TURİZMİN SESİ-SEDAT KARAGÖZ
Ezeli 'öteki' yapılan kadın ve bedeni üzerine oynanan oyunlara karşı bir söz söyleme, bir tavır alma ihtiyacından doğan 'Namus Oyunları' fikri, kendini garajistanbul ile birlikte inşaa etmeye başladı. Üretim alanlarını ve ürettikleri işleri kendi eylem alanlarımız diye tanımlayan sanat yönetmenleri Övül Avkıran ve Mustafa Avkıran 'Namus Oyunları' adını verdikleri ve bu yıl ihtiyaçtan ikincisini tasarladıkları festivalde farklı disiplinler ve bakış açıları ile kadını, erkeği, kadının yeniden varoluşunu sorguluyor, yıllardır süren tartışmalara yeni bir alan açıyor.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü"nü içine alan 'Namus Oyunları'nın ilki uluslararası bir katılımla geçen yıl yapıldı. Bu yıl program Türkiye, Almanya, Solovenya, Portekiz, Hollanda'dan gelen sanatçılar, yapımlar ve ortaklıklar, namus üzerine oynanan oyunlara karşı söyledikleri sözler, eylemler ve katılımcıları ile çoğalıyor.
2 konser, 7 performans, 1 okuma tiyatrosu ve 1 şantiye, 2 panel, sergi, sunum ve atölye çalışması ile Namus Oyunları'nın ikincisi 18 27 Kasım 2009 tarihleri arasında garajistanbul'da seyircisi ile buluşacak.
Bu yıl namus oyunları Temps D'images festivali ile buluşuyor.
2002 yılında Fransız televizyon kanalı ARTE ve La Ferme Du Buisson tarafından başlatılan ve gösteri sanatları ve imaj arasındaki ilişkiye odaklanarak yeni sanatsal formlar ve işbirlikleri yaratmayı hedefleyen disiplinler arası TEMPS DIMAGES (görüntü zamanı) projesi, garajistanbul'un katılımıyla kendi sınırlarını aştı. Bugün, Avrupa'da 10 ülke, Belçika, Estonya, Fransa, Almanya, Polonya, İtalya, Portekiz, Romanya, Macaristan ve Türkiye'den 11 kültür kurumunun ortak olduğu, sanatçıların, sanatsal üretimin ve üretimlerin dolaşımının desteklendiği, deneyimlerin, fikirlerin ve sanatsal araştırmalarının paylaşıldığı aktif bir platforma dönüştü.
Ortak amaçlar etrafında bir araya gelen bu kurumlar, her yıl programını kendi oluşturduğu TEMPS D'IMAGES festivalini düzenliyor. Festivalde yıl boyunca gerçekleştirilen ortak yapımlar, 'chantier (şantiye) adıyla araştırmalar, dans, tiyatro, müzik gösterileri, yerleştirmeler, film gösterimleri, atölye çalışmaları, konferans ve seminerler yer alıyor.
Festivaldeki gösteriler, video ya da multimedya görüntüyü dramaturjik unsur olarak kullanarak sahne ile filme çekilen görüntü, gerçek karakterlerle tasarlanan görüntüler geçmiş ya da gelecek arasındaki ilişkiye odaklanıyor.
Sanatçıların yaratımları ve görünürlük kazanmalarını destekleyen festival, yeni sanatsal biçimlerin araştırılmasını, üretilmesini, sahnelenmesini amaçlayan garajistanbul'da bilindik tanımların yeniden tartışılacağı bir platforma dönüşecek.
NAMUS OYUNLARI
TEMPS D'IMAGES FESTIVAL
18-27 Kasım 2009
PROGRAM
TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK
KAGİDER
Panel
Tarih : 18 Kasım Saat : 18.30
Giriş Ücretsizdir.
KAGİDER'in 'namus oyunları' için özel olarak düzenlediği panelin başlığı "Türkiye'de Kadın Olmak". Bir panelle başlayan 'namus oyunları' sadece gösteriler ile anılmayı değil, bir düşünce platformu oluşturmayı da hedefliyor. Farklı disiplinlerden, meslek gruplarından kadınlar bir moderatör yönetiminde farklı açılardan Türkiye'de kadın olmayı, kişisel deneyimlerini, tüm soru ve cevapları ile masaya yatırıyor, katılımcılarının kimlikleri ile bu soru ve cevaplar çoğaltılıyor.
