TURİZMİN SESİ
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve Fatih Belediyesinin talebi doğrultusunda başlatılan, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Almanya Siegen Üniversitesinin desteği ile TEB Mimarlık tarafından yürütülen "Sirkeci-Hocapaşa Bölgesinin Yayalaştırılması ve Rehabilitasyonu Projesi", Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen toplantıda tanıtıldı.
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Kurt'un da katıldığı toplantının ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Erdönmez, proje hakkında bilgi verdi.
Hocapaşa bölgesinin, Sirkeci Garı'nın arkasından başlayan ve ortasından tramvay hattının geçtiği İstanbul Valiliğine uzanan alanı kapsayan bir bölge olduğunu dile getiren Erdönmez, Hocapaşa'nın genellikle Anadolu'dan gelen, Eminönü'nde iş yapanların konakladığı kent otellerinin bulunduğu bir "oteller bölgesi" olduğunu, pek fazla konut bulunmadığını bildirdi.
Erdönmez, Marmaray çıkışlarının buradan yapılmasının, bölgenin durumunu tamamen değiştirdiğini vurgulayarak, Sultanahmet'in, artık eskisi gibi olmadığını, daha nitelikli oteller, restoran ve kafeleri ile daha rahat dolaşılan bir yerleşim yeri olduğuna işaret etti.
Ebru Erdönmez, projeyle ilgili şu bilgileri verdi: "Burası aslında Sultanahmet ile birleşecek. Bölgenin bir sınırını sur duvarı, bir sınırını da Sirkeci Tren Garı oluşturuyor. Gülhane Parkı'nın içinin müze olarak kullanımı bize bazı potansiyel alanlar sunuyor. Önümüzdeki dönemde yaya sirkülasyonu Hocapaşa'nın içinden geçmeye başlayacak.
Bu, bölgenin biraz farkındalığının artmasını, otellerdeki kalitenin farklılaşmasını sa ğlayacak. Ç evrede bazı sosyal imkanları verecek, destek hizmetler ortaya çıkmaya başlayacak. Burada sadece otel kültürü olmasın istiyoruz. 24 saat canlı kalacak bir mekan arayışı, kent mekanı yaratma hedefimiz var. Bu tek fonksiyonla çözülecek bir şey değil. Bu tür mekanlarla apart oteller, kültür merkezleri girebilir işin içine."
Yayalaştırma bölgesinin, Fatih Belediyesinin önceliklerinden biri olduğunu ifade eden Erdönmez, "Araçlar tamamen yolları kaplamış durumda, bunlar kalkacak. Alanın büyük bölümü yayalaştırılacak.
Mevcut otopark kalacak, o da park yükünü karşılamış olacak" diye konuştu. Yrd. Doç. Dr. Ebru Erdönmez, tarihi Sirkeci Tren Garı'nın fonksiyonunu Marmaray'ın faaliyet geçmesi ile yitirmeye başlayacağını ifade ederek, TCDD'nin yetki alanında olan garın nasıl kullanılacağı konusunun netleşmediğini bildirdi. Erdönmez, gar binasının müze olması, ikinci binanın yine turizm amaçlı kullanılması konusunun tartışıldığını söyledi.
Projenin ilk aşamada yayalaştırma öngördüğünü ve 2-3 aylık sürede yayalaştırma çalışmalarının başlayacağını belirten Erdönmez, "Hocapaşa bölgesi, ana tramvay hattı ve otoparka giriş-çıkışlar haricinde tamamen yayalaştırılacak" dedi. Erdönmez, projenin binaların restorasyonunu kapsamadığını belirterek, binaların cephelerine dikkat edilmesi gerektiği konusunda vurgulamalarda bulunacaklarını kaydetti.
Proje kapsamında, aydınlatma, yer ve kaldırım malzemesi, kaldırım genişlikleri, yeşillikler, vatandaşları güneşten korumak için örtüler bulunduğunu belirten Erdönmez, "Bu ilk adım. Bundan sonra mülkiyetler işin içine girince, bir şeyler yenilenmeye başlayınca ötekiler de kendilerine dikkat edecek" dedi. Ebru Erdönmez, otellerin iç avlularını depo olarak kullandığını, klima tesisatı, su deposu gibi görüntü kirliliği yaratan malzemelerle doldurduklarını ve kullanılamaz hale getirdiklerini anlatarak, projenin iç avluları etkin hale getirmeyi öngördüğünü söyledi.
Erdönmez, "Otel kendini kapatıyor, üst kata çıkıldığında iç avludaki kirliliği görüyorsunuz. Geleneksel iç avlu, yeşil alandır, insanların çıktığı alanlardır, önemli potansiyelleri vardır. Buraları düzenleyerek hayatın içine katmayı hedefliyoruz" diye konuştu. Projenin 24 bin metrekarelik bir alanı kapsadığını bildiren Erdönmez, projenin ikinci aşamasında ise meydan düzenlemeleri yapılacağını bildirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.