Turizm sektörü dijital çağa geçti!

---

Didim Belediyesi adına Turizm Araştırmaları Derneği (TURAD)'ın katkılarıyla 5 Mart 2016  Cumartesi günü gerçekleştirilen  toplantıda, sektör sorunları ve dünyadaki gelişmeler, geleceği tasarlayacak bir yaklaşımla ele alındı. Dönemsel değil yapısal çözümlerin masaya yatırıldığı  “Turizmin Bugünü ve Geleceği; Analogdan Dijital Çağa Geçiş” başlıklı toplantının sonunda bir sonuç bildirgesi yayımlandı.Turizmin geleceğine ışık tutacak önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan ötürü duyduğu       mutluluğu belirten Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay “Akılcı düşüncenin ve felsefenin temellerinin atıldığı Didim’de; bu sefer, Türk turizmini geleceğe taşıyacak akılcı çözümleri konuşacağız.

 

 

Çözüm yolculuğu için Didim’den yola çıkıyoruz. İhtiyacımız olan; değerlerin ön plana çıktığı kalıcı çözümlere ulaşmak ve uygulamak” dedi. Sonuç bildirgesini basınla paylaşan TURAD Başkanı Bahattin Yücel, çıkış yolu olarak görülen  “İş Geliştirme Odaklı Kriz Yönetim” yaklaşımını açıkladı ve turizm sektörünü krizden çıkaracak temel adımları; Markalaşma ve Sürdürülebilirlik, Dijitalleşme ve Mobilite, Ulusal Turizm Veri Tabanı oluşturmak olarak özetledi. Yücel, “Kitle turizmi sona erdi. Bugün hizmet üreticisi ve tüketici arasındaki en kestirme yol internet. Mobil araçlarla yapılan rezervasyonlar, 2019 yılında (200 Milyar Dolar) toplam online satışların  % 22,5’ine ulaşacak. Sayısallaşma yolunda önemli bir eşikteyiz” dedi.

 

 

Hedefimiz büyürken gelişebilmek...Akılcı düşüncenin ve felsefenin temellerinin atıldığı Didim’de; bu sefer, Türk turizmini geleceğe taşıyacak akılcı çözümleri konuşacağız. Sert bir şekilde kendimizi eleştirmezsek analog çağda yakalayamadığımız çizgiyi dijitalde hiç yakalayamayacağız. Didim bir tur operatörünün keşfiyle turizme açılan bir kasaba idi. O günden bu yana Didim, çok büyüdü ama gelişemedi.  Hedefimiz gelişme odaklı iş geliştirme yapma. Bütün eksiklerimizi biliyoruz. Önemli projelere hazırlanıyoruz. Bundan sonra çözüm için çalışmalıyız. Bundan sonra güven ortamı yaratmak esas olmalı. 

 

 

Didim'in nüfusu yılda ortalama 10 bin artıyor

64 binlerden 73 bin nüfuslara geldik. Didim'in nüfusu yılda ortalama 10 bin artıyor. Artık analogdan dijitale geçerken bu değişimlerin de farkına varmak lazım. Buna uyum sağlamak zorundayız. Uyum sağlamak için de uyumamak lazım. Şu anda Didim Turizm Ticaret Serbest Bölgesi için çalışmalar yürütülüyor. İlçede turizmi geliştiriyoruz ve sektörün duayenlerinin görüş, düşünce ve eleştirilerine ihtiyacımız var. 

 

 

Markalaşma ve Sürdürülebilirlik” projesine Didim’den start vereceğiz

“Markalaşma ve Sürdürülebilirlik” projesine Didim’den start vereceğiz. 20 işletmenin uluslararası standartlarda hizmet vermesini hedefleyen Didim Projesi Pilot Uygulaması, kısa zamanda tüm bölgeyi kapsayacak. Kendi finansmanını kendi sağlayacak bir “Sürekli İş Geliştirme Modelini” hayata geçireceğiz. Deniz/güneş tatil anlayışını genişletecek coğrafi ve kültürel anlamda Didim’in sunduğu faydayı ortaya çıkararak müşteri sadakatini pekiştireceğiz.