AYŞEGÜL SÖNMEZ İLE SKYPE
Tarih: 18-19-21-23-24-25-26 Kasım 2009 Saat: 20.00
Tarih: 20 Kasım 2009 Saat:18.30
Tarih: 22 Kasım 2009 Saat:17.30
Giriş Ücretsizdir.
Sanat eleştirmeni, Radikal yazarı Ayşegül Sönmez, namus oyunları buluşmasında her gün garajistanbul'da kadınlarla konuşacak. Skype'ın başında konuklarını ağırlayacak olan yazar, kadına yönelik şiddetten başlayarak kendi üslubuyla gösteri sanatları, gazetecilik, medya, görüntü arasında gidecek ve gelecek. Ayşegül Sönmez'in konukları ile yaptığı konuşmalar gösterilerden yarım saat önce başlayacak ve garajistanbul seyircisinin şahitliğinde olacak.
Buluşmanın sonunda yazarın yaptığı bu konuşmalar, kendi başına bir işe dönüşecek.
ANNELER, NİNNİLER
Sema
garajistanbulpro
Konser
Türkiye
Tarih : 18 Kasım Saat : 20.30
Tam : 25 TL.
İndirimli : 15 TL.
Sema projeler üzerinde yoğunlaşan bir şarkıcı. Gönlünün içinden geçtiği her şarkı, türkü, ninni ya da lied Onun repertuarına giriyor ve Sema kendisini yeniden yeni bir deryanın içinde buluveriyor.
"Anneler, Ninniler"de Sema zaman zaman çaresiz bir anne zaman zamanda ağlayan bir çocuk oluyor...
Doğumunda ilk hatırladığı Onu ilk kucağına verdiklerinde Onun cığlık çığlığa ağlamasıydı
ne yapabilirdi
kendi acısını unutmuştu
. yaşadığı onca kederi
görmek istemediği onca şeyi görmüştü
sevgiyi tatmış mıydı
hayır
iliklerine kadar hissetti acıyı tekrar
iliklerine kadar hissetti kötülüğü tekrar
çığlık çığlığa ağlayan O vardı kucağında ve belli ki Oda yaşama bir yerlerden tutunmak istiyordu
O önce kokuyu aldı
O sonra daha ilk kez ne olduğunu bile bilmediği elleriyle memeye uzandı
O sonra ağzını dayadı
ve O emmeye başladı
ve ötekinin yüreğinden, dilinden Ona bir ninni aktı
Dandini dandini dastana,
Danalar girmiş bostana
Kov bostancı danayı
Yemesin lahanayı
Dandini dandini danadan,
Bağışlasın yaradan,
Uyusun uyusun büyüsün,
Hak saklasın nazardan
.
(Anonim)
Ona yaradı süt
Ona yaradı ninniler
uyudu
büyüdü
serpildi
bu kez de sıra Ona gelmişti
Konsept : Sema
Performans: Sema
Arp: Meriç Dönük
Video Tasarım: Bengü Karaduman
Dj: Ata Güner
Prodüksiyon: garajistanbulpro
Ortak yapımcı: TEMPS D'IMAGES 2009 / garajistanbul
MEDYA VE NEFRET SUÇLARI: TÖRE NAMUS CİNAYETLERİ
Yasemin İnceoğlu
Sunum
Tarih : 19 Kasım Saat: 19.30
Giriş Ücretsizdir
Galatasaray Üniversitesi İletişim Profesörlerinden Yasemin İnceoğlu, medyanın "nefret suçları"'nı (kadına yönelik suçlarda) haberleştirme sürecinde şiddeti yeniden üretmesi, şiddet suçunu olumlayıp meşrulaştırması, bizzat şiddeti körükleyici rolü üzerinde duracağı sunum, bu konuda yaşanan kaos üzerine yoğunlaşıyor. Medyada, güneydoğuda işlenen suçların töre, batıda ise namus cinayeti olduğu türünden oluşan bu komik ayrımcılığın altını çizerek, bu konunun tamamıyla "kadın katli" veya "namus bahanesiyle islenen suçlar" kapsamında değerlendirmesi inancıyla 'namus oyunları'na kayıtsız kalmayacağını anlatıyor.
