• BIST 10101.99
  • Altın 2983.369
  • Dolar 34.9608
  • Euro 36.7499
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

TRABZON’DA TURİZM HAFTASI ETKİNLİKLERİ

TRABZON’DA TURİZM HAFTASI ETKİNLİKLERİ
TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu, kültür-doğa turlarına olan talebin artmasının Trabzon'un önüne yeni fırsatlar çıkardığını belirtti.

TURİZMİN SESİ


Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu tarafından, “Turizm Haftası Etkinlikleri” çerçevesinde düzenlenen seminerde konuşan TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu, kültür-doğa turlarına olan talebin artmasının Trabzon'un önüne yeni fırsatlar çıkardığını belirtti.

Turizmden Sorumlu Trabzon Vali Yardımcısı Cezmi Batuk, Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kansız, KTÜ Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. İsmail Kızılırmak'ın yanı sıra, aralarında turizmcilerin de olduğu 100'ü aşkın öğrencinin dinleyici olarak katıldığı seminerde sunun yapan Köfteoğlu, Trabzon'un sahip olduğu potansiyeli ve yeni eğilimlerin getirdiği fırsatların doğru kullanılabilmesi için izlenmesi gereken bir yol haritası olduğuna dikkat çekti.

Sunumunda, TUYED Ar-Ge Bölümü'nden Zafer Cengiz'in Dünya Turizm Örgütü kaynaklarından derlediği “Bölgesel Turizm Gelişim Süreci Şeması”nı dan söz eden Köfteoğlu, 'Yol haritasının' üç aşama ve 10 adımdan oluştuğuna değinerek, “Buna göre, 'başlama'yı içeren birinci bölüm; niyet, yola çıkış, kararlar, tespitler ve envanterler hazırlanması; 'ürün oluşturma' bülümü ise mikro ve makro ölçekte kaynaklar, yatırım finansmanı, kamu-özel kesim organizasyonu, kurumsallaşma, proje geliştirme, işletme, nitelikli ürün geliştirme ve uygulama gibi bölümleri kapsıyor” dedi.

Üçüncü ve son bölümün ticari pazarlamaya odaklanmayı içerdiğini kaydeden Köfteoğlu, bu bölümde il, ilçe, kasaba ve geniş bölgede yapılması gereken pazarlamanın anlatıldığını belirterek, “Tanıtım ve fiili satışlara yönelmenin önemine değiniliyor. Ayrıca, bölgesel örgüt gelişim süreci, değerlendirme, ürün geliştirme- iyileştirme, memnuniyet izleme, nitelik-nicelik yükseltme, rekabet analizleri, stratejiler, imaj, marka oluşturma, piyasa geliştirme ve pekiştirme gibi çalışmalarının yürütülmesi gerektiğine dikkat çekiyor” diye konuştu.

Söz konusu yol haritasını izleyen bölgelerin turizmden hak ettikleri payı aldıklarının gözlemlendiğine belirten Köfteoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Almanya'da Karaormanlar Bölgesi Turizm Birliği, Türkiye'de Kelkit Havzası Turizm Birliği gibi, tanıtım ve pazarlamayı bölgesel olarak yürütecek oluşumlara ihtiyaç var. Uzungöl'ün etrafına duvar örülmesini bazıları 'doğa katliamı', bazıları ise 'koruma' olarak algılayıp anlatıyor. Oysa, işlerin 'Bölgesel Turizm Gelişim Süreci Şeması' çerçevesinde yürütülmesi, her aşamada kontrol ve katılmcılığı zorunlu kılıyor. Dolayısıyla çalışmaların buna uygun yürütülmesi gereksiz tartışma ve zaman kayıplarını da bitirecektir.”

TUYED'in yılın başında açıkladığı “2009'un 10 Turizm Trendi” araştırmasında, Dünya İnanç Turizmi Birliği'nin (WRTA) 2009'u İnanç Yılı ilan ettiğine dikket çeken Köfteoğlu,
“Bu durum, Sümela (Meryemana) Manastırı, Ayasofya Müzesi, Vezelon, Kuştul, Kızlar Manastırları ve Santa Harabeleri'ne sahip Trabzon'u öne çıkarabilir.

Tüketiciler kendilerine doğayla başbaşa sunulan eko turizmi daha fazla tercih etmeye başladı. Turizmde ortaya çıkan yeni eğilimler; fındığı, yağı, yaylaları, Vakfıkebir ekmeğiyle gibi kendine özgü zenginlikleri bol olan, Karadeniz'in 'Başkenti' diye bilinen Trabzon'un karşısına bunları vitrine çıkarma fırsatı çıkarıyor” dedi.

Türkiye'nin turizmde dünya liğindeki yerini her yıl biraz daha pekiştirdiğine dikat çeken Köfteoğlu, geçen yıl ağırlanan 26 milyon turist ve elde edilen 21 milyar dolarlık gelirin, Türkiye'nin ilk 10'ndaki yerinin bir basamak yükselerek 7'nci sıraya oturmasına yol açtığını söyledi.