 

 

Hikayemiz olmalı. Beklentiler gerçeği belirler

Hiçbir soruna kısa vadeli çözümlerle yaklaşılmalı.Teşhisi doğru koymak lazım. Ağrıyı dindirmek olmamalı amaç. Biz tedaviye hemen geçmek isteyen bir toplumuz. Siz tatile gelmeden önce tatilinizin nasıl geçeceğinize karar verip geliyorsunuz. Beklentiler gerçeği belirler. Bir seçim yaparken ihtiyaca çözüm bulmuyor, kendinizi konumluyorsunuz. Kapitalist dünyanın kuralı bu. Çin’de milyoner hane sayısı 3.6 milyona ulaştı. Bunların 2.5 milyonu son 5 yılda milyoner olmuş. 120 milyon Çinli 105 milyar dolar turizm harcaması yaptı. Çinliler Almanya’ya gidiyorsa Didim’e de gelebilir. Turizmde bina altyapıdır. Ötesinde ne var? Turizm Eylem Planı ile yeni dertlere eski ilaçlar sunuldu. Deniz kıyısında güneşlenmek, yatmak bir deneyim değil. Farklılaşma noktamız nedir? Düşünmüyoruz. Her şeyi değere dönüştürebilirsiniz. Algıya göre pozisyonlanmamız lazım. Hikayemiz eksik. Hikayeler yaratmalıyız. Deneyim yaratmalıyız.

 

 

Türkiye'deki otelcilik sektörü, yatırım işletme ve yönetimiyle Türklerin elindedir. 

Bunun dünyada çok az örneği vardır!2000'lerle birlikte tekelleşmeler dağılmaya başlarken, tüketici nezdinde ise acentelere bağımlılık ortadan kalmış durumda. Bu döneme gelene kadar ki dönem analog dönemdi. Geldiğimiz noktada, artık bu aracılar ortadan kalkıyor, yeni bir dönem açılıyor.Daha önce yabancıların elinde olan Türkiye'deki otelcilik sektörü, bugün yatırım işletme ve yönetimiyle Türklerin elindedir. Bunun dünyada çok az örneği vardır.Türkiye'nin turizmde gösterdiği başarı ve gelişme incelenmeye değer bir vakadır. Türkiye bu alanda önemli birim ve deneyime sahiptir. Bu özelliği sayesinde, sektör, büyük oranda öz gücü ile meydana gelen her gelişmeye kendini adapte edebildi.Türkiye'nin, bu alanda sahip olduğu deneyim ve birikim ile başta iletişim teknolojisi olmak üzere seyahat endüstrisinin kendisi ve endüstrinin ilişkili olduğu kesimlerdeki gelişmeleri yakalayıp uygulama şansı yüksektir.

 

 

2015 yılı TUİK geçici verilerine göre turizm gelirlerinde %8’lik daralma yaşandı

Turizm gelirlerinin GSMH içindeki payı 1982 yılında 0,7 iken 2014 yılında 4,3’e çıktı. Turizm gelirlerinin ihracata oranı 1982 yılında 6,4 iken 2014 yılında 21,8 oldu. Ancak 2015 yılı TUİK geçici verilerine göre turizm gelirlerinde %8’lik daralma yaşanmış ve turizm gelirleri 25,4 milyar Amerikan Doları’na gerilemiştir.  2015 yılında ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yıla göre %1,61 azalış göstererek 36.244.632 olmuştur. 30 yıllık deneyimi harmanlamayız. Mevsimsellik sorununu ürün derinliği ve çeşitliliği ile çözmeliyiz. Özgünlüğümüzü koruyarak, toplam kaliteye odaklanmalıyız. Bireysel seyahatler artıyor, ulaşım önem kazanıyor. Biz hayal satıyoruz. Hayal satanların umudu bitmez. Zaten artık turizmde farklıysanız öne çıkabilirsiniz. Dijitalleşmeye uyumlu şekilde pazarlamanın geliştirilmesi gerekiyor. Paket turlar turizmin sorunlarına merhem olmuyor. Turizm için yapısal çözümlere ihtiyaç var. Pakette istihdama yönelik hiçbir şey yok. Her şeye rağmen gelecekten umutsuz olmamak lazım. Biz de yaşam tarzı ile ilgili gelişmeleri ve trendleri ürünlerimizin içine sokmalıyız.