NİGAR
Aytül Hasaltun
Dans Buluşma
Dans
Tarih : 19 Kasım Saat : 20.30
Tam : 20 TL.
İndirimli : 15 TL.
O gün sokakta yürürken nigar'ı düsündüm. Küçük bir balkondan dışarıya doğru uzatılmıs demir çubuklarda takılı sıra sıra ipler ve o iplerde rengarenk yatak çarsafları
dans ediyorlardı
.
Büyülendim. Yukarı bakmak için kafamı her kaldırışımda aldığım nefes, önümü görmek için kafamı her indirişimde başımı döndürdü. Güller, papatyalar, zambaklar, lilalar, pembeler, menekşeler ... düşünmeden edemedim. Kimler uyuyor, kimler sevgiyle dokunuyor, kimler sessizce ağlıyor, kimler acıdan ölerek unutmaya çalısıyor... Unutmaya çalıstım. Nigar dedim. Simdi mahremi sokakta çırpınıyor. Ve evindeki nefessizliğe inat hava dolu, uçuyor...
Ben Aytül Hasaltun. Dansçıyım ara sıra da yazarım. Hatırladım. Ertesı gün, ben çarsaarımı astım.
Konsept ve Uygulama: Aytül Hasaltun
Video: Sevgi Ortaç
Isık Tasarım: Efe Sümer
Müzik: Efe Sümer, Mustafa Kandıralı, Perihan Alındag Sözeri
Dekor: Fadıl Öztürk
Animasyon: Kemal Bozkurt
Yapım: Dans Buluşma
www.dansbulusma.com
ŞANTİYE
Nil Yalter-Melis Tezkan
garajistanbulpro
Video-Performans
Türkiye-Fransa
Tarih : 20 Kasım Saat : 19.30
Giriş Ücretsizdir
Şantiye kapsamında gerçekleştirilecek video performans projesi, mutasyona açık bir
başlangıç olarak gördüğümüz ve de yer alacağı şehirlerin kentsel mekanını temel olarak
aldığımız artivist bir projedir. Sanat ve Eylem sözcüklerinin birleşimi olan Artivizm
(Art- Activism) kelimesi kimseyi korkutmamalıdır; burada bahsi geçen eylem, sanat
eserinin performatif ve etkileşime açık yönünü temsil eder. Etkileşim, işin sadece bir
parçası olarak kalmayacak; seyircinin duyarlılığı, performansın esaslı bir şekilde
sonlanmasında somut rol oynayacaktır.
Önerdiğimiz çalışma, video ile performansın hiyerarşi gözetmeksizin aynı platformu
paylaştığı bir proje olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için
Uluslararası Mücadele Gününü içine alan Namus Oyunları kapsamında,
feminist bir bakış açısıyla sadece kadını korumak amacıyla değil, cinselliğe ilişkin
iktidarı, ayrılıkçılığı ve şiddeti (zoraki intahar, töre cinayeti, taciz, işkence, sembolik
şiddet, baskı vb.) eleştiren bağımsızlık temennisiyle, gerçekleştirilecektir.
Projenin ilk ayağı olan İstanbul şehrinin yüzü eskimek bilmeyen merkezi Beyoğlunu
ana malzeme olarak kullanacak olan performans, 60'lı yıllardan bugüne üretiminde sınır
tanımayan sanatçı Nil Yalter ile genç performans sanatçısı Melis Tezkan tarafından, 10
günlük ortak çalışmanın bir meyvesi olarak work in progress formunda garajistanbul'da
gerçekleştirilecek.
Konsept: Nil Yalter
Performans: Nil Yalter, Melis Tezkan
Video Tasarım: Nil Yalter, Melis Tezkan
Prodüksiyon: garajistanbulpro
Ortak yapımcı: TEMPS D'IMAGES 2009 / garajistanbul
RESISTANCE
Wanda & Nova deViator
Konser
Slovenya
Tarih : 20 Kasım Saat : 22.00
Tam : 25 TL.
