TURİZMİN SESİ- AV .MESUT KAVAK
28 Kasım 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, satıcılar ile tüketiciler arasındaki ilişkileri baştan aşağıya yenileyen düzenlemeler içermektedir. Bahse konu Kanun’un 51. Maddesinde “paket tur sözleşmeleri” eski Kanuna nazaran detaylı olarak düzenlenmiştir. Yapılan değişikliklerde Avrupa Topluluğu’nun Konsey Yönergesi esas alınmıştır.
Kanun’un 51. Maddesi birçok yenilik getirse de 8. Fıkrası seyahat acentalarına ağır bir sorumluluk yüklemekte ve tüketicilerin boşa geçen zamanları için tazminat ödemesi gerektiğini düzenlemektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un paket tur ile ilgili getirdiği en önemli yeniliklerden biri olan bu fıkra, Tüketicilere önemli haklar tanımakta ve paket turun hiç yada gereği gibi ifa edilmemesinin neticelerini düzenlemektedir.
Eski Kanunun ve ilgili diğer mevzuatın uygulandığı dönemde, seyahat acentasının paket tur sözleşmesini hiç yada gereği gibi ifa edememesinin neticesinde Tüketicilere sözleşmeden dönme, bedel indirimi veya farklı turlara katılımın sağlanması gibi haklar tanınıyordu.
Ancak yeni Kanun ile birlikte sözleşmeden dönme, bedel indirimi veya farklı turlara katılımın sağlanmasının tüketicilerin zararını tam anlamıyla karşılamadığı kabul edilmiştir. Buna göre yapılan düzenleme ile tüketicinin turun hiç yada gereği gibi ifa edilememiş olmasından dolayı ortaya çıkan maddi zararları ile birlikte boşa geçen tatil zamanı içinde tazminat sorumluluğu doğabileceğini düzenlemiştir.
Paket turun ifası sırasında doğabilecek malvarlığı zararlarına örnek vermek gerekirse; Acentalar taşıma sırasında gerekli tedbirlerin alınmamasından dolayı, tüketicinin çantasının çalınması durumunda doğacak malvarlığı zararından sorumlu tutulabiliyordu. Yada başka bir örnek vermek gerekirse paket turun ifası sırasında acentanın gerekli tedbirleri almamış olmasından dolayı hastalanan yada yaralanan bir tüketicinin hastane giderleri gibi maddi zararları seyahat acentalarına yükletilebiliyordu.
Tüketicilere, seyahat acentaları karşısında çok geniş bir hak tanıyan düzenleme ise 8. Fıkranın son cümlesidir: “Tüketici boşa harcanan tatil zamanı için de uygun bir tazminat talep edebilir”. Bu kapsamda artık tüketiciler tatillerinin boşa geçen zamanları içinde seyahat acentalarından tazminat talep edebileceklerdir. Seyahat acentasından kaynaklanan sebeplerden dolayı tatilini hiç yada gereği gibi yapamayan tüketiciye böylece bir nevi manevi tazminat hakkı tanınmaktadır.
Örneğin paket turun satın alan ve bu tarihler için işyerinden izin alan bir tüketici, paket turun iptal edilmesinden dolayı yalnızca paket tur bedelini almakla kalmayacak; üzerine bir de işyerinden aldığı izin sebebiyle tatil yapamadığı ve boşa geçen zamanı için tazminat talep edebilecektir.
Hatta kanun koyucu, bu düzenlemeye dayanak olarak konaklama yapılan otelin yakınındaki gece kulübünden gelen gürültü sebebiyle yaşanan rahatsızlıkları, deniz kenarı olarak satılan otele arabayla gidilmesi sebebiyle kaybedilen zamanı dahi boşa geçen tatil zamanı olarak kabul etmekte ve maddi zararlardan bağımsız başlı başına bir tazminat sebebi olarak görmektedir.
Bu düzenleme ile birlikte seyahat acentalarının paket tur sözleşmelerinden doğan birçok tazminat davası ile karşı karşıya kalacağı tartışmasızdır. Buradaki tazminatın hangi durumlarda kabul edilip edilmeyeceği ve miktarların hakkaniyetli olup olmadığı ise mahkeme kararlarından sonra ortaya çıkacaktır. Yeni dönemde seyahat acentalarının paket turları düzenlerken yada paket turun satışına aracılık ederken daha fazla özen göstermesi, tüketicilerin tazminat taleplerinden korunmasını sağlayacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.