 

 

Fayansları değiştireceğimize personeli eğitmeliyiz

Mayıs ve Haziran aylarında turizmin yaşadığı sıkıntıyı daha net anlayacağız. Bizim Marmaris'te 77 bin yatağımız var. Bunların 35 bin civarı nitelikli yatak. Destinasyonun büyümesi anlamında dijitalin katkısı çok büyük. Almanya'daki bir turist ben İspanya'ya gidiyorum dediği zaman biletini cebine koyup gidiyor. Kışın Dalaman'a 2 tane havayolu geliyor. Böyle bir destinasyonun kaderi böyle olmamalı. Didim markalaşma adına adım atmış durumda. Didim'de hikaye yaratacak çok şey var. Biz Akdeniz ile yarışmamalıyız, farklı bir hikaye yaratmalıyız. Eğitim çok önemli. Fayansları değiştireceğimize personeli eğitsek çok daha iyi olmaz mı? Turizmin en önemli değeri emek. Giderimizin yüzde 45'i emek ve biz bununla ihracatçıyız. Hükümet'in bir turizm politikası olmalı. Rodos'un yatak kapasitesinin gerisinden bugün dünyanın 6. büyük turizmi noktasına geldik. Ama sadece büyüme yetmiyor. Marka olmak gerekiyor. Bizim de kendi standartlarımızı yükseltmemiz lazım.

 

 

Görmezden gelmek hepimizin tasfiyesine neden olur 

Hayat size bir şey dayattığı zaman yokmuş gibi yapamazsınız. Analog dönemi bitti. Şu anda bitmemiş gibi yapamayız. Bir dönem bütün yumurtaların aynı sepete konması ve her şey dahil konusunda o kadar çok eleştiri yaptık ki, insanlar bizi suçlamaya başlamışlardı. Keşke haksız çıksaydık. Şimdi yeni koşullara ayak uydurmak zorundayız. Bu dijital çağa kimsenin gözünü kapatması mümkün değil. Görmezden gelmek hepimizin tasfiyesine neden olur. Bu toplantının hem bölge, hem de Türkiye için önemli olduğunu düşünüyorum.

 

 

Kalaycı, yorgancı gibi tur operatörlüğü dönemi de yakın gelecekte bitecek

Geçmişte turizm hacmini belirleyen faktör; manuel operasyon gücü ve uçak, havaalanı, yatak sayısı gibi fiziksel faktörler iken hizmet tipi acente ve tur operatörünün elinde, iletişim ise tek yönlüydü. Bugün ana yatırımımızın %60’ını dijital teknolojiler oluşturuyor. Satışlarımızın %80’ini online satış yapıyoruz. Geçmişte operatörün belirlediği tatil seçeneklerini bugün müşteri eline aldı. Bugün turizmin hacmini belirleyen; seyahat talep miktarı oldu. Seçimi belirleyen faktör ise teknolojik imkanlara dönüştü. 