İndirimli : 15 TL.
Bu konser-performans, insan motivasyonunun temelindeki cinselliği anlatmaktadır. Bu performansta, birbirimizle ve dünya ile ne tür bir ilişki içinde olduğumuz hususunda sorular yönelten sesli, yazılı ve görsel bir uzam görüyoruz. Bu ilişki sürecinin duygusal yapısı nedir? Güç ne zaman egemenliğe dönüşür ve sevimli bir insan hangi koşullarda boyun eğmeyi arzulayabilir? İnsan, kendi bunalımını gizlemek için ne kadar sahte şekere ihtiyaç duyar ve bir insanın diğerini olduğu gibi görmesini engelleyen kapitalist metalaştırma ideolojilerinin görsel stratejileri ne kadar güçlüdür? Gerçek zamanlı video, basınç algılayıcıları, koreografi ve elektropunk, trip-hop ve break arası elektronik müzikten oluşan karma performansı izleyin, dinleyin, görün ve duyun.
Prodüksiyon: Slovene Institute Emanat
EXPENSİVE DARLİNGS
Maja Delak/Slovene Institute Emanat
Dans-Tiyatro
Slovenya
Tarih : 21 Kasım Saat : 20.30
Tam : 25 TL.
İndirimli : 15 TL.
Maja Delak'in onbirinci performansı, yeni kurulan Zavod Emanat Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen ilk eserdir. Tensel olan ve hareketten doğan mutluluk üzerine temellendirilen bu dans, Slovenya çağdaş dansının yarı kurumsal durumundan etkilenmiştir.
Koreograf, çağdaş dansın temelini oluşturan çeşitli arzuların yanı sıra farklı ilişkilenme biçimlerinin bir aradalığını ortaya çıkarma sürecinde yer alması için altı dansçıyı ve aktrisi davet etti. İnsan, arzunun etkilerinin, kendi açıklığının farkına nasıl varabilir? Başkasının isteğinin gerçekleşmesine nasıl izin verir?
Birbirini izleyen ilk on performansı ile koreograf ve dansçı Maja Delak birçok dünyaya yolculuk yapar. Söz konusu eserlerin tema ve tarzının çeşitliliğine rağmen bu dünyalar, yazarın çağdaş dansın metodolojilerini giderek daha açık bir şekilde tanımladığı dans poetikasının bağlantı noktasını birleştiren bir arakesit gibidirler.
Konsept ve Koreografi: Maja Delak
Tasarımlar ve Porformanslar: Maja Delak, Katja Kosi, Barbara Krajnc, Jelena Rusjan, Vlasta Veselko, Urska Vohar, Natasa Zivkovic
Dramaturji: Katja Praznik
Sahne Tasarımı: Marko Peljhan Original
Müzik: Gipo Gurrado, Atilla Faravelli
Işık Tasarımı: Urska Vohar
Kostüm Tasarımı: Nadja Bedjanic
Kostüm: Dominika Zver
Prodüksiyon: Slovene Institute Emanat
BEDI (Biz Erkek Değiliz İnisyatifi)
Atölye çalışması
Tarih : 22 Kasım Saat : 13.00
Giriş ücretsizdir.
Cinsiyet Belası, Toplumsal cinsiyet kimlikleri farkındalık atölyesi
Acaba kadın ve erkek olmak birbirlerinden aşılmaz doğal sınırlarla ayrılmış durumlar mıdır? Yoksa bunlar birer toplumsal cinsiyet kimliği olarak bizlere doğduğumuz andan itibaren öğretilen, inşa edilmiş dolayısıyla yıkılabilir, ya da ötesine yolculuk edilebilir kodlar, kalıplar mıdır? Biz Erkek Değiliz İnisiyatifi olarak bu sorunun cevabını sizlerle birlikte aramak istiyoruz. Amacımız kimseyi sorgulamak değil; kadın, erkek hepimizin bu konudaki farkındalıklarımızı arttırmakdır.
Önemli not: Atölye çalışması teknik nedenlerle 40 kişiyle sınırlıdır; lütfen [email protected] adresine önceden kayıt yaptırınız.
