TURİZM SEKTÖRÜNE AKBANK DESTEĞİ

TURİZMİN SESİ

---

Türkiye Otelciler Federasyonu ve Akbank işbirliğiyle hazırlanan "TÜROFED Turizm Raporu" toplantısında konuşan Ahmet Barut, turizm gündemindeki gelişmeleri değerlendirdi. Barut İsrail pazarında kısa vadede toparlanma beklemediğini söyledi. Toplantıda bir konuşma yapan TÜROFED Başkanı Ahmet Barut, İsrail krizi, Karya tur iflası, Öger Tours satışı ve artan maliyetlere ilişkin açıklamalarda bulundu.

İSRAİL'DE TOPARLANMA ANCAK 2012'DE BAŞLAR
İsrail ile yaşanan Mavi Marmara krizinin turizme olumsuz etkisinin kısa vadede ortadan kalkmasını beklemediğini ifade eden Barut, konuyla ilgili şunları söyledi: "Önceki krizler daha çok politikacılar arasındaydı. Ancak son Mavi Marmara krizinde gerginlik daha çok tabana yayıldı. Bundan dolayı kısa vadede toparlanma beklemiyorum. 'One Minute' krizinde orada yaptığımız workshoplar ile sıcaklığı sağlamıştık. Ancak şu anda olayın sıcaklığının geçmesini bekliyoruz. Önümüzdeki yıl da krizin etkisi sürer ama sonsuza kadar sürmeyecektir. Toparlanma 2012 yılında başlar. Sonuçta turizm karşılıklı bir olay. Sadece biz kaybetmiyoruz, oradaki acenteler havayolu şirketleri ve turizmciler de kaybediyor. Türkiye çok önemli bir ülke..." Öger Tours'un satışının son birkaç yıldır gündemde olduğunu dile getiren Barut, "Genel olarak tur operatörleri internet üzerinden satışların artması ile birlikte sıkıntı yaşıyorlar. Tur operatörleri karlılıklarda ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Öger son birkaç yıldır ortaklık arayışı içindeydi. Hayırlı olsun diyoruz" dedi.

RUSYA VE BDT PAZARINDAKİ TUR OPERATÖRLERİ DİKKATLİ OLMALI
Barut, Karya Tur iflası ile birlikte yşanan sürece ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi: "Avrupa'daki tur operatörleri arasında yaşanan tekelleşme diğer pazarlarda da görülüyor. Bu işi yapan arkadaşların dikkatli olması gerekir. işin iki yönü var. Bir konjonktürden kaynaklanan sıkıntılar var. Bir de yönetimden kaynaklanan sıkıntılar var. Kur makası aleyhimize işliyor. Belki tur opeeratörlerini ilgilendirmiyor ama hepimizin çok dikkatli davranması gerekiyor. Özellikle BDT ve Rusya pazarında tur operatörlüğü yapan arkadaşların daha dikkatli olmasını temenni ediyoruz."

TÜM ALACAKLILARIN HAKKINI KORUYACAK SİGORTA GELİŞTİRİLMELİ
Kriz dönemlerinde yükün hep otellere kaldığını dile getiren Ahmet Barut, kül krizi ve Karya iflası ile sonrası yaşanan süreci "Bu olay ne ilk ne de son olacaktır. Başta yolcular olmak üzere tüm alacaklıların haklarını koruyacak sigorta sisteminin geliştirilmesi gereklidir. Varsın büyüme yüzde 10 olmasın yüzde 7 olsun ama sağlıklı büyüme olsun. Her şey otellere kalıyor. Sigorta sisteminin geliştirilmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

AKBANK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI FERDA BESLİ TURİZMİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Toplantıda bir konuşma yapan Akbank Genel Müdür Yardımcısı Ferda Besli, şunları söyledi: "Türkiye'nin turizm sektöründeki hedeflerine ulaşabilmesi için turizm sektörüne desteğimiz artarak devam ediyor. Bu kapsamda bugün Turizm Otelciler Federasyonu ile birlikte "Turizm Raporu"nu yayınlamaktan dolayı çok mutluyuz. Turizm Raporu en güncel veriler ile sektöre ilişkin özel araştırmaları içeriyor, bu kaynak sektördeki gelişmeleri yansıtarak gelecek için yol gösterici olacaktır.

Akbank olarak, global ekonomik kriz nedeniyle meydana gelen yavaşlamanın sadece geçici bir trend olduğuna, ekonomi düzeldikçe sektörün olumlu gelişmeler yaşayacağına inanıyoruz. Nitekim Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre 2010 yılı sonunda dünya turizminin 2009'a oranla %3 ile 4 arasında büyümesi bekleniyor. Buna göre, toplam turist sayısının hızla artarak, 2009 yılında 880 milyondan, 2020 yılında 1.6 milyara ulaşması tahmin edilmektedir. Krizin sona ermesinin ardından ise seyahatlerin her yıl %5 oranında artması ve bu büyümede özellikle Çinli ve Hintli turistlerin önemli bir rol oynaması öngörülüyor. Çinliler 2020 yılında dünyanın en kalabalık turist kafilelerini oluşturan Amerikalılar, Japonlar ve Almanları geride bırakacaklar. Aynı zamanda bu büyüme 7 yıl içinde dünya genelinde 3.3 milyon yeni iş olanağı yaratarak işgücünü de olumlu etkileyecek. Kongre-toplantı-fuar
turizmine yönelik faaliyetler, lüks gemi yolculukları ve online seyahat acentaları önümüzdeki dönemin diğer gelişmeleri olacak.

Türkiye'de ise turizmin 2010 yılında dünya hızının üzerinde büyüyerek hem turist sayısında hem de turizm gelirlerinde %10-12 düzeyinde artış yaşanacağı öngörülüyor. Ülkemizin yabancı turist sayısı bakımından 2009 yılında global pazardan aldığı pay bir önceki yıl %2.9'dan %3.1'e yükselerek 27 milyona ulaştı. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 2009 yılı yurtdışından gelen turist sayısında Türkiye; Fransa, ABD, ispanya, Çin, İtalya, İngiltere'den sonra 7. sırada. Turizm gelirlerimizin ise 2009 yılındaki 21 milyar USD seviyesinden bu yıl 23 -24 milyar USD'a yükselmesi bekleniyor. Turizm gelirleri açısından 2009 yılında Türkiye; ABD, İspanya, Fransa, İtalya, Çin, Almanya, İngiltere, Avustralya'nın ardından 9. sırada.

Yoğun rekabet ortamında fiyat avantajı, iklim, doğal kaynaklar, tarihi doku, henüz bozulmamış çevre ve genç nüfus yapısı gibi Türkiye'yi güçlü kılan yönler bulunmaktadır. Ayrıca Akdeniz çanağındaki ülkelere nazaran daha yeni ve nitelikli tesislerin varlığı ülkemizi bir adım ileri çıkarmaktadır. Ülkemizin konumu, artan ilgi, ülkeler arası ikili anlaşmaların artması, olası AB üyeliği gibi konular da Türkiye'yi bekleyen fırsatlardır. Altyapıda yaşanan sorunlar giderildiğinde ve turizmin imajı güçlü bir şekilde oluşturulduğunda Türkiye'nin rekabet gücü daha da artacaktır.

Günümüz turisti geleneksel turizm bölgelerinden çok yeni yerlere yönelmektedir. Ayrıca uluslararası turizm piyasasının aşırı rekabetten dolayı her gün yenilik yaratma zorunluluğu bulunmaktadır. Türkiye de bu turizm çeşitlenmesine elverişli bir coğrafi yapıya sahiptir. Gelecekte; müşteri kitlesi daha geniş olan, mevsimsellikten etkilenmeyen ve maliyetleri daha düşük olan şehir otelciliğinin büyümesini bekliyoruz. Ayrıca, ülkemiz turizm geleceğinin şekillenmesinde kongre, sağlık, yat ve eko turizmi gibi turizm çeşitliliğinin ön plana çıkmasını bekliyoruz. Diğer taraftan sektörde yapılan yenileme veya yeni yatırımların enerji verimliliği sağlayacak şekilde yapılması da önem kazanacak. Artan turistik tesisler aynı zamanda enerji kaynaklarını tüketiyor ve enerji tüketiminin sebep olduğu çevre kirliliğinin boyutu her geçen gün hızla artıyor. Öte yandan, yasal düzenlemelerin hızlanması ile de enerji verimliliği konusu bir zorunluluk olarak hayatın gündemine girecek. Bu nedenle otellerde enerji tüketimini azaltacak önlemlerin alınması kritik bir konu haline gelecek.

Büyük potansiyel taşıyan turizm sektörü, Akbank'ın da öncelikli sektörleri arasında yer alıyor. Akbank olarak turizm yatırımları için 722 milyon USD proje finansmanı sağladık, sektörün ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak Turizme Destek Paketi'ni hazırladık. Yapılan yatırımların enerji maliyetlerini de azaltması amacıyla Enerji Dostu Kredi'y» hayata geçirdik. Turizm bölgelerinde düzenlediğimiz toplantılar ile sektör temsilcileriyle pek çok kez biraraya geldik, turizm fuarlarında yer aldık, sorunlarını dinledik, turizm haftasını kutladık. Önümüzdeki dönemde de sektörün ihtiyaçlarına çözüm üretmek için çalışmalarımızı sürdüreceğimizi belirtir, işbirliğinden ötürü TÜROFED'e teşekkür ederim."