TURİZMİN SESİ
Turquality, Türk malı imajının global pazarlarda oluşturulması ve güçlendirilmesi amacıyla oluşturulmuş devlet destekli ilk ve tek markalaşma programıdır. Program, firmaların salt ihracatı artırmanın ötesinde, markalaşma hedeflerine ulaşmalarını desteklemeyi sürdürüyor. Fuarda, Turquality programının isim babası ve Devlet Eski Bakanı Kürşad Tüzmen ile Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, fuar katılımcıları ile buluşarak Turquality’nin önemi ve TDKF (Tüm Döviz Kazandırıcı Faaliyetler) Derneği’nin yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgiler verdiler.
Turquality’nin işletmelere sağladığı katma değer
Dr. Salim Çam, Turquality’nin yalnızca bir teşvik programı olmadığını, aynı zamanda işletmeler için “değer” yaratan kapsamlı bir iş modeli ve yaşam tarzı olduğunu belirtti. Bu program, stratejik planlama, insan kaynakları yönetimi, performans yönetimi, bütçe yönetimi, marka yönetimi, satış-pazarlama yönetimi, bilişim yönetimi, risk yönetimi, ikiz dönüşüm (yeşil mutabakat ve dijital dönüşüm) ve tedarik zinciri yönetimi gibi tüm kritik iş süreçlerini kapsayarak firmaların global pazarda daha güçlü bir konuma gelmelerini sağlıyor. Türk markalarının uluslararası alanda tanınırlığını artırmayı hedefleyen Turquality, firmaların markalaşması ve ihracatı noktasında önemli bir rol oynuyor.
Markalaşma ve ihracat stratejileri
Turquality programı, markaların global pazarda rekabet edebilirliğini artırmak ve sürdürülebilir bir büyüme yakalamalarını sağlamak adına önemli avantajlar sunuyor. Programın sağladığı destekler, Türk markalarının uluslararası arenada daha güçlü ve tanınmış hale gelmesine olanak tanıyor. Dr. Salim Çam, Turquality’nin firmaların ürün ve hizmet kalitesini yükselterek, inovasyon ve özgün tasarım odaklı stratejilerle global pazarda öne çıkmalarını sağladığını vurguladı.
Sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm ile rekabet avantajı
2024 yılı boyunca Turquality programının verimli geçtiğini ve Türk markalarının küresel pazarlarda tanınırlık kazandığını ifade eden Dr. Salim Çam, 2025 yılı için daha kapsamlı bir yol haritasının belirlendiğini açıkladı. Sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm odaklı stratejilere yoğunlaşarak, global pazarlarda rekabet avantajı elde etmeyi hedeflediklerini belirtti. Yeşil enerji, çevresel sorumluluk, dijital dönüşüm ve veri analitiği gibi alanlarda yeni uygulamaların devreye alınacağını söyledi. Ayrıca, Turquality programının, markaların uluslararası pazarlarda daha güçlü var olmalarını sağlayacak stratejik planlama, müşteri ilişkileri yönetimi ve marka konumlandırma gibi yenilikler sunacağını da anlattı.
Türkiye’nin kaynak planlama sorunu yok
Ülkemizde kaynak sorunu olmadığını da vurgulayan Dr. Salim Çam, Türkiye’nin deneyimli ve bilgili insan kaynağına, fabrikalara, ciddi bir makine parkuruna, madenlere, suya ve teknolojiye sahip olduğunu belirtti. Dr. Salim Çam, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’nin bir kaynak sorunu yoktur, kaynak planlama sorunu vardır. Progroup ailesi olarak, “ihracat meselesi, ülke meselesidir” diyoruz. Turquality alanında uzman ekiplerimizle verdiğimiz danışmanlık neticesinde, Türkiye’nin kilogram başına ihracatını 10 kat artırmayı ve global ölçekte dünya devleriyle yarışan milli markaların artmasını hedefliyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.