YENİ DÜNYADA KADININ YOLCULUĞU
Panel
Moderatör: Neşe Karabekir
Tarih : 22 Kasım Saat : 18.00
Giriş ücretsizdir.
Kentli, üreten, ekonomiye dahil olmuş kadının, yeniden kendini keşfetmesi, yeniden varetmesi. Kadın enerjisine dönen yörüngede kadının yeni arayışları ve kulvarları. Kadının değişim ihtiyacını gidermek üzere ortaya çıkan bütün yöntemlerin, yine kadını meta* haline getirmesi, para veya yeni üretimlere kadının bireysel varoluşu nu aracı kılması. Kadının 'yolculuğu' psikolog, psikiyatr, yaşam koçu ve şifacıların olduğu bir ortamda tartışmaya açılacak.
*Meta, Karl Marx'ın kapsamlı çalışması olan Kapital'in başlangıcını oluşturan konudur. Burada açıkca metadan, 'toplumun en temel hücresi' olarak sözedildiği görülür ve bu durum Marx'ın tahlillerine buradan başlamasının sebebidir. Karl Marx Kapital'de Metaı şöyle tarif eder: Meta, her şeyden önce, bizim dışımızda bir nesnedir ve taşıdığı özellikleriyle, şu ya da bu türden insan gereksinmelerini gideren bir şeydir. Bu gereksinmelerin niteliği, örneğin ister mideden, ister hayalden çıkmış olsun, bir şey değiştirmez. Burada nesnenin, bu gereksinmeleri, geçim aracı olarak doğrudan doğruya mı, yoksa üretim aracı olarak dolaylı yoldan mı, nasıl giderdiği de bizi ilgilendirmemektedir.
METİS
Tiyatro Artı
Performans
Tarih: 23 Kasım / November Saat: 19.00
Giriş Ücretsizdir
Performans bir kadının doğu tarafından kuşatılmışlığı ile başlar. Gerçek varlığını ve gerçek kadınlığını gizde saklı tutan-tutturulmuş kadın kurtuluşu aramaktadır. Üzeri doğu baskısıyla kapalı olan kadın, hemen tepesinde duran kancalarda batı özgürlüğün görebilmekte ve ona aydınlık olarak sunulan bu batı gerçekliğine ulaşmaya çalışmaktadır. Doğu kadınına bir ütopya olarak görünen bu özgürlük, gerçek yüzünü göstermemekte ve kancaların taşıdığı gerçek vahşeti saklamaktadır.
Kadın performans ilerledikçe batının kancaları sayesinde üzerini kaplayan karanlılıklardan kurtulmaya başlar. Batı ona bedensel özgürlük vaat etmektedir. Kadın çarşaflarından kurtulur. Batı gönderdiği kalemle kadının cinselliğini de ortaya çıkarır. Artık kadın verebileceğini vermiştir. Ancak batı istemeye devam eder.
Kancaların takılabileceği örtüler kalmamıştır. Artık kadın kendini teslim etmek zorundadır. Kancalar bedenine saplanmaya başlar ve doğuda kurtuluşu bulamayan kadın, batıda da yok olmaya mahkûmdur.
TRANSMEDIAL INTERCULTURAL
TheatronToKosmo
Dans-Video
Almanya
Tarih : 23 Kasım Saat : 20.30
Tam : 25 TL.
İndirimli : 15 TL.
Bu performansta, minimalist görüntü filmi dışavurumcu sanat dansı ile birleşmiştir. Devamlı bir arka perde görüntüsü olarak canlı beden resimleri ve insan silüetleri dans kompozisyonuna eşlik etmektedir ve keman, flüt ve insan sesinin bir diyalog içine girerek varoluşsal duygu imgeleri sunmaktadır. Bu da yeni bir iç görü anlayışı ve arketip dans ortaya çıkarmaktadır.
Performans, kadın/erkek varlığının çatışma, ümitsizlik ve feragatin yanı sıra umut, yeniden doğuş ve aydınlık hikâyelerini anımsatmaktadır. Farklı kıtalardan insanlar, farklı dinlerin mensupları buluşur ve haç yaşamın ve acının sembolüdür.
