ÖLÜDENİZ SAHİLİNDE BÜYÜK TEHLİKE

 

---

Bu bayramda bir değişiklik yapıp kendimizi Fethiye’ye atalım dedik. Bayramın ikinci günü sabah erkenden Antalya Korkuteli ve ardından Söğüt’ten geçerek Fethiye yoluna döndük ve yaklaşık 3 saatlik bir yol sonrasında Fethiye’ye geldik. Günübirlik bir tur düşündüğümüz için zamanı da iyi değerlendirmek açısında hedefimizi Ölüdeniz olarak belirledik.Yollarda bayram hareketliliğini görmek mümkün.

Dikkatli olmanın da gerekliliğini hissederek yavaş ve aheste bir şekilde önce Fethiye’ye ardından da 15 dakika sonrasında Ölüdeniz’e vardık. Amacımız Ölüdeniz ve plajına varmak ve muhteşem güzelliğinde denize girmek. Dünyanın hemen hemen her ülkesinden gelen turistlerin yoğun ilgisini gören Ölüdeniz, geçtiğimiz yıllarda Almanya'da internet üzerinden yapılan yarışmada dünyanın en güzel sahili seçilmiş.Yollar çok kalabalık. Özellikle Ölüdeniz plajlarına varacağımız yolda sıra km.lerce . Plajın içerisine giriş yaptırmayan Jandarma önlem almış ve trafiği rahatlatmak amacıyla araçların plajlar bölgesine girmesine izin vermiyor. Bizde nu uyarıyı dikkate alıyoruz ve aracımızı plaja gelmeden önceki bölümde park ederek yürüyüşe geçiyoruz. İnanılmaz bir bayram kalabalığı var. 

 

 

Ölüdeniz'e adını veren efsane

Belcekız adı da bir efsaneye dayanıyor. Eski çağlarda buralardan geçen gemiler açıkta demirler ve içme suyu almak üzere kıyıya sandalla çıkarlarmış. Bir gün yaşlı bir kaptanın genç, yakışıklı oğlu su almak için koya çıktığında güzel mi güzel Belcekız’ı görür. Görür görmez de vurulur.Kızın yüreğine de ateş düşer. Ama delikanlı suyu alıp dönmek zorundadır. Gemi uzaklaşıp gider. Belcekız hep kıyıyı, sevgilisini kollar. Delikanlı da geminin buralardan her geçişinde su almaya gelir. Böylece görüşür, sevişirler.Bir gün gemi buralardan geçerken fırtına patlar. Genç, babasına burada korunaklı, havuz gibi bir koy olduğunu söyler. İhtiyar kurt ise oğlunun gönül macerasını bilmektedir. Oğlunun sevgilisini görmek uğruna gemiyi parçalamayı göze aldığını sanır. Dalgalarla birlikte kavga da büyür baba oğul arasında. Gemi tam kayalıklara çarpacakken kaptan bir kürek darbesiyle oğlunu denize atar ve dümene yapışır ki durumu görür. Deniz dönerek çarşaf gibi bir koya girmektedir. Oğlan orada ölür. Kayaların üzerinde sevdiğini bekleyen Belcekız da kendini kayalardan atıp ölür. İşte o gün bu gündür kızın öldüğü yere Belcekız, oğlanın öldüğü yere Ölüdeniz denir. Günün ilerleyişine göre rengi değişip duran deniz belki de bir oğlana bir kıza yanmaktadır. ( Kaynak: http://www.turkcebilgi.com)

 

 

Gökyüzü yamaç paraşütü ile dolu

Havaya baktığımızda yamaç paraşütü yapan onlarca paraşütü görüyoruz. Ölüdeniz Yamaç Paraşütü yapılabilecek en uygun yerlerden birisi olarak bir marka durumunda. Aynı zamanda bölgede bot turları, su kayağı, su bisikleti ve birçok su sporları aktivitesi de yapılabiliyor. Babadağ'dan deneyimli bir pilot eşliğinde başlayan serüven 30-40 dakikalık bir uçuştan sonra Belcekız Plajında tamamlanıyor. Yamaç Paraşütü organizasyonu yapan acenteler Ölüdeniz sahilinde bulunurken gün boyu bu etkinlik devam ediyor.

 

 

Mavi Bayraklı plajlarda büyük tehlike

Sahile geldiğimizde ilk gördüğümüz bir keşmekeşlik oluyor. Sahil tıklım tıklım. Yerli yabancı çok sayıda kişi Ölüdeniz’in keyfini çıkarmaya gelmiş. Ama ilk gördüğüm bir keşmekeşlik oluyor. Plajın hemen önünde dolmuşlar vatandaşın yürüme yolunu tıkamış durumda. Sahilde bir tek soyunma kabini var ki millet sırada üstünü değiştirmek için adeta saatlerce bekliyor.

 

 

Koskoca dünyaca ünlü Ölüdeniz’e bu görüntü açıkçası hiç yakışmıyor. Zar zor beklemenin ardından üstümüzü değiştiriyoruz ve sıcaklığın 40’ları geçtiği bir ortamda kendimizi denize atmaya çalışıyoruz. Beyaz renkli kumsalı, mavi ve turkvaz renkli denizi oldukça ilgimizi çekiyor.

 

 

Sahil tıklım tıklım. Millet birbirinin üzerinde adeta. Sahilde mavi bayrak dalgalanıyor. Ancak işin garibi plajda yüzlere insan denize girerken yatların, botların ve teknelerin hiçbir önlem olmadan, denize girenlerin içinden geçerek kıyıya yanaşıp yolcu almaları oluyor. Onlarca tekne geliyor ve yüzenlerin arasından geçerek sahile yanaşıp yolcu alıyorlar. Herhangi bir iskele yok, önlem yok. Burada herhangi bir kaza olsa bunun sorumlusu kim olacak çok merak ediyorum doğrusu.

Gerçekten de çok tehlikeli bir durum. Bu durumu fotoğraflıyorum. Mavi Bayraklı bir plaj olarak eksiliklerin olduğuna tanık oluyorum. Sıcaklığın 40 dereceleri geçtiği sahilde bir tane bile gölgeliğin olmaması da dikkat çekici. Millet sıcağın anlında adeta kavruluyor. Açıkçası Ölüdeniz’e ilgi çok bunu gördük. Ama Ölüdeniz’de gelen konuklara gereken ilgi gösteriliyor mu? İşte bu düşünülür. Umarım yetkililer saydığımız bu konularda bir şeyler yaparlar.