TURİZMİN SESİ
ESTAB (Edirne Saros Turizm Altyapı Hizmet Birliği)’ın Saros Yapay Resif Projesi kapsamında hazırladığı Su Altı Tarih Müzesi’nin en önemli aşaması olan Nusrat Mayın Gemisi 1 Eylül 2014 Pazartesi günü düzenlenen görkemi törenle Saros Körfezi’ne batırıldı ve bu sayede Dünyanın İlk Su Altı Tarih Müzesi oluşturulma programında sona gelindi. Edirne Vali Yardımcısı Beyazıt Tanç, Keşan kaymakamı Bekir Dınkırcı, Keşan Belediye Başkanı Op. Dr. Mehmet Özcan, Edirne İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, çevre belde ve belediye başkanları, daire amirleri ve siyasi parti başkanları, İl Genel ve Belediye Meclis üyeleri ile çok sayıda vatandaşın katıldığı törenin ilk bölümü İbrice Limanı’nda gerçekleştirildi. #turizminsesi
Saat 12.30 sıralarında başlayan ve Keşan Belediyesi Kültür Müdürlüğü personeli Ayşen Gamze Özkan’ın sunumunda gerçekleştirilen İbrice Limanı’ndaki törende ilk olarak saygı duruşunda bulunuldu ve Keşan Belediye Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı okundu.
Daha sonra programın açış konuşmasını Keşan Belediye Başkanı ve ESTAB Başkanı Op. Dr. Mehmet Özcan yaptı.Törene katılanlara “Hoşgeldiniz” diyerek sözlerine başlayan Özcan, Saros Körfezi’nin bölgenin en önemli turizm merkezlerinden olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Törene başlarken bölgede daha önce yaptığımı Transtrakya Projesi’ne karşı yaptığımız protesto aklıma geldi.Ciddi bir platform oluşturduk ve gece de şu anki konser sanatçımız Haluk Levent 12,5 saat süren konser denemesi yaptı. Ve başardık. 6 ay sonra bölge insanının reaksiyonu ve Genelkurmay’ın olumsuz görüşü sonrası proje iptal etti. Eğer proje gerçekleşseydi körfez açıklarında sürekli gemiler bekleyecekti. Bölgeden fay hatları geçiyor. Her an olası bir felaket olabilirdi. 2009’lu yıllarda kaçak avlanma çok arttı. Mustafa İşçimen sayesinde Proje Koordinaörümüz Savaş Yapman ile tanıştık. Mevzuatları inceledik ve uygun olanı bulduk.”
Özcan bu bölümden sonra konuşmasına Yapman’ı da yanına alarak devam etti.
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Bölümüyle işbirliği içinde yapay resif projesinin hazırlandığını ve projenin onaylandığını anlatan Özcan, şunları aktardı: “Saros Körfezi bölge için ok değerli. Bu proje ile kaçak, gemi ile avcılığın önüne geçmek, yerel balıkçılığa katkıda bulunmak ve dalış turizmini canlandırmak istedik. Bu işte su altı görselliğini kattık. Denize görsel bloklar attık ve geri dönüşümünü çok kısa sürede aldık. Görsellik kapsamında Seyit Onbaşı’nın heykellerini yaptık. Anzak ve Türk askerler yaptık.Çanakkale Savaşı’nın anısına bir de Nusrat Mayın Gemisi batırma işine giriştik. 2012’de Sahil Güvenlik Komutanlığı’na başvurduk ve onay çıktı. Projemizde harcamalarda çok kısıtlı imkanlarla çok güzel işler yaptık. Bu projenin arkasında Keşan Belediyesi çok sağlam bir şekilde durdu. Biz bir adım attık ve ileride bölgeye menfaatlerini hep birlikte yaşayacağız. İleride burada deniz canlıları ile ilgili bir müze de oluşturmayı hedefliyoruz. Projede katkısı olan herkese çok teşekkür ediyorum.”
Özcan konuşmasından sonra Proje Koordinatörü Savaş Yapman’a katkılarından dolayı plaket takdim etti.
Plaket takdiminden sonra sözü Savaş Yapman aldı.
Saros Körfezi’ni ve bölgenin geleceğini yapay resif projesiyle koruma hedefiyle yola çıktıklarını belirten Yapman, “Bu projede esas amacımız su altı canlılarına yapay barınaklar sağlamak. Bu proje Türkiye’nin 15. Ve en kapsamlı projesi. Dünyadaki projelerden farkı da var.
Dünyada yapay resifler sadece beton bloklardan oluşuyor. Biz bu işe görsellik katalım dedik ve beton künkler yerine denize Seyit Onbaşı’yı attık. O dönemin askerlerini attık. Dünyada müze niteliği taşıyan ilk proje bizimkisi.
Nusrat’e benzetilen gemi konusunda Sahil Güvenlik Komutanlığı bize çok yardımcı oldu. Gemimizin geçmişi de şöyle: 22 Şubat 1967 tarihinde denize indirilerek Türk bayrağı çekilmiş ve 18 Şubat 1968 tarihinde J-22 adı ile hizmete girmiştir. 1983 yılına kadar Jandarma Genel Komutanlığı bağlısı olarak önce Giresun bilahare Samsun’da konuşlanmış ve Karadeniz jandarma Deniz Bölge Komutanlığı emrinde Sahil Muhafaza Botu olarak görev yapmıştır. 1982 tarihinde kabul edilen 2692 Sayılı Kanun ile kurulan Sahil Güvenlik Komutanlığı bünyesinde TCSG-22 borda numarasıyla Sahil Güvenlik Komutanlığı bağlısı ana ast Komutanlıklardan birisi olan Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı emrinde görev yapmış,14 ağustos 2001 tarihinden itibaren borda numarası TCSG-122 olarak değiştirilmiştir. 26 Haziran 2013 tarihinde ise hizmet dışına çıkarılmıştır. Ülkemizde 47 yıl hizmet eden TCSG122 boyu bu günden itibaren su altı dalış alanı olarak Saros Körfezi’nin deniz turizmine katkı sağlayacak, aynı zamanda yapay resif olarak deniz canlılarına barınak olarak görevine devam edecektir.
Yapay Resif Projesi’nin ülkenin diğer yerlerinde görev yaptığı yerlerden farklılık ve farkındalık açısından ayrıldığını belirten Dınkırcı, “Projeye emek veren herkesi kutluyorum. 64 kilometre sahilimiz var. Yaklaşık 12 bin yazlığımız var. Ama biz 2014-2015 turizm sezonunu şimdiden planlamalıyız. KÖYDES Projesi kapsamında Bahçeköy, Mercan ve Gökçetepe içme suyu projelerinin ihalelerini gerçekleştirdiğimiz için törene geç kaldım. Bu nedenle özür diliyorum. Saros Körfezi kendini yenileyen ve geliştiren nadir körfezlerden biri. Bu özelliği çok iyi kullanmalıyız. Tanıtıma çok önem vermeliyiz. Projemizle bölgede