Yapısöküm yoluyla yeniden yaratılan, garip bir şekilde bilinmeyen soyut beden resimleri oluşturan çizimler, kaligrafik bir sadelikle sınırlama ile özgürlük arasında kalan insan varoluşunun esrarını anlatır ve hafızalarımıza kazınır. Açık bir koreografide yer alan dansçı görüntü filmiyle birlikte soyutlaşır ve harmanlanır ve çeşitli dinlerin ritüellerini gerçekleştirene kadar minimalist solo varyasyonları sergiler.
Konsept ve Film: Katharina Otte-Varolgil
Dans: Eva-Maria Kagermann
Müzik: Thomas Kagermann
Video Animasyon: Jürgen Greis
Prodüksiyon: TheatronToKosmo
ÜÇÜ BİR ARADA
1.EVERYTHING YOU CAN DO WITH ONE FINGER
Mônica Coteriano
Performans
Portekiz
Tarih : 24 Kasım
Bir performansı izlerken seyircilerin ne beklediğini sorgulayan provokatif ve saygısız bir gösteri.Coteriano'nun zeki metin kolajının eğlendirerek yönlendirdiği seyircilerin ortak hayal gücünü kışkırtan, neredeyse ifadesiz bir soğuklukta sunulan bir metin söz konusu:
Ne anlatıyorsam gördüğünüz odur.
Bir heykel gibi sabit duran sırtı seyircilere dönük zarif bir figür sahnededir. Hipnotik olmaktan dansa, müziğe evrilen spoken word gösterisi boyunca beklentiler büyür. Dönüp duran satırların ve dolambaçlı yolların ardından performansın sorduğu asıl soruya, performansı ortaya çıkaran asıl nedene varılır. Sonra kurnaz bulmacaların yardımıyla arayış sürer:
Bir parmakla neler yapabildiğimi bilmek ister misiniz?
Ya da tam tersine
Parmağın bana ne yaptığını?
Tek bir parmakla yapabileceğiniz her şey sihirli, heyecan verici ve şüphesiz isabetli bir performanstır.
Konsept, Işık tasarımı ve Performans: Mônica Coteriano
Makyaj: Jorge Bragada
2. iBRETNÜMA
Canan Şenol
Video
Türkiye
İbretnüma (2009) adlı animasyonlu videonun baş karakteri, güneydoğu Anadolu'da yaşayan fakir bir ailenin inanılmaz güzellikteki kızı. Filmin hikâyesi eski halk masallarını çağrıştırıyor, anlatı tarzı da Binbir Gece Masalları'na benziyor, ama laik değerlerle ahlaki muhafazakârların ve kurumsal dinin yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan duyarlılıkları arasında gidip gelen gerilimlere boğulmuş Türk toplumunda kadının çağdaş bağlamını konu ediniyor. Anlatı, baş karakterin hayatı aracılığıyla evlilik ve aile kurumlarının baskıcılığını, kadın bedeninin siyasal ve dinsel bir meta haline getirilmesini; kadın güzelliği kavramının, oryantalistleştirmenin ve tüketim sömürüsünün topos'u olarak kullanılmasını sorunsallaştırıyor. Videoda çoğu orijinallerinden uyarlanmış ve kolajlı parçalarla birleştirilmiş klasik Osmanlı minyatürlerini ve hat sanatını andıran zengin bir görsel dağar kullanılıyor.
3.THE STORY OF MY LIFE
Mônica Coteriano
Müzik-Tiyatro / Music-Theater
Portekiz / Portugal
Tarih : 24 Kasım Saat : 20.30
Tam : 25 TL.
İndirimli : 15 TL.
Portekizli çellist Guilhermina Suggia'nin gerçek hayat öyküsüne dayalı Hayatımın Hikâyesi bizi oyuncunun hayattayken ünlü olduğu bazı ülkelerin içinden geçen kurgusal bir yolculuğa çıkarır. Böylece de müzisyen, enstrüman, gerçek aşk, çelişkiler, bağlılıklar ve nefret arasındaki derin ilişkiyi anlatır.
