TURİZMİN SESİ
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Eker, Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu ve BTSO Turizm Konseyi Başkanı Sibel Cura Ölçüoğlu ile birlikte seyahat acentaları ve sektör temsilcilerinin katılım sağladığı toplantıda Bursa’nın turizm değerleri ve hedefleri hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.
‘Son iki yıllık süreçte hayatlarımızı, bakış açılarımızı, iş yapış şekillerimizi hatta psikolojimizi bile kökünden değiştiren pandemide nihayet yüzümüzü umutlu bir geleceğe dönmüş durumdayız.’
BTSO Ana Hizmet Binasında düzenlenen toplantıda TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, ‘‘Tarihi, doğası, kültürü, özgün mutfağıyla öne çıkmasının yanı sıra sanayiden, turizme, tarımdan ticarete kadar birçok alanda son derece gelişmiş olan yeşil Bursa’mızın zengin potansiyelinin maksimum seviyede değerlendirilebilmesi ancak her alanında iş birliği ve koordinasyon ile mümkündür. Son iki yıllık süreçte hayatlarımızı, bakış açılarımızı, iş yapış şekillerimizi hatta psikolojimizi bile kökünden değiştiren pandemide nihayet yüzümüzü umutlu bir geleceğe dönmüş durumdayız. Bu süreçte en çok zararı gören turizm alanında artık yaraları sarıp, kayıpları telafi etme dönemine girdik diyebiliriz. Geldiğimiz noktada omicron varyantı endişe yaratmaya devam etse de aşı arzının artması uluslararası alanda covid-19 tedavisinde kullanılacak ilaçların kullanım izinlerinin çıkmaya başlaması, 2022 yılının daha iyi bir yıl olacağını gösteriyor. Kısacası yeni hedeflere odaklanacağımız, kendimizi ve sektörümüzü yeni yarınlara hazırlamamız gereken bir sürece girmiş bulunuyoruz.’’ sözleriyle önümüzdeki yıl ile ilgili oluşan olumlu tabloya dikkat çekti.
‘Hijyen ve güvenliğin ilk sırada yer aldığı; doğa tatillerinin ön plana çıktığı, küçük ve butik otellerin tercih edildiği, kamp-karavan tatilleri ve tinyhouse tatillerine ilginin artarak devam edeceğini düşünüyoruz.’
Bağlıkaya, değişen seyahat alışkanlıkları ve son dönemde hızla yükselen turizm değerleri ile ilgili, ‘‘Oyunun kuralları değişiyor. Turizmde rekabet gittikçe keskinleşiyor son iki yıldır yeteri kadar turist alamamış tüm rakiplerimiz içinde amansız bir mücadele var. Bu kitlenin çoğunluğunun ülkemizi tercih etmesini sağlamak için bu süreçte tanıtım ve pazarlamanın önemi hiç olmadığı kadar arttı. Mevcut yapıda tek merkezli esas ve asli paydaşları temsil etmeyen ve dünyada hiçbir örneği olmayan kaynakları israf eden bir modelle hareket ediliyor. Tanıtım stratejisinin makro politikalarla mikro ölçekte yerinde ve bölgesel tanıtım modeli ile yeniden düzenlenmesi büyük önem taşıyor. Yerel unsurların başrol oynadığı yerel dinamiklerin el ele vererek makro politikalarla çelişmeden yapacakları tanıtım ve pazarlama çalışmaları ile hedefe çok daha çabuk ulaşılır. Yeni kuşakların beklenti ve talepleri teknolojilerin gelişmesiyle önemli farklılıklar oluşturmaya başladı. Hijyen ve güvenliğin ilk sırada yer aldığı; doğa tatillerinin ön plana çıktığı, küçük ve butik otellerin tercih edildiği, kamp-karavan tatilleri ve tinyhouse tatillerine ilginin artarak devam edeceğini düşünüyoruz.’’ cümlelerini kurdu.
‘Dünyamızı korumak ve geleceğimize yatırım yapmak için sürdürülebilir turizm konusunu daha çok gündemimize alıp artık doğru adımları atmamız gerekiyor.’
Yeşil ekonomi ve sürdürülebilirlik konularına dikkat çeken TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, TÜRSAB’ın çalışmaları ve 2022 yılı ile ilgili notlarını paylaştı:
‘‘Yeşil ekonomiyle sürdürülebilir ve dengeli bir kalkınma sağlamak mümkün. TÜRSAB olarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) kapsamında imzaladığımız anlaşma başta olmak üzere bu konuda biz de adım atmaya devam ediyoruz. 2022 yılına daha umutlu giriyoruz hedefimiz, 40 milyonu yabancı; 5 milyonu da yurt dışında yaşayan vatandaş ziyaretçi olmak üzere toplam 45 milyon ziyaretçi ve 35 milyar dolar turizm geliri. Bu hedefin gerçekleştirilmesi tüm destinasyonlarımızın ortak başarısı olacak. Bu anlamda kış ve termal turizm başta olmak üzere gastronomi, kültür, kongre, eko ve şehir turizminde öne çıkan Bursa’nın da katkısı büyük olacak. Bugüne kadar kamu ve özel sektörün iş birliğinde Bursa’da turizmin geliştirilmesi adına çok önemli ve değerli adımlar atıldı. Bölge turizminin mevcudun üzerine çıkarılabilmesi için kısa, orta ve uzun vadeli plan hazırlanmasını son derece önemli buluyorum. Yurt içi ve yurt dışı hedef pazarları belirleyerek adım atılması şehrin turizminin gelişmesinde fark yaratacaktır. Tanıtım ve pazarlama konusunda destinasyon bazlı çalışmalar hazırlanması ve destinasyon odaklı çalışmalar yapılması daha doğru olacaktır.’’
‘Rekabet ettiğimiz şey tüketicinin yaşadığı en iyi deneyim.
Dolayısıyla bu deneyimin üzerine çıkmak gerekiyor.’
TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, konuşmasında son olarak Bursa’nın turizm değerleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
‘‘Rekabet ettiğimiz şey tüketicinin yaşadığı en iyi deneyim. Dolayısıyla bu deneyimin üzerine çıkmak gerekiyor. Bursa’nın çok ciddi bir kültür turizmi potansiyeli bulunuyor pazarlama çalışmalarını Ortadoğu ülkeleri gibi mevcut pazarların yanı sıra, İspanya, Almanya, Japonya, İtalya, Fransa, Avusturya ve Polonya gibi bölge için yeni olan pazarlara da yoğunlaştırmak gerekiyor. Bursa, İstanbul’a çok yakın bir destinasyon, dolayısıyla bu avantajını daha fazla kullanması gerektiğini düşünüyorum. Bursa’nın Cumalıkızık gibi çok güzel yerleri ve farklı bölgeleri mevcut. Dizi ve filmler için yeni yerlere ihtiyaç duyuluyor, dolayısıyla bu konuda yeni çalışmalar yapılabilir. Biz de TÜRSAB olarak Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Birliği (TESİYAB) ile Türkiye’nin her bölgesinin dizi ve sinema filmleriyle tanınması için iş birliği geliştirmeyi planlıyor ve görüşmeler yapıyoruz.’’
Toplantı sonrasında TÜRSAB heyeti, Güney Marmara bölgesinde faaliyet gösteren seyahat acentası temsilcileriyle bir araya gelerek talep ve çözüm önerileri hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.