TURİZMİN SESİ-HANDE KURT
İnsanların kültürel kökenlerini geride bıraktığı bir dünyada biraraya gelebilecekleri mekânlara duyulan büyük bir ihtiyaç vardır. Önyargılar olmaksızın buluşmayı, yerleşmiş fikirleri sorgulamayı mümkün kılan, güven verici kamusal mekânlara... Neden kamusal yıkanma mekânları? Yıkanmak ve özgül bir yıkanma kültürü neyi temsil eder?
Suları Paylaşmak, kamusal yıkanma mekânlarının buluşma mekânları olarak işlevlerine odaklanan bir sanat sergisi ve tartışma platformudur.
Dört farklı ülkeden dört kadın sanatçının eserleri 15 Ekim - 14 Kasım tarihleri arasında İstanbul DEPO'da sergilenecek: Gülsün Karamustafa (Istanbul), Buthayna Ali (Şam), Heta Kuchka (Helsinki) ve Maria Ängquist Klyvare'nin (Stokholm) çalışmaları yıkanma ve gelenlekler üzerine kişisel düşüncelerini yansıtıyor.
Kamusal yıkanma mekânları ortadan yok olursa neleri kaybederiz?
16 Ekim günü DEPO'da dört farklı yıkanma kültürünü temsil eden katılımcılar ile birlikte bir konferans düzenlendi. Konuşmacılar Derya Özkan (Türkiye), Sarab Atassi (Suriye), Sari Näre (Finlandiya) ve Jane Magnusson (İsveç) uzmanlık ve ilgi alanlarından yola çıkarak farklı bakış açılarını sundu. Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın katılımıyla gerçekleşen konferansta konuşmacılar sauna ve hamam kültürünü kendi ülkelerinden örneklerle anlattılar. Suları Paylaşmak sergisinin organizatörleri İstanbul sergisinden sonra projenin Şam, Helsinki ve projenin başladığı yer olan Stokholm'da gösterilmesini amaçlıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.