Kelimenin gerçek anlamıyla çellonun kabuğunu giyinen Mônica Coteriano, şarkı söyleyerek bize çellisttin (viyolonistin) hikâyesini anlatır, ona eşlik eden bas gitarcı Pedro Gonçalves ile birlikte performans boyunca gelişip birbirlerine bağlanan değişik katmanlarda bir bütünü oluşturan bir müziği yaratır.
Bazı yeni teknolojilerinin yardımıyla bir müzik aletine, melez bir çelloya dönüştürülen insan bedeni, oyuncunun hareketleri ile etkileşir, o hareketleri yorumlayarak müzikal ifadeleri veya notalarana dönüştürülerek, aynı zamanda bas ve/veya oyuncu tarafından canlı üretilen ses manipüle edilererek, derin bir ilişki yaratılır üç enstrüman, yani çello, bas ve ses arasında.
Konsept ve Performance : Mônica Coteriano
Müzik ve Performans : Pedro Gonçalves
Metin : Mônica Coteriano
Enteraktif ses tasarımı : João Costa and Helder Nelson
Makyaj : Jorge Bragada;
Işık tasarım : Daniel Neves
Yapım : Bomba Suicida
Portekiz Kültür Bakanlığı Genel Sanat Müdürlüğü'nün Maddi Katkılarıyla /Apoio Ministério da Cultura/Direcção Geral das Artes
Teşekkürler : Sandra Coteriano, América Coteriano e Constâncio Coteriano; Margarida Moreira
NTV ÖZEL YAYIN PROGRAMI
Yekta Kopan ile Gece Gündüz NTV
garajistanbul'dan canlı yayın
Tarih : 25 Kasım Saat : 18.30
'Namus Oyunları' tam da bu günü merkeze alan bir buluşmadır. Bu günün anlamını daha iyi anlamak, anlatabilmek, duyarlılığı arttırmak, arttırabilmek, farkındalık yaratabilmek için tasarlanmış bir buluşmadır. Kadına yönelik her türlü şiddete karşı garajistanbul sanat yönetiminin politik seçimidir, sorumluluk alanıdır, eylem platformudur. Bu yıl NTV ile paylaşılan bu günde tasarlanan bütün programlar tam da bu nedenle seçilmiştir.
44
Övül Avkıran-Mustafa Avkıran (10+)
Performans
Tarih : 25 Kasım Saat : 20.30
Tek fiyat : 15 TL.
04 Mayıs 2009 günü Mardin'in Mazıdağı ilçesi Bilge köyünde 44 kişi katledildi. 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan bu katliamın ardında oynanan oyun iki sanatçının gözünden nasıl görünüyor? Namus temizlemek(!) uğruna devletin tahsis ettiği silahlarla şiddetin sınırlarını zorlayan bu olayın derininde ne var? Cevabın çok da açık olmadığı böyle bir durumda, gerçek ile kurgu arasında dolaşan bir gösteri 44. Gösterinin alt başlığı tam da içinde yer aldığı programın adıyla örtüşüyor;
doğuda ve batıda her gün erkekler namus oyunu oynuyor.
WINDOW
Mônica Coteriano
Müzik-Tiyatro
Portekiz
Tarih : 26 Kasım Saat : 20.30
Tam : 25 TL.
İndirimli : 15 TL.
Window tek bir projede birbirlerini tamamlayan üç farklı alandan dört sanatçının ortak yaratımının sonucudur. Mônica Coteriano (Dans/Ses/Metin), Tó Trips ve Pedro Gonçalves (Müzik), André Gonçalves (Multimedya) kavramsal bir obje olarak sınır, fırsat, engel, inziva, paylaşım ve ilhamı tanımlayan bir objeyi, pencereyi başlangıç noktası olarak alan disiplinler arası bir performans geliştirdiler.
André Gonçalves tarafından yapılandırılan multimedya cihaz vasıtasıyla, oyuncu, müzisyenler ve projeksiyonların yansıtıldığı üç ekran sahneyi paylaşır.
