TURİZMİN SESİ
Turizm ve seyahat sektörünün tüm paydaşlarını ve önemli isimlerini bir araya getiren Skal İstanbul Kulübü, şubat ayı toplantısını online ortamda gerçekleştirdi. Skal İstanbul’un değerli üyelerinden merhum Şükrü Ergur’un oğlu, Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Yazar Prof. Dr. Ali Ergur konuşmacı olduğu toplantıda, pandeminin öncesindeki sosyoekonomik ortama, hem Türkiye’de hem de dünyada yol açtığı sonuçlara ve COVID-19 mücadelesine katılan sağlık çalışanlarının deneyimlerini incelediği “Ateş ve İhanet” kitabına değinerek pandemiyi aşmak için bireysel ve toplumsal çözümleri değerlendirdi.
Bu zamana kadar görülen en etkili salgın
Tarihte birçok salgın örneğinin olduğunu belirten Prof. Dr. Ergur, “19. yüzyıl öncesinde dünyada sürekli salgın hastalıklar görülüyordu. Tarihin bazı dönemlerinde yıllarca süren ve milyarlarca insanın ölümüne sebep olan salgınlar var. Örneğin; ‘Kara Ölüm’ olarak bilinen veba salgınında, Londra nüfusunun 3’te 1’i yok olmuştur. Ancak tarihte görülen hiçbir salgın Covid-19’un yarattığı kadar geniş çaplı bir etki yaratmamıştır.” dedi. Pandeminin, daha önceki salgınlardan daha büyük bir tesirinin olmasının en büyük nedeninin küreselleşme olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ergur, “İnsanlar hiç olmadığı kadar seyahat ediyor ve küreselleşme yer değiştirmeyi hızlandırdı. Patojenler de bu nedenle hızlı yayılıyor. Yayılma süresi bir uçuş süresi kadar.” diyerek enformasyonun yayılmasının da geçmişten çok daha hızlı olduğunun altını çizdi.
Pandemi sosyoekonomik düzenin aksayan yönlerini ortaya çıkardı
Pandemi öncesi dönemdeki sosyoekonomik duruma değinen Prof. Dr. Ali Ergur, 20. yüzyılın ikinci yarısından bu yana dünyayı bütünleşik pazar olarak gören kapitalizmin, her şeyin birbirine bağlı ve borçlu olduğu bir düzen getirdiğini söyledi. Bu sistemde her şey birbirine bağlı olduğu için yaşanan bir aksamanın büyük sorunlara yol açabildiğini ifade eden Prof. Dr. Ergur, “Finans Kapitalizmi beraberinde insanlara tek başına olduğunu dayatarak bireysel kurtuluş mitosunu, üretim yerine tüketim ile var olma biçimini ve doğayı sonsuz tüketme arzusunu getiriyor. Pandemi bunun böyle gidemeyeceğini gösterdi. Tüketimin ve yalnızlığın yerini pandemi ile iki önemli ilke aldı; üretim ve örgütlenme. Salgın; eşitsizlikleri daha görünür hale getirdi ve belli konulardaki gelişmelerin daha hızlı yaşanmasına sebep oldu. Elektronik iletişimin önem kazanması buna bir örnek ve önümüzdeki süreçte de bu iletişim kanalları hayatımızda var olacak.” diyerek sözlerini sürdürdü.
Eski kurallar yerini yeni eylem kalıplarına bıraktı
Pandeminin ilk döneminde 16 ilde, 23 ayrı sağlık kuruluşunda farklı alanlarda çalışan 49 sağlık çalışanı ile yaptıkları araştırmanın sonuçlarına değinen Prof. Dr. Ali Ergur salgının, eski kurallar yerine yeni eylem kalıplarının oluşmasına, çalışma ortamının düzensizleşmesine, hastanelerde ve sağlık kuruluşlarındaki çelişkilerin görünür hale gelmesine neden olduğunu ifade etti.
Geçmişi, Günümüzü ve Geleceği sembolize eden üç fidan
Skal İstanbul Başkanı Ayşe Önen, “Covid-19, dünyayı sarsmaya ve dengeleri değiştirmeye devam ediyor. 2020 yılının başından itibaren sadece sağlık sistemini değil, sosyolojik, psikososyolojik, siyasal ve ekonomik düzeni, eğitim sistemlerini etkileyerek dünyanın işleyişini askıya aldı. İçinde bulunduğumuz süreç yaşam tarzının sorgulanmasına, birçok rutinin farklılaşmasına sebep oldu. Dijitalleşme, fiziksel olarak birbirinden uzak kalan insanları yeni bir izolasyon sürecine soktu. Bizler de bu süreçte online toplantılarımıza devam ederek sizleri ilgili konularla desteklemeye odaklandık.” dedi. Toplantıya katılım sağlayan herkese teşekkür eden Önen, Prof. Dr. Ali Ergur’a, Hatay Turizm Ormanı’na Geçmişi, Günümüzü ve Geleceği sembolize etmesi amacıyla yapılan üç fidan bağışının sertifikasını takdim etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.