyasetçilere büyük görevler düştüğünü söyledi. Diyarbakır'ın gelecekte turizmde önemli bir yer alacağını ifade eden Ulusoy “Diyarbakır uygarlığın başkentidir” dedi. Valiliğin TEKEL binasını TÜRSAB'ın kullanımı için imkan sağlayacağı sözünü verdiğini belirten Ulusoy bunun için Vali Mutlu'ya teşekkür etti.

Bu kenti dünyaya anlatmalı
Turizm Yatırımcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Gür ise Diyarbakır'ın Çin Seddi'nden sonra en büyük ve başka örneği olmayan surların içerisine yerleştirildiğini anımsatarak “Bu ne muhteşemlik” dedi. Gür sözlerini şöyle sürdürdü: “Adriyatik sahillerinde Hırvatistan'a ait Dublorning şehrinde Ortaçağ'dan kalma bir kale var. 12. 13. yüzyıllardan sonra gelmiş. İçinde restoranlar oteller, vs mükemmel. Bütün Avrupa orada, ben de oraya hayranım nedense. Niye? Estetik, tarih, kültür... Vay canına Diyarbakır sen beş basarsın Dublorning Kalesi'ne. Nasıl olur da ben tarihe ihanet ederim. Nasıl olur da ben Diyarbakır'ı dünyaya anlatamam. İşte eksikliğimiz burada.”

Diyarbakır bir sevgi kentidir
Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu Diyarbakır surlarındaki kalp motifini anımsatarak Diyarbakır'ın tarih, kültür ve medeniyet kenti olmanın yanı sıra bir sevgi kenti olduğuna vurgu yaptı. Diyarbakır'ın ülkemizdeki kültür ve tabiat varlıkları itibarıyla ilk 5 şehrin arasında yer aldığını ifade eden Mutlu “600'den fazla tescilli kültür ve tabiat varlığına sahip olan bu kadim şehrin turizm potansiyelinin iyi tanıtılması da bu kentin dinamiklerinin birinci ödevidir” dedi. Tarıma dayalı sanayinin gelişimi için yatırım atağının sürdüğünü ifade eden Mutlu, ayrıca teşvik tedbirleri kapsamında turizme önemli bir yer ayırdıklarını belirtti. Devlet eliyle birlikte özel sektörün paralel olarak hareket etmesi gerektiğini söyleyen Mutlu işadamlarının bölgeye yatırım yapmasının da moral açısından önemli olduğunu bildirdi.