TURİZMİN SESİ
Bu hafta Kırklareli'nin şirin ilçesi Vize'ye gidiyoruz. Son Trak krallığının başkenti olan Vize'nin her köşesinden tarih fışkırıyor. İlçenin hem içi, hem de dışı tarihi eserlerle dolu. Vize bir zamanlar gezginlerce havasının güzelliği, bağ ve bahçelerinin zenginliği, sularının bolluğu ile İstanbul-Edirne arasındaki bütün kasabaların en güzeli olarak kabul ediliyordu.
Yakın zamana kadar da kendi halinde, ekip-biçerek geçinen bir ilçeydi. Şimdi Trakya'yı bir ur gibi saran fabrikalar Vize'nin kapısına da dayanmış. Haliyle emlakçılar işgal etmiş ilçeyi, eh tarlalar iyi para etmeye başlayınca tarım ikinci plana atılmış. Turizmin neredeyse adı anılmıyor ilçede, oysa keşfedilmeyi bekleyen büyük bir uygarlık ve ciddi bir turizm potansiyeli var Vize'de.
Vize'nin nüfusu 11900, halkının neredeyse tamamı Balkan göçmeni. Yerlilere Gacal deniyor, ama yerlilerinde ne kadar yerli olduğu tartışılır, onlarında daha önceleri gelmiş göçmenler oldukları söyleniyor. Vize adının Trak kralı Byzas'tan geldiği sanılıyor. Bir başka görüşe göre bu ad mitolojide su perisi olarak geçen Byzia'dan geliyor. Vize adını suyla ilişkilendirmek daha mantıklı; zira Istranca Dağlarının eteklerindeki ilçe öteden beri sularının bolluğuyla tanınıyor.
Bu haksız bir ün değil, Bizans döneminde su sıkıntısı çeken İstanbul, bu sorununu Vize'nin suyuyla çözmüştü. (Şimdi de Istranca derelerinden toplanan sular İstanbul'a akıtılıyor.) Vize yakınlarındaki kaynaklardan toplanan sular kanallar ve su kemerleriyle 242 km yol katederek İstanbul'a taşınıyordu. Dünyanın en uzun su yolunun izlerini Vize çevresinde görmek olanaklı.
Trakya bölgesine de adını veren Traklar, Hint-Avrupa kökenli bir halk. Yaşadıkları coğrafya Ege kıyılarından Karpat Dağlarına dek uzanan geniş bir alanı kapsasa da, asıl vatanları günümüzde Doğu ve Batı Trakya olarak bilinen bölgeymiş. Traklardan ilk kez Homeros söz eder; Homeros Troyalıların yardımına koşan halklar arasında Trakları da sayar. MÖ 3.yüzyıldan sonra bütün işgal ve akınlara rağmen, bağımsızlığını koruyan Trak boyları bağımsız prenslikler kurmuşlar. Vize'nin çevresindeki tümülüs ve arkeolojik kalıntılar, burasının Trakların önemli bir merkezi olduğunu kanıtlıyor. Vize Roma döneminde de küçük bir Trak krallığına başkentlik yapmış, MS 46 yılında da Roma'ya bağlı bir eyalet haline gelmiş, bu dönemde surlarla çevrilmiş, başta tiyatrosu olmak üzere bir çok anıtsal yapı inşa edilmiş.
TRAKYA'NIN TEK ANTİK TİYATROSU
Türkiye Trakya'sının tek antik tiyatrosu da Vize'de. Tiyatro 1995 yılında ilçe merkezindeki Çömlektepe Höyüğü kazıları sırasında ortaya çıkarılmış. Tiyatro mermer basamaklarına dek sağlam durumda, şimdi etrafındaki evlerde boşaltılmış, bu yaz yıkılıp, kazılacakmış. Bakalım o evlerin altından neler çıkacak? Eskiden ilçe merkezini çepeçevre kuşatan surlar da büyük ölçüde izlenebiliyor. Özellikle ilçenin güneyindeki 3-4 metre yükseklikte surlar ayakta duruyor, yer yer diğer bölgelerdeki sur ve burçlarda görülebiliyor.
