• BIST 9355.86
  • Altın 2837.382
  • Dolar 34.4229
  • Euro 36.2785
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

TİK, Thomas Cook'un Türk otellerine borcunu açıkladı, acil çağrı yaptı

TİK, Thomas Cook'un Türk otellerine borcunu açıkladı, acil çağrı yaptı
Thomas Cook'un Türk turizm sektörüne 350 milyon Avronun üzerinde borcu olduğu tahmin ediliyor

TURİZMİN SESİ


TÜRSAB, TÜROFED, TTYD, TÖSHİD, TUROB, TUREB, DTB ve TURYİD’in üye olduğu Turizm İstişare Kurulu (TİK) Thomas Cook'un iflasıyla ilgili önemli bir açıklama yaptı. Turizm İstişare Kurulu tarafından yapılan açıklamada turizm endüstrisinin geçtiğimiz günlerde tarihindeki en büyük iflasla karşılaştığı ve Thomas Cook şirketinin önce İngiltere, ardından Almanya, Belçika, Hollanda, İsviçre, Avusturya ve Polonya pazarlarında iflasını açıkladığı ifade edildi. Yaşanan iflasın Türk turizm sektörü için olağan dışı bir durum oluşturduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:


Türkiye’ye bu pazarlardan yılda yaklaşık 2 milyon turist getiren, Thomas Cook’un pazardan çekilmesi, Türk Turizmi için ciddi bir krizdir. Thomas Cook’un pazar bazlı koltuk kapasiteleri dikkate alındığında Türkiye, İspanya’dan sonra en çok etkilenen ikinci ülke konumunda bulunmaktadır. Bu krizin doğru algılanması, mevcut ve takip edecek artçı etkilerinin anlaşılması doğru tedbirlerin alınması halinde görülecek zararların azaltılması mümkün olabilir. Bu nedenle, önce durumu ve sorunu doğru tespit etmek ve akabinde etkili çözüm yollarını ivedi hayata geçirmek son derece önem arz etmektedir.


Krizin doğması ile ortaya çıkan kaosta doğru adımlar atmamak doğan zararın daha da büyümesine yol açabilir. İflasın açıklanması ile İngiliz ATOL/CAA ve Alman Zürich Versicherung muhatap haline gelmiştir. Bu iki kurumun sorumluluğu, açıklama yapıldığı an itibarı ile doğmuş olup sadece iflas duyurusunun yapıldığı tarihin ilk günü itibarı ile paket tatillerini geçirmekte olan Thomas Cook yolcularının kalan konaklamaları ile geri dönüş transfer ve uçak yolculuğunu içermektedir. Bu hususu akılda tutarak, mevcut yolculardan kapsam içinde olmayanların o an itibarı ile doğan konaklama borçlarından muaf tutulmalarının başta Bakanlığımız tarafından talep edilmesi ve bu talebin sektörce desteklenmesi, sektörümüzün yeni bir fedakârlığı üstlenmesi anlamını taşıdığı unutulmamalıdır.

Aynı durumdaki İspanya, Yunanistan gibi ülkelerde mevcut yolculardan tahsilat yapılması yönteminin benimsendiği düşünüldüğünde, sektörümüzün, bu zor durumda dahi üzerine düşenden fazlasını yaptığı, el birliği ile Türk misafirperverliğinin gerektirdiği şekilde konuklarını ağırlayarak başarılı bir sınav verdiği gerçeği takdir edilmelidir. Turizm İstişare Kurulu olarak, yaşanan bu olumsuz gelişmenin ardından yaptığımız hasar tespitinin en çarpıcı unsurları şunlardır:

1- Thomas Cook, ağırlıklı olarak tur operatörünün başta konaklama olmak üzere tedarikçilerle doğrudan sözleşme ve fatura ilişkisi kurarak çalışması nedeniyle Türk turizm sektörüne 350 milyon Avronun üzerinde borcu olduğu tahmin edilmektedir. Bu borcun yakın ve orta vadede tahsilinin imkânsız olması bilinen bir gerçektir. Alacaklarını alamayan özellikle küçük işletmelerin yaşayacağı finansal sorunlar tahmin edilenden çok daha büyük olacaktır.