Akdeniz'deki rakiplerin bu yıl ciddi talep daralması yaşamasına karşın, Türkiye'nin talep görmeye devam ettiğini belirten Köfteoğlu şöyle konuştu: “Ancak, kişi başı harcamalar açısından hâlâ rakiplerimizin gerisindeyiz. Kişi başı harcamaları arttırmak için, yeni eğilimler ışığında talep gören 'Sürdürülebilir Eko Turizm' ürünlerine yönelmenin zamanı geldi.

Çiftlik Golfü yayılıyor
Zengin doğası ve yaylalarının baştan çıkarıcılığı, yerli-yabancı turistleri Trabzon'un çağrısına uyup buraları gezmeye yönelteceğini ileri süren Köfteoğlu, “Yayla turizmi, göl turizmi, akarsu turizmi, kar turizmi, köy turizmi, oltayla balık avlama gibi turistik ürünlere sahip olan Trabzon, bunlara ek olarak çim kayağı, bitki-botanik turları, fındık-çay toplama turizm ve çiftlik golfü gibi ürünlerle turizmi çeşitlendirip dünya pazarına sunmalı” dedi.

Yeni ürünlerden 'Çiftlik Golfü', Hollandalı peynir üreticisi Peter Weenink tarafından 1999'da başlatıldığın belirten Köfteoğlu, günümüzde sadece Avrupa'da 110 saha bulunduğuna dikkat çekerek şu bilgileri verdi: “Çiftlik golfü, ilk bakışta, ucunda tahta ayakkabı (Clog) olan bir sopa ve çukur görevi yapan kovalarla oynanıyor. Araları 200'er metre 8-10 delikten oluşan Weenink'in sahaları yılda 10 bin oyuncu çekiyor. Ciddi yatırım gerektirmeyen, doğaya zarar vermeyen ve giderek yayılan çiftlik golfü Trabzon'da da ilgi görebilir.”

Eko-kültür turizm paketlerine olan talebin, bu kesime yönelik paket tur satan tur operatörü sayısının armasına yol açtığını belirten Köfteoğlu “ABD'de bu ürünleri satan tur operatörü sayısı 62'ye, İspanya'da 20'ye, Almanya'da ise 13'e çıktı. Türkiye'de başta TEMA bünyesinde hizmet veren seyahat acentasının yanı sıra, birçok acenta kültür turları satmaya başladı.


Bunlara ulaşıp sahip olunan doğal ve yerel zenginliklerin orta-uzun vadede satılmasını sağlamak gerekiyor. Bunları yaparken, büyük şehir kopyası olmaya özenilmemeli. Karadeniz'in doğu kısmına bir otoyol yapıldı. Bazıları bununla gurur duyarken, uzmanlar yolun sular altında kalacağını söylüyor. Bazı şeyleri 'çoğaltmak' adına doğayı bozguna uğratmadan koruyarak ilerleyenler önümüzdeki yıllarda kazançlı çıkacaktır” diye konuştu

Köfteoğlu, tüketici eğilimlerindeki değişikliğe bağlı olarak talep edilen ürün ve hizmetlerin Trabzon'un önüne başka fırsatlar da çıkardığını belirterek bunları şöyle özetledi:

* Tarihi İpek Yolu üzerinde olması, özellikle Türk Cumhuriyetleri'nde gelecek turistler için alışveriş turizmi potansiyelini yükseltiyor.
* İklim değişikliğinden dolayı çok ısınacak olan Akdeniz cazibesini kaybederken, Karadeniz'in yıldızı parlayacak. Turizm yatırımlarının kıyılardan içerilere doğru kayacak olması, Trabzon'u 'yatırım yapılabilir' hale getirecek.
* Deniz ve demiryolu taşımacılığına artan ilgi bu yönünü henüz ulusal ve uluslar arası alanda yeterince kullanmamış Trabzon'un cazibesi artıracak.
* Gelişmekte olan kruvaziyer turizmi gemilerin Karadeniz'de de dolaşmasını gündeme getirebilir.
* Yayla potansiyeli, 'çürük ay', 'partiya', 'seyir', 'dörnek', 'ortacılar' ve 'pernek' gibi kendine özgü zengin kavramlara sahip yayla kültürüne ilgi ve merakı arttırıyor.
* Kültür turlarına eskiden 35-55 yaş grubundan insanlar katılırken, günümüzde bu turlara artık 18-21 yaş grubu da ilgi göstermesi iyi değerlendirilebilir.

Seminerin sonunda Turizmden Sorumlu Trabzon Vali Yardımcısı Cezmi Batuk, Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kansız ile KTÜ Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. İsmail Kızılırmak, Köfteoğlu'na teşekkür plaketi verip, birlikte fotoğraf çektirdiler.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21