Ülkemizde gidip görmediğim çok az yer var. Her gittiğimde bir önceki durum ile bugünü gözlemlemeye çalışıyorum. Özellikle Tarihi Kentler Birliği toplantıları kentleri tanımak adına önemli bir vesile oluyor. Toplantıda Her kenttin kendine özgü özellikleri ve folkloru var. Kentlerini pazarlayan şehirler önemli ölçüde turizmden pay alıyor. Bu illerin başında Gaziantep, Mardin gibi iller Safranbolu gibi ilçeler geliyor. Urfa, Diyarbakır illeri de bu bağlamda atağa geçen iller olarak dikkat çekiyor. Niğde gibi Torosların Anadolu’ya açılan kapısı, on bin yıl öncesi tarihin izlerine erilen, Tyana krallığına başkent olmuş iller ise ellerindeki değerlerin farkında değiller ve hala turizm den çok az pay alıyorlar.. Urfa özellikle son dönemlerde bu bağlamda çok yol aldığını gittiğimde gezdiğim yerlerde gördüm.
Müzeler, anıtlar, alanlar, hanlar, köprüleri ile kent içi dönüşüm yaşıyor. Tarihi köprüler dahi gün yüzüne çıkarılmaya başlamış, eski kanalizasyon akan derelerde düzenlemeler yapılıyor. Anıtları, tarihi yapıları ile Urfa gezmeye değer güzellikleri açığa çıkarılmış, Balıklı Göl her zamanki gibi çekim merkezi, Rizvaniye cami, Yusuf Paşa Cami, Hasan Paşa cami gibi tarihi dokusu ile ilgi çeken yerlere de ziyaretler yapılıyor eski bir kilise olan Ulu cami, Fırfırlı kilise, Aziz Petru Kilisesi, Büyük kilise yine ziyaretçi çeken gezi noktaları, Gümrük han, mençek han, barutçu han millet han gibi görülmesi gereken yerlerin yanında arkeoloji müzesi, çarşıları ile Urfa zengin bir görülesi yer dokusuna sahip, Açılışına katıldığımız İbrahim Tatlıses Müzik Müzesi ile Prof. Dr Metin Sözen Müzeleri de yeni eklenen çekim yerleri, Sıra geceleri yemekleri ile de Urfa ziyaretçilere güzel anlar yaşatan şehirlerden, İl genelinde çok önemli yerlerde var.
Bunlardan da başlıcasın Harran. Harran’da Etkileyici bir tarihi doku var. Şanlı Urfa’ya 44 km uzaklıktaki Harran’a ulaştığımızda ilk olarak Şeyh Yahya Hayat El Harrani Türbesine uğradık. 1185 yılında vefat etmiş. 1195 tarihinde yapıldığı belirtilen türbe ve makam sağlam bir yapı. Buradan doğruca sur içine girdik. Harran’ın kuruluşunu İslam Tarihçileri Nuh Peygamberin torunlarından ”Kaynan”a ve İbrahim Peygamberin kardeşi ”Aran’a bağladıkları ve Hz. İbrahim’inde burada doğduğu ifade ediliyor. ,Asur ve Babil dönemlerinde gök cisimlerinin kutsal sayıldığı Pagan dininde merkezi Harran imiş. Hitit buluntularında yer bulan Harran II Mervan,744 yılında Emevi Devletine başkentlikte etmiş.
Abbasi Hükümdarı Harun Reşit döneminde Harran Üniversitesi kurulmuş. Bu üniversiteni kalıntıları dahi dönemin uygarlığının göstergesi. Çevrede kazılar yapılıyor. Surlar onarılıyor ama daha yapılacak çok iş var. Çok geniş bir alanda yapılacak bilimsel çalışmamalarda ortaya çıkacak çok yer olduğu yüzeydeki kalıntılardan da anlaşılıyor. Eyübüler, Selçuklularda Harran2da yerleşmişler. 1272’de Moğollar kenti yakıp yıkarak önemli zarar vermişler. Elips şeklinde Harran şehri, 6 adet kapısı,187 adet burcu olan, kesme taşlardan inşa edilmiş müstahkem b,ir sur ile çevrili imiş. Şimdi bu surların önemli bölümünde kurtarma çalışmaları devam ediyor. Kalesi, Ulu Camisi ile kalıntılarının ihtişamı Harran’da tarihin dündeki görkemini yansıtıyor. Tarihi zenginliğinin yanında Harran’ı farklı kılan bir özelliğinde halen yaşam sürülen evleri. 150-200 yıl aralığında “konik kubbeli evler” yapımına başlanmış ve o gün bugündür bölgede halk mimarisi olarak kullanıla geldiği gibi de bölgeye ayrı bir görünüm katıyor. Bölge iklimine uyumlu, yazın serin kışın sıcak olan bu evlerden birine girdik.
Satış yeri olarak ta işlev gören ev avlusu çeşitli odalara açılıyor. Ev sahibi otantik dokuya uygun düzenleme yapmış bir yerel müze özelliğinde ev bölümleri gezdik. “Tarihin altın şehri” adıyla da anılan Harran evleri gerçektende ilginç ve dikkat çekici, özellikle yerel giysiler herkesin ilgini çektiğinden resimler içinde veriliyor ve bir yerde yörenin bilinmesi adına güzel bir yerel tanıtım çalışması gerçekleştiriliyor. Harran birkaç gün gezilecek kadar ayrıntıları olan bir yer ama görüp geçmek isteyen için birkaç saatte de tükenebilir. Ne var ki çevresi ile Haran’ı tanımak isteyen Harran kapsamlı bir gezi noktası. Genelde ilçe olması ile yapılanma artmış o nedenle keşke köy olarak kalsa idi diyende var ama Harran halkı herhalde elindeki altın yumurtlayan tavuğu kesmez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.