İlçenin en önemli tarihi yapısı Küçük Ayasofya yada Gazi Süleyman Paşa adlarıyla bilinen görkemli bir cami. Aslında bir Bizans kilisesi olan yapının 12. yada 13.yy'da inşa edildiği, Vize'yi fetheden Gazi Süleyman Paşa tarafından da camiye çevrildiği sanılıyor. Yapının Bizans döneminde fresklerle süslü olduğu, günümüze kadar ulaşan izlerden anlaşılıyor. Üç-beş yıl öncesine kadar camı-çerçevesi kırık bir viraneydi bu cami. İki yıl önce tepeden tırnağa onarıldı, bu sırada yıkılan minaresi de yeniden inşa edilerek ibadete açıldı. İlçedeki Osmanlılardan kalma birkaç cami onarılmış. Ama tarihi hamam ve imaret içler acısı durumda, çoktan terk edilmiş ve içleri çöplüğe dönmüş. Oysa onarılıp turistik işlevlerle kullanılabilir. Vize surlarının dibindeki hamamın bitişiğinde Romalılardan kalma temel kalıntıları da görülüyor.
ÖNEMLİ BİR TRAK YERLEŞİMİ
Vize'nin etrafı Trak yerleşimleri ve kutsal alanlarıyla dolu. Bu çevrede en azından kırk tümülüsün olduğu biliniyor. 1938-1939 yılında dokuz ayrı tümülüste yapılan kazılarda son Trak Kralı 3.Rhoimatalkes'in de mezarı bulunmuş. Vize yakınlarında Karakoçak (Tamata) Tepe'de de bir kaya sunağı bulunuyor. Trak başkenti olduğu dönemde Karakoçak ve çevresinin Vize'nin en önemli kutsal alanı ve yerleşim yeri olduğu sanılıyor. Yine Soğucak köyünün Gemikaya mevkiinde de Karakoçak'a benzer bir kaya sunağı var.
İlçe civarındaki kaya yerleşimlerinin en ilginci ise Asmakaya mevkiinde bulunuyor. Asmakaya'daki yerleşimlerin Bizans döneminde manastır olarak kullanıldığı anlaşılıyor. Üstelik Vize çevresindeki tek kaya manastırı Asmakaya değil. Kıyıköy'de, Derekaya mevkiinde ve Balkaya köyünde de kayalara oyumuş ve büyük olasılıkla birbiriyle ilişkili kaya manastırları var. Manastırların çokluğu bir zamanlar burada Kapadokya benzeri manastır yaşamının olduğuna işaret ediyor. Asmakaya askeri bölgenin tam karşısında yemyeşil bir vadinin içinde yer alıyor. Şimdi yöre halkınca Kınalı Vadi olarak adlandırılan içinden küçük bir derenin aktığı bu vadi, sıcak yaz aylarında Vizelilerce mesire yeri olarak ta kullanılıyor.
Manastır vadinin içlerinde bir yamacın eteğinde yer alıyor. Burada yamaca sırayla oyulmuş bir çok mekan bulunuyor. Bunlardan yalnızca birinin kilise olduğu anlaşılıyor. Diğer mekanların ne olduğunu anlamak zor. Şimdi ahır olarak kullanılan büyük mekan manastırın yemekhanesiydi herhalde, çünkü manastırların en büyük mekanları yemekhaneleriydi. Manastırın dış cephesinde oyuklar görülüyor. Bu oyuklardan da bir zamanlar burada ahşap eklentilerin bulunduğu anlaşılıyor.
Ahırı geçtikten sonra küçük bir kapıdan manastırın kilisesine giriliyor. Büyük olasılıkla 6 yada 7.yüzyılda yapılmış kilisenin tavanına ve duvarlarına malta haçları oyulmuş. İçi definecilerce köstebek yuvasına çevrilmiş. Giriş bölümünün zaman içinde yıkıldığı anlaşılıyor.
VİZELİ SPARTAKÜS
Manastırın yakınlarında kayalara oyulmuş başka mekanlar, su yolları ve kaya mezarları da görülüyor. Burasının Trak döneminden beri kullanıldığı kabul ediliyor. Kimbilir, belki de Roma'yı kasıp kavuran köle ayaklanmalarının öncüsü Spartaküs'te buralarda yaşamıştı. Bunu kesin olarak bilen yok, ama Trakyalı olduğunu ve bir savaşta esir düştükten sonra Romalılara köle olarak satıldığını, gladyatör arkadaşlarıyla birlikte kaçıp Roma'yı titreten özgürlük hareketine öncülük ettiğini biliyoruz. Spartaküs'ün Vizeli olduğunu iddia etmenin ne sakıncası olabilir ki? Hem ilçenin tanıtımına katkısı olur, hem de böyle bir kahramanı yetiştirdiğimiz için gururlanırız, benden önermesi
NASIL GİDİLİR?
Vize, İstanbul'a 138 km uzaklıkta. İstanbul Esenler otogarından Vize'ye her yarım saatte bir otobüs kalkıyor.
Ersoy Soydan /TUYED Üyesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.