TURİZMİN SESİ
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan, diğer zeytin üreticisi ülkelerde de görülen uygulamanın şu anda Türkiye'de çok yaygın olmamasına rağmen önü alınmazsa ülke imajının zedelenmesine neden olabileceğini savundu. Zeytinyağına diğer yağların karıştırılması olarak tanımlanan ''tağşiş'' ile uzun bir süredir mücadele eden sektörde son dönemde sızma yağ satışının artmasıyla başka bir karışım yönteminin de ortaya çıktığı öne sürüldü. Yemeklik olarak değerlendirilemeyen asidi yüksek, kötü koku ve görüntüye sahip rafinelik yağların ısıl işlemden geçirilerek sızma yağ standartlarına getirildiği ve sızma etiketiyle satıldığı iddia edildi.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan, raf fiyatlarında yaşanan dengesizlik üzerine yaptıkları analizlerle ''kolon sızması'' yöntemiyle yapılmış sızma etiketli ürünlere rastladıklarını ifade etti. Sızma yağın kilogramının üreticiden 6.5 liraya alındığını, market rafında 5 liraya sızma yağın görüldüğünü ifade eden Tan, şu bilgileri verdi: ''Sızma zeytinyağının tanımında hiçbir ısıl işlem görmemesi gerektiği ifade edilir. Yani sızma zeytinyağı bir anlamda meyve suyu olmalıdır. Ancak son dönemde satışların artmasını kullanmak isteyen bazı fırsatçılar türedi.
Dünyada zeytinyağı üreticisi bazı ülkelerde de uygulanan bir yöntemi kullanarak normalde rafine yapılması gereken yağların asidini düşürerek sızma gibi satmaya başladı. Şu anda çok rastlanan bir olgu değil. Ancak bunun önüne geçemezsek hem üretici hem de tüketici büyük zarar görecek. Bu da Türk zeytinyağı imajının zarar görmesine neden olacak.''
ETİKETE DİKKAT
Tüketicinin ''kolon sızması'' yöntemiyle üretilen yağı sızma yağdan ayırmasının mümkün olmadığını dile getiren Tan, aldanmak istemeyen tüketicilerin etiket bilgileri ve fiyata dikkat etmesi gerektiğini, üretici fiyatının altında satılan ürünlerin şüpheyle karşılaması gerektiğini kaydetti.
Kristal Yağları'nın üreticisi Ticaret ve Sanayi Kontuvarı AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ayhan Baran, sektörün denetim altına alınması için yapılan çalışmalara rağmen yeni ''kalpazanlık'' yöntemleriyle karşılaştıklarını ifade etti. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Başkanı Cahit Çetin ise uluslararası akreditasyona sahip iki zeytinyağı laboratuvarından birinin bünyelerinde bulunduğunu belirterek, konuyla ilgili Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nin analiz kriterlerini belirlemesi sonrası piyasadan yağ toplayarak analiz etmeye başlayacaklarını, çıkan sonuçları yetkili makamlara ileteceklerin söyledi.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli ise bu yöntemi kullanan şirketlerin bilindiğini savundu. Rafinaj sisteminin büyük yatırım gerektirdiğini, bunun küçük firmalar tarafından yapılamayacağını söyleyen Güreli, bu konuda üretici haklarını savunan kurumların etkin mücadele etmesi gerektiğini dile getirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.