2- Önümüzdeki sezon için yapılmış sözleşmelerin uygulanamayacak olması, bu sözleşmelerde yer alan erken rezervasyon, avans, peşin ödemelerin gerçekleşmeyecek olmasının kış sezonunda yaratacağı ek finansal yük ve sıkıntılar vahim sonuçlar doğuracak büyüklüktedir.

3- Pazarda bir anda oluşan 2 milyon civarı yolcu eksikliği, arz talep dengesini bozacaktır.

Yaşanan iflas, turizm sektörünün tüm bileşenlerini olumsuz biçimde etkileyeceği gibi turizm sektörüne tedarik ve hizmet sağlayan 50’den fazla sektörün de önemli ölçüde etkilenmesine neden olacaktır. Yaşanan bu olumsuzluk ayrıca, sektörde çalışan kesimi, küçük ve de orta büyüklükteki tedarikçilerinin zor durumda kalmalarına da neden olacaktır. Bu nedenle çok hızlı hareket edilerek önlemler alınmalı ve hayata geçirilmelidir.

Acil alınması gereken 5 önlem
Bu itibarla, acilen alınması gereken önlemler olarak Turizm İstişare Kurulu aşağıdaki önerileri Bakanlığımız ve tüm ilgililerin dikkatlerine sunmaktadır:

1- Yaşanan ve yaşanacak finansman yükünün hafifletilmesi için öngörülen 50 milyon Avro kredi olanağının çok daha yukarı seviyelere çıkarılması ve faiz ve geri ödemelerin zorlukları göz önünde bulundurularak 3 yıl geri ödemesiz, uzun vadeli ve düşük faizli planlanması büyük önem taşımaktadır.

2- Kredi kullanımında küçük işletmelere öncelik tanınmalıdır.

3- T.C. Cumhurbaşkanlığı, T.C. Dışişleri Bakanlığı ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca, Türkiye adına mağdur alacaklılar için İngiltere, Almanya ve ilgili ülkeler nezdinde girişimde bulunulması ve tahsil edilemeyen alacakların tahsili konusunda devletimizin liderlik yapması sektörümüz açısından son derece önem taşımaktadır.

4- Tahsil edilemeyen miktarların şüpheli alacak olarak değerlendirilmesi bunun yanında bugüne kadar faturalanarak tahakkuk ve hatta ödemesi gerçekleştirilen KDV tutarları konusunda mahsup etme ve hibe benzeri bir yöntemle işletmeler adaletsiz oluşan bu yükten kurtarılmalıdır.

5- Rakip ülkeler pazarda oluşan boşluğu doldurmak üzere seyahat acentalarını pazarlama konusunda destekleyeceğinden, ülkemiz de bir an önce yeni tur operatörü anlaşmalarını teşvik etmelidir. Türkiye’nin turizmde rekabet ettiği ülkelerin ivedi bir şekilde teşvik vereceği dikkate alınarak sağlanacak teşviklerin hızlı biçimde hayata geçirilmesi önem taşımaktadır.

Turizm İstişare Kurulu, yukarıdaki önlemlerden belki de daha önemli olanın, yaşanan zorluklardan çıkarılacak dersler olduğunu düşünmekte, mevzuatta gerekli düzenlemeler yapılarak sektörün örgütlenmesi tamamlanmalı, yabancı tur operatörlerinin temsilci ve sorumlu seyahat acentası olmadan Türkiye’de tahsis sözleşmeleri yapmasının önlenmesi ve çağdaş teminat sistemlerinin devreye girmesi olduğu görüşündedir.

Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.

Kaynak: Haber Kaynağı
Etiketler: ,
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21