Arz ve talep yükseliş trendinde. Mobil trafiğin satışa dönüşüm oranı 2015 sonunda bir önceki seneye göre %88 büyüdü. 2015 yılında seyahat satın alan insanların %87’si araştırma için en az 1 kere mobil cihazlarını kullandılar.Fotoğraf yerine video daha çok tercih ediliyor.Drone videoları kullanımı artıyor.Sosyal etkileşim açısından bakıldığında; müşteriler memnuniyetlerini/şikayetlerini yetkililere iletmek yerine online platformlar üzerinden paylaşıyor.Seyahat edenlerin %80’i satın alma yapmadan önce güncel yorumlara bakıyor. Seyahat edenlerin %76’sı deneyimlerini online ortamda paylaşıyor.Müşteri  yaşam tarzı ve tercihleri ile örtüşen çözümler arıyor: Daha az zaman harcayarak karşılaştırma imkanı arıyor.Seçenek sayısı arttıkça tatil kararı yapmak güçleşiyor. Kullanıcılar bilgilerin derlendiği ortamları her geçen gün daha çok tercih ediyor.Kullanıcıların yalnızca %32’si doğrudan otel sayfasından satın alma yapmayı tercih ediyorTripadvisor gibi sadece otel yorumları paylaşan siteleri tercih edenlerin oranı %49Dünya turizm pazarı 1.2 milyar USD’ye giderken Türkiye’de aşağı doğru iniş var. 3.5 milyon Rus gelmezse sorun olmaz, biraz sallanırız ama temel sorun bu asla değil. Sorun güvenlik sorunudur. 

 

Terör sorununun çözülmesi

Sınır komşularımızla sıfır sorun politikası

Sürdürülebilirlik için acil olarak yapılması gerekenler

Turizm üst kurulunun oluşturulması

Kurula bağlı uluslararası tanıtım ve imaj stratejilerinin belirlenmesi

Kamu ile sektörün doğru ve gerçekçi iletişim kurması

Turizm destek paketinin kapsamının genişletilerek küçük ve orta büyüklükteki turizm işletmelerini de kapsaması

Turizmcilerin tamamının ihracatçı statüsüne alınması

SGK destek paketi oluşturulması

Güneydoğu bölgesinde terör mağduru turizm işletmelerinin desteklenmesi

Biz ihracatçıyız. Dövizi kemiksiz getiriyoruz bunu da Türk uçaklarıyla getiriyoruz. 

 

 

Yakınma ve ağlama yerine umudun yüksek olduğu bir toplantı oldu. Bundan duyduğum memnuniyeti dile getirmek isterim. Turizminde bir dönüşüm dönemine girildiğini kabul ettiğimiz yeni bir süreci yaşıyoruz. Kitleye değil bireye dokunmanın gerekliliğinde hem fikiriz. 

 

 

Çözüm kültür turizminden geçiyor

İki kırılma noktası yaşandı Türk turizminde; birincisi; 24 Ocak 1980 kararları ve teşvikler, çok sayıda yatak getirdi, ikincisi;  1989 1. Körfez savaşı ve ardından gelen ucuz yatak sayısı. 1989’dan beri kayıp yaşıyoruz. Daha kötü günler göreceğiz. Turizm, karlı olmak zorundadır, sürdürülebilir olmak zorundadır, sorumlu olmak zorundadır. Sadece birinin olması hiç bir yere götürmez. Güneş, deniz,kum turizmi ile kültür turizmi profili farlıdır. Ben dünyanın çok sayıda ülkesine gittim. Kültür turizmi alanında Türkiye ile yarışabilecek ülke yok. Kültür turizmi kavramı da çok önemli. Kültür turizminin iki yönü var: Kültürel miras ve yaşayan kültür. Güneş kum, deniz turizmi kırılgandır ve savaş gibi durumlarda bunu hemen görürsünüz. Ama kültür turizmi bu kadar kırılgan değildir. Türkiye'nin bir master planı yok. Türkiye'nin kültür politikaları da yok. Çözüm kültür turizminden geçiyor. 8 milyon turistten de 35 milyar dolar kazanabilirsiniz. Yıllardır Türkiye'de üst harcama grubu müşterileri ağırlamalıyız diye söylüyorum. Turizm için bir hikayeniz olmalı deniliyor. Bu da kültür turizminin konusu.

