TURİZMİN SESİ
Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü'nün (UNWTO), 1999'da açıkladığı Turizm İçin Küresel Etik Kurallar ilkelerinde konu net olarak açıklanıyor.Söz konusu ilkeler dizisinin 7'nci Maddesi'nde konu: Dünyanın sahip olduğu değerlere doğrudan veya kişisel erişim olanağı, güzelliklerin keşif ve keyfi tüm insanlara açık ve eşit bir haktır. Aile, genç, öğrenci, yaşlı ve ENGELLİLER için turizm kolaylaştırılmalı ve teşvik edilmelidir şeklinde özetleniyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı da kısa süre önce, 'herkes için ulaşılabilirlik' politikası kapsamında engelli insanlarla birlikte yaşlılar, hamileler, çok uzun boylular ya da çok kısa boylulara göre turizm tesislerinde yeni düzenlemelere gidilmesini istedi. Genelgede, ilgili yasa gereğince 2012 yılı Temmuz ayına kadar kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapılarda mevcut tüm yollar, yeşil alanlar ve benzeri sosyal tesislerin engellilerin ulaşımına uygun hale getirilmesi gerektiği hatırlatılıyor.
Tatile çıkan engelliler, sadece turistik tesislerde işlerini kolaylaştıracak eksiklikleri değil, aynı zamanda turistik merkezlerin cadde ve sokaklarındaki eksiklikleri dile getiriyor. Genelde turizm merkezlerinde kendilerine uygun yürüyüş yolları, tuvalet, ışıklandırma, yönlendirme levhası gibi birçok eksiklikten yakınıyorlar.
Turizm aslında sosyal ve çeşitli boyutlarının yanı sıra, aynı zamanda para kazanmaya yönelik bir ticarettir. Tatile çıkan engellilerin şikayetlerine ister sosyal, ister parasal, hangi yönden bakarsak bakalım dikkate değer olduğunu görüyoruz. Sosyal yanının bir insanlık görevi olmasından hareketle, bu konuda fazla lafa gerek olmadığına inanıyoruz.
Konunun ticari yönüne gelince, dünyada toplam 670 milyon engelli insan olduğu, bunların 83 milyonunun Çin'de, 40 milyonun ABD'de, 37 milyonun Avrupa Birliği'nde ve 4.4 milyonunun da Kanada'da yaşamakta olduğunu görüyoruz. Türkiye'deki toplam engelli sayısının ise 8.5 milyon kişi olduğu belirtiliyor.
Görüldüğü üzere, gerek dünya gerekse Türkiye'deki engelli nüfusu turizmciler için ciddi bir pasta oluşturuyor. Engellilere daha iyi hizmet verip, tercih edilen tesislerden biri olmak isteyen turizmcilere birkaç ipucu vereceğiz. İpuçlarını AB ve Avustralya hükümeti tarafından hazırlanan raporlardan yararlanarak hazırladık. Bu raporlara göre, engelliler için hareketlilik, görüş-görünüm, uyarı-duyum ve tanıma-öğrenme gibi dört önemli alan bulunuyor. Ayrıntıları aşağıda özetliyoruz:
Hareketlilik: Rampalar, asansörler, kolay ulaşılabilir tekcins (uniseks) tuvaletler, otomatik kapılar, masa yükseklikleri, dolaşım alanları, kullanıma hazır olmalı. Engelli için otoparkta mutlaka bir yer ayrılmalı ve buranın otele girişe uzaklığı en fazla 100 metre olmalı. Geçiş ve yolların genişliği en az 900 milimetre (mm) olmalı. Eşiklerin yüksekliği 25 mm'yi geçmemeli. Kapılar için önerilen yükseklik 750 mm, basamaklar ise 180 mm. Rampaların eğimi yüzde 8'den fazla olmamalı. Asansör kabinleri 900 X 1200 mm olmalı.
Görünüm: Asansör, yol ve odalarda dokunmatik çiniler, görsel kontrastlar, işitsel uyarılar, brail alfabesi, talimatlar büyük harfli basılmalı. Engellinin yardımcı hayvanına mola yeri ayrılmalı. Odalardaki elektirik düğmeleri ile kapı kollarının yüksekliği 900-1400 mm arasında olmalı.
Duyular: Text telefonlar işitme engelliler için yararlıdır. Bunlar engellilerin birbiriyle yazılı olarak haberleşmesini sağlar. Otelde ayrıca görsel uyarılar, işaret dili çevirmeni, telefon, daktilo, yazılı nesneler de olmalı.
Tanıma-öğrenme: Görsel-işitsel anons ve alarm sistemleri kullanılmalı. Talimatlarda teknik terimler yerine yalın bir dil kullanılmalı. İkonik işaretler, zamanı gösteren saat, konuşmanın hızı, çevresel uyarıcılar ve seçenekli biçimlere de yer verilmeli.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.