.jpg)
Araştırmacı Yazar Ömer Fethi Gürer Sungurbey Cami için bir kez daha çağrıda bulundu ve cami geçen yıla göre dahi önemli ölçüde işlemeleri dökülmüş durumdadır. Aslına uygun derhal müdahale edilmesi gereklidir. Vaıflar Genel Müdürlüğü tarihin yok oluşuna seyirci kalmaktadır” dedi.Niğde ili ilgili beş kitap yazan ve Niğde Kapadokya’nın Başkenti kitabında Sungurbey Camiiniher yönü ile anlatan Yazar Ömer Fethi Gürer İlhanlılar döneminde yapılmış olan Cami doğu portalında bitki, geometrik şekiller ve hayvan figürlerinden oluşan iki yüzde de önemli tahribat olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi.- Bir tarih hazinesi hergün yok olmaktadır. Vakfılar Genel Müdürüne geçen yıl mektup yazdım. 18 yy kadar kubbeli ve çifte minareli olan cami o yıllarda Halil Betav yazdığına göre barut deposu olarak kullanılıyor.
Bu sırada Rum Mahallesinde çıkan yangından cami etkilenip barutlar ateş alması ile kubbeler ve minaresi göçüyor. Daha sonra bir süre ibadete kapanan cami de belli bir bölüme kadar ağır hasar oluşuyor. Ancak daha sonra düz çatılı cami ve tek minareli inşa ediliyor. G.Bell 1909 yılında Niğde’de çektiği resimlerde harap cami Cumhuriyet döneminde onarımlar görüyor.
Cami duvarlarında yer alan kitabeler ve taş işleme muhteşem ve İlhanlılardan günümüze eren eserler. 1335 yılında yapıldığı düşünülen cami halen Vakıflar Genel Müdürlüğünün kontrolunde bulunuyor. Cami son olarak giriş kapısı yanındaki nişciğinde bir bölümü yıkılmış .Son on yılda değişimi gözlediğimde muhteşem taş işçiliğinin birkaç yıla yok olması muhtemel. Balık, kuş, yıln vs bulunduğu doğu portalde ki onlarca hayvan tasviri önemli ölçüde zarar gördü. Cami bilimsel bir el ile kurtarılması gerekiyor ”dedi.
Araştırmacı Yazar Ömer Fethi Gürer kimi yerlerde eklemelerde yapılan camide Mihraptaki Ayetel Kursi dökülmesinden sonra onu dahi aslına uygun yenilenmediğinie dikkat çekerek şöyle dedi.-“cami imami Mehmet Şafak ile görüştüm. Durumun ilgili yerlere iletildiğini ve onarım ile kurtarma çalışmasının yapılmasının şart olduğunu belirtti. Muhteşem camiinin tarihi bir hazine olduğuna da işaret etti. Cami gerekli dikkat ve özen gösterilmediğinden geçmişte çok yerine çivi çakılarak tahrip edilmişti.
Kuzey kapısı üzerine hoporler bağlamak için bula bula bitki motiflerinin olduğu kapı üzeri kuşağın bulunup delinmesine tepkimiz üzerine hoporler kalktı ama delik kaldı. Çok yerde çivi çakılı. Hem dünden gelenler tahrip edilmiş hemde yeni uygunsuz eklemeler var. Kablolar dahi ayrı bir düzenek ile yapıda derlenmeside şart. İmam Mehmet Şafak Cami tarihi değerinin arkında ve korunması içinde çaba ve çalışmalarda bulunuyor. Döneminde rast gele çivi çakılması ve eklentiye izin vermeyen İmam Şafak yetkililere cami durumunu yazı ile de iletmiş. Vakıflar Genel Müdürlüğünden acilen kurtarma ve onarma gerektiğine dikkat çekiyor”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.