 

 

Turizm duygular olmadan bir hiç!

• Sosyal medya ile iletişim çift yönlü hale geldi ve insan ön plana çıktı. Sosyal medya bir güç ve bunu kötüye kullanan kişiler de hiç kuşkusuz var. Biz gerçekte sosyal medyada “duygularımızı” paylaşıyoruz. Sevindiğimiz, üzüldüğümüz, heyecanlandığımız konuları, bizde duygu değişikliği yaratacak şeyleri paylaşıyoruz. Nöro görüntüleme bulgularına göre; marka değerlendirmesinde bilgiden önce duygularımıza danışıyormuşuz. Duygu değişimi, içeriği, daha çok sevmemizi sağlıyor, içeriği daha çok paylaşmamızı sağlıyor, içeriği daha çok aklımızda tutmamızı sağlıyor, o ürüne daha fazla ödeme yapmamızı sağlıyor. Dünyanın çok fazla deniz kıyısı var. Didim farklılaşmanın, ayrışmanın en kolay yönetileceği turizm değerlerinden biri. Apollon, Python Evleri, Hermes ve Asası, yadsınamayacak ve duygu değişikliği yaratacak en kıymetli veriler. Aklıma gelen  sosyal medya önerilerinden bazıları şunlar:

 

• Devletsiz bir sosyal medya yapısı

• Enformasyon ofisi değil macera kapısı

• Apollo, Daphne, Hermes ve Zagreus’u zimmetine geçiren bir şehir

• Sosyal medyada tanrılarla buluşma mekanı

• Oda kahvaltı ve havuz değil tanrılarla birlikte kalma fırsatı

• Komik, neşeli ve “fırlama” bir hesap

• Satıcı değil sizinle etkileşim kuran bir sosyal medya hesabı

• Karizmatik bir dil ve davranış yapısı

• Çağrılar Apollon’a değil onun yarattığı duygular üstüne

• Yaz aşkları ve kahramanlık üzerine göndermeler olan mesajlar

Didim kültürü yaratacak, duygu değişikliği yaratacak öyküler çok bu topraklarda. Önemli olan duygu değişikliği yaratmaya odaklanmaktan geçiyor. Unutmayalım ki; turizm duygular olmadan bir hiç. 

 

 

Gelecek kolektif sayısallaşmada!

Değişim kapıda ve kaçınılmaz. Dünya sayısallaşıyor ve artık eskisi gibi iş yapamayacağız. Sayısallaşmak için, verilerimizi, süreçlerimizi ve işlemlerimizi sayısal ortama aktarmamız gerekiyor. Bunu yaptığımız zaman, turizm işletmecisi değişen dünyada gerektiği gibi, müşterisine direkt ulaşabilecek ve dünyaya açılabilecek. Sayısallaşma, yazılım gerektirir. Ancak, pek çok başarısız yazılım projesinden anlaşılacağı gibi, yazılımın gerçek maliyetleri oldukça yüksektir – bunları kısmaya çalışmak başarısızlığa götürür. Maliyet yüksekliği, tek tek işletmelerin kendi sayısallaşma projelerini hayata geçirmeleri için engelleyici seviyededir. Durum böyleyken, ancak kolektif bir çabayla, turizm sektöründe herkesin sayısallaşmasını sağlayabiliriz.Oluşturulacak merkezi bir “turizm veri bankası” ve bunun yan sistemleri sayesinde, herkesin kendi uzmanı olduğu işi verimli şekilde yaptığı bir sektöre dönüşebiliriz. Yani, otel işletmesi işletmeciliğini, banka finansçılığını, dijital pazarlamacı da pazarlamacılığını yapabilir.Bu bir anda olabilecek bir şey değildir; bir dönüşüm projesidir. Direnç olacak ve zaman alacaktır. Ama üstesinden gelinemeyecek bir şey değildir – biz bize benzeriz ve bunu başarabiliriz!