Her biri tek başına bir bütünlük oluşturan, aynı zamanda başka hikâyeler de doğuran küçük hikâyelerin sunulduğu gösteride multimedya cihazları, hikâyeleri güçlendiren ve/veya bütünleyen canlı video klipler yaratmak için kullanılır. Benim görüş alanım dünyaya açılan penceremdir.Doğal olarak gördüklerim tutkuların, isteklerin, isyanın, bilmenin ve fikirlerin işlemcisinde filtrelendirilmiştir.
Şaşırtıcı ve muammalı, yeni görüş açıları, bakmanın yeni yollarını sağlayan bu pencere öyle bir pencere ki, bir gün kapanırsa bile yeni resimleri görünür kılacak.
Böylece, isyanın kavşakları ve aşk mezarlıklarından geçen hazzın yollarını sakince yürürüm. Kesintisiz çalan müziğin beni, haritada kayıtlı olmayan ülkelerdeki gezgin bir hayatın
deneyimleriyle inşa edilmiş bir dünya hakkında daha çok şey bilmek için heveslendiren bu yaygaracı coşkunun içinden geçen yolculuğa çıkarmasına izin veririm.
Mônica Coteriano
Koreografi, Ses ve Metinler: Mônica Coteriano
Müzik: Pedro Gonçalves, Tó Trips and Mônica Coteriano
Bateri: Zé Vilão
Video: André Gonçalves
Ses Mühendisi: Helder Nelson
Makyaj:Jorge Bragada for Face Off
Kostüm: Jorge Bragada and Mônica Coteriano
Fotoğraf: Luis Carvalhal
Tasarım Rezidansı: O Espaço do Tempo
Yapım Sorumlusu: Ana Rita Osório
Yapım: Bomba Suicida
Ortak Yapım: Temps D'IMAGES 2008/DUPLACENA, Theatro Circo de Braga
Destekçi: Face Off
Teşekkürler: Faculdade de Motricidade Humana; Dra. Teresa Vargas; Sérgio Nascimento; Tânia Carvalho; Ivo Serra; Poe F. Kou
TAZİYE
10+
Okuma Tiyatrosu
Yazan:Murathan Mungan
Yöneten: Övül Avkıran - Mustafa Avkıran (10+)
Video: Ebru Karaca
Tarih : 27 Kasım Saat : 20.30
Tek Fiyat: 15 TL.
Murathan Mungan'ın yazdığı, 1993-1995 yıllarında Antalya Devlet Tiyatrosu yapımı olarak sahnelenen ve 12 saat süren Mezopotamya Üçlemesi'nin yaratıcıları şimdi üçlemenin ikinci oyunu Taziye'yi okuyacak. Bir kadının, iktidar sahibi bir kadının töreler gereği kurban edilişini anlatan oyun, sadece bir kez ve kurban bayramının birinci günü okunacak. Bu yeniden okuma taziyeye, kurbana, kadının kurban edilişine, kurban bayramına denk gelen namus oyunlarına nokta koyacak.
Fasla Kadın: İnsan demek töre demektir, Heja. Sade bu bozkır değil, aha şu bozkıra yaban duran makinaların geldiği gavur elleri bile kendince bir töreye sahaptır. Töre demekse ölmektir, öldürmektir. Ha usul usul, ha bir göz kırpımında...
Sana düşen beni vurmaktır oğul.
ERKEKLİK İSTİSNAİ BİR DURUMDUR
TOG işbirliğiyle garajistanbul
Sergi
18-27 Kasım 2009 arasında
Toplumsal cinsiyet rolleri yüzyıllar sürecinde kurulan, yazılı ve yazısız tüm kuralları etkileyen ve o kurallardan etkilenen yaşama yönergemiz. Bu yönerge neyi nasıl yaşayacağımızı emrediyor. Bizler Toplum Gönüllüsü gençler olarak istisna olanın; bu rolleri oynayarak kadınları evlere hapsetmek, namus cinayetleriyle kadınları ya da eşcinsel erkekleri öldürmek, sokak ortasında kadınlara taciz ve tecavüz etmek, aile içi şiddete maruz bırakmak, özgürlüklerini ellerinden almak olduğunu düşünüyor ve söylüyoruz, "Erkeklik İstisnai Bir Durumdur" esas olan toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde, kişisel hak ve özgürlüklere saygı duyarak barış içinde yaşamaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.