• BIST 9355.86
  • Altın 2837.382
  • Dolar 34.4229
  • Euro 36.2785
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

RAMAZANDA BÜTÜN TÜRBELER AÇILACAK

RAMAZANDA  BÜTÜN TÜRBELER AÇILACAK
Günay, Ayasofya Müzesi haziresi içinde bulunan II. Selim, III. Murat ve şehzadeler ile III. Mehmet'e ait türbelerin restorasyonunun Ramazan bayramına kadar tamamlanacağını bildirdi

TURİZMİN SESİ


Günay, Ayasofya Müzesi haziresindeki padişah türbelerinde süren restorasyon çalışmalarını inceleyerek, yetkililerden bilgi aldı. Burada basın mensuplarına açıklama yapan Günay, padişah türbelerinde 1 yılı aşkın bir süredir yürütülen çalışmaların 40 gün içinde bitirileceğini açıkladı.

Bakan Günay, 5 türbenin içindeki büyük salonlarının restorasyonunun aşağı yukarı bitirildiğini belirterek, "Bayramda bütün türbelerimiz hazır olacak" dedi. Günay, şunları kaydetti: "Bazıları sanmasın ki; İstanbul'un kutsal emanetlerine sadece kendileri sahip çıkıyor. Biz her şeye sahip çıkmaya çalışıyoruz ama zaman, imkan, kaynak meselesi bu. Daha önceki yıllarda Ayasofya ve içindeki türbeler de unutulmuştu. Şimdi çalışıyoruz. Bunu geçen yıl ihale ettik. Akıl öğretenler önceki yıllarda ne yapmışlar bana bir anlatacaklar."

Ayasofya Müzesi'nde basın toplantısı da düzenleyen Günay, şu anda İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet, Aziz Mahmut Hüdayi gibi 20'ye yakın önemli türbenin açık olduğunu, 2. Mahmut, Yavuz Sultan Selim, 2. Abdülhamit'in türbesindeki personel eksikliği sorununun 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı aracılığıyla giderileceğini bildirdi.
Ramazan ayı başından itibaren bütün türbelerin açık olacağını bildiren Günay, şöyle devam etti: "Biz Ayasofya'yı önemsediğimiz kadar Topkapı'yı, Topkapı'yı önemsediğimiz kadar türbeleri, türbeleri önemsediğimiz kadar Tekfur Sarayı'nı onu önemsediğimiz kadar Fatih Sultan Mehmet ile ilgili bütün mirası, dönem, zaman ve inanç ayırmadan İstanbul'un ve Türkiye'nin bütün zenginliklerini önemsiyor, kıskançlıkla sahipleniyor ve geleceğe taşımaya çalışıyoruz."

Günay, İstanbul Türbeler Müze Müdürlüğü'ne bina tesisi ve türbelerdeki değ erli eserlerin sergilenmesi ile ilgili bir soru üzerine, şunları söyledi: "Türbeler Müdürlüğümüzün ne yazık ki durumu son derece üzüntü verici. Neredeyse bir şantiye artığı barakalarda barınıyorlar. Hemen çevresinde vakıflara ait olan ve daha önce devlet arşivlerinin kullanmış olduğu Sultanahmet'e ait bir külliye var.

Oranın Türbeler Müdürlüğümüze verilmesi ve türbeler müzesindeki bütün envanterin, zenginliklerin de o mekanda teşhirinin sağlanması konusunda vakıflardan ilgili genel müdürlükten ve ilgili bakan arkadaşımdan talepte bulundum. Yeni bakan arkadaşımı bizzat ziyaret ederek ayrıca talepte bulundum. Bu talebimize olumlu cevap vereceğini düşünüyorum. Birçok kutsal emanetimizi sergilemek imkanı bulacağız. Biz İstanbul'un bütün mirasına sahip çıktığımız gibi türbelere de özellikle bir kutsal emanet olarak sahip çıkmaya çalışıyor ve bu yoldaki geç kalmışlığı azaltmaya çalışıyoruz. Ramazan ve en geç bayram itibar ıyla bu sorun halledilmiş olacaktır."

Günay, daha sonra Topkapı Sarayı'nın Bab-ü Hümayün denilen ana girişinde bulunan eski karakol binasının restorasyon çalışmalarını inceledi. Burasının sarayın bahçesi ve çevre güvenliğinin yönetimi için kurulduğunu anlatan Günay, yalaşık 20 yıldır buranın burada çalışan bir kesim hizmetliler tarafından hukuki olmadan, fiili olarak lojman haline getirildiği, yüksek tavanlı olduğu için her odaya bir ailenin yerleştiğini, koridorlara genel ihtiyaç mekanları düzenlenmiş olarak bulunduğunu belirtti.

Buraya sığmayan hizmetlilerin de arka bahçeye de 5-6 gecekondu yapılmış olduğunu kaydeden Günay, şunları söyledi: "Biz bu mekanı boşalttık. Ana girişteki birinci avluda Osmanlı Tü rk ağız tadına uygun yeme içme mekanı yapmaya çalışıyoruz. Arka bahçede de bitki ve çöp temizliği yapınca arkeolojik buluntular çıktı. Orayı da bir arkeolojik park haline getirmeye çalışacağız. Bu çevre yaklaşık 1 ay içinde en geç Ramazan bayramında İstanbul halkına hizmet vermeye başlayacak.

Böylece Aya İrini'nin içindeki catering hizmetlerini, buradaki bir takım resepsiyon, kokteyl gibi işleri de Aya İrini çevresinden bu mekana almaya çalışacağız. Böylece saray ın girişinde birinci avluda hem tarihi bir mekanı kurtarmış hem de mekanın ciddiyetine ve niteliğine uygun bir bir yeme içme mekanı oluşturmuş olacağız. TURSAB ile bir anlaşma yaptık onlar da Feriye Lokantası ile bir anlaşma yaptılar. Bir marka işletme tarafından da burası işletilecek."

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    ÇOK OKUNANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : +90 216 481 51 21