TURİZMİN SESİ
Etkin ve seçkin bir topluluğun önünde olmak çok büyük bir keyf benim için.Dünyanın her köşesinden farklı yerleri anlatıyor ve paylaşıyorum. 30 yıldır profesyonel Turist rehberliği yapıyorum. Çorlu'da doğdum. 1983'te Şişli Terakki Lisesi'ni, 1987'de Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel Yöneticiliği Ön Lisans Programı'nı, 1989 yılında aynı üniversitenin siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler lisansını, 2002 yılında ise Osmanlı sosyal tarihi yüksek lisans programını tamamladım.
Viyana İşletme Üniversitesi'nde 2 yıl doktora çalışması yaptım. 1987 yılında turizm bölümü öğrencisiyken profesyonel rehberliğe adım attım. Diyeceksiniz ki bu kadar okunup da Rehber mi olunur. Evet rehber oldum. Rehberlik dünyanın en keyifli işi bence. Okul yıllarında başladım. Herkes seyahat etmek için para harcıyor ben seyahat ederek para kazanabilirim diye düşündüm. Dünyayı da görebilirdim. Çünkü dünyayı yap boz bir pazıl olarak görüyorum. Pazılda ne kadar çok ülkeyi tamamlarsanız kendi dünyanızı kafanıza oluşturuyorsunuz. Bu çerçevede önce rehberlikle başladım.
15 yıldır Türkiye’nin en büyük bir gazetesinde yazıyorum. 15 tane kitap yazdım 10 tanesi İstanbul ile alakalı. Dünyanın en güzel şehrinde yaşadığıma inanıyorum. Hatta şunu da söyleyebilirim. Bu şehirde yaşamak büyük bir lutuf… Dünyada üç imparatorluğa başkentlik etmiş başka hiçbir şehir yok! Hepsi de çok önemli imparatorluklar: Roma, Bizans, Osmanlı. Napolyon’nun çok güzel bir lafı var diyor ki, “Eğer dünya tek bir devlet olsaydı, başkenti kesinlikle İstanbul olurdu!” böyle bir şehirde yaşayınca anlatmak farz oldu. Amerikalılarla çalışma fırsatım oldum. ABD’nin ilk kadın dışişleri bakanı olan Madeleine Albright, Calvin Klein, Google’ın CEO’sunu, Michael Kors’u prenseslere, Mehmet Bill Gates’in oğlunu ve ortağı Pol Alen’ı da gezdirdim. Meslekte 18 ödül aldım. Türkiye’de 4 kez en iyi rehberi seçildim. Sosyal medyayı da bu arada… Ne kadar ünlü yabancı geldiyse İstanbul’a, çoğunu gezdirmeye İstanbul’u tanıtmaya çalıştım. Ortasında deniz geçen tek şehir! Bir de her medeniyetten izler taşıyor. Şaka gibi! Bir tarafta 376’da yapılmış su kemerlerini görüyorsun, diğer tarafta 1600 yıllık şehir surlarını, öteki tarafta 1700 yıllık Konstantin surları ve tabii 1500 yıllık muhteşem Ayasofya. Benim dünyada üzerinde gördüğüm en görkemli yapı. “1500 yıldır ayakta duran bu kadar iyi konumda kaç bina biliyorsunuz?” diyorum yabancılara. Susuyorlar. Bir de Osmanlı var, Osmanlı’nın izleri: Süleymaniye, Sultanahmet, Topkapı... Olağanüstü yapılar. 20’den fazla saray var bu şehirde. Boğaz’da 366 tane tarihi yalı var. Hepsi ayrı ayrı değerler. “Burada her şey var” diyorum, “İstanbul kontrastlar şehri...” Nerede görülmüş bu kadar zenginlik!
PİRİ’de DOĞAL SESLER AMBİANS SESLER ORTAYA ÇIKTI
Piri, Young Guru Academy (YGA) mezunlarının kurduğu Poi Labs girişiminin bir ürünü. Ben bir Barok Klisesine gittiğimde Barok müzik dinliyorsunuz. Bir camiye gittiğinizde ise İslami bir müzik çalıyor.'Piri’ geliştirip akıllı telefonlarla bir yürüyüş rehberine dönüştü. App Store ve Google Play mağazalarında yerini aldı.Yürüyüş turlarına sesli olarak anlatılmış hikâyeler eşlik ediyor. Sesli yürüyüş turuna katıldığınızda bulunduğunuz ortamın sesine uygun bir ambiyans yaratılıyor. Saffet Emre Tonguç ve Ali Canip Olgunlu tarafından hazırlanan içeriklerle hazırlanan sesli yürüyüş rotaları, İstanbul’un yanı sıra Anadolu’dan da bazı illeri kapsıyor. Örneğin; Karaköy, Tarihi Yarımada, Cihangir-Çukurcuma ve Galata-Beyoğlu’nu kapsayan İstanbul turlarını Saffet Emre Tonguç’un anlatımıyla gezebilirsiniz. Edirne, Konya, Kars ve Kapadokya’dan oluşan Anadolu turlarına da önemli tarihçilerinden biri olan Ali Canip Olgunlu eşlik ediyor. Söz konusu profesyonel isimler olunca daha önce geçtiğiniz sokaklarda bile dikkatinizi çekmeyen tarihi eserleri tanıyabiliyorsunuz. Şimdi İngilizce, Rusca, Arapçası ve Almancası çıkacak. Bizim düşündüğümüzden de hızlı gidiyor. Amerika’da 60 tur yaptım. Dünyanın her köşesine vakıf oldum. Ve bu deneyimlerimi Piri uygulaması içine soktuk.
Piri sekronize olarak çalışan bir sistem . roma’da 88 eser kaydettik. Ben alatım yaparken anlattığım yerler telefona da gelecek. İstanbul’u özel sesli turlarla gezdiren Piri uygulaması, yeni şehirler ekleyerek Avrupa’ya ulaşacak. İlk Avrupa rehber kitabını yazan kişiyim. Avrupa’da Görülecek 101 Yer” kitabını yazdım.
SİZE BİR HİKAYE ANLATAYIM
1683 viyana’yı kuşatmaya gidiyorlar fakat kuşatamadan dönüyorlar. Yanlarında kahve getirmişler çuvallarla halinde orada bırakıyorlar. Diyorlar ki İstanbul’a götürmeye hiç gerek yok bırakıyorlar. Viyanalılar onları buluyorlar. Acı bir şey içemiyorlar. Tadı baya acı olunca çözüm arıyorlar. Ama Türk esirler onlara nasıl kahve yapacağını öğretiyorlar. Kahve Viyanalıların günlük içeceği haline geliyor. Fakat tadı acı olunca bir çözüm arıyorlar. Capucin Rahipleri süt koyun içine tadı yumuşar diyor. Süt katarsanız içine daha rahat içimi olur diyor. Ortaya Cappuccino çıkıyor.
VİYANA'da AY ÇÖREĞİ
1683 de başka bir olay var Viyanalılar çok mutlu oluyor en sonunda Türkler gitti diye. Viyana Belediye başkanı emir veriyor fırınlara. Türklerin bayrağı şeklinde ekmek yapın diyor. Osmanlı bayrağı üç hilal olduğu için ay çöreği biçiminde ekmek yapıyorlar. Aradan yıllar geçiyor viyana prensesi Fransız hanedanına gelin gidiyor, Viyanalıların pastacıları çok meşhurdur. Pastacılarını da yanında götürüyorlar. Ay çöreği yapıldığını öğretiyorlar Fransızlar buna hilal adı veriyorlar krosan diyorlar. Osmanlını hilali Viyana’da ve Fransa’da karsımıza çıkıyor. Fransız devrimi esnasında prenses Maria Antoinette ekmek bulamazlarsa pasta yesinler diyor. O meşhur sözü ise o prenses Maria Antoinette söylemiş oluyor. Nüfusunun % 99 nun Müslüman olan bir memlekette, İstanbul’da 400’e yakın klise,19 sinkong bulunuyor. Bu kadar kozmopolit bir şehir dünyada hiçbir yerde yok . Dünyanın dört bir yanından gelen Influencer'lar INFLOW’da Saffet Emre Tonguç ufak bir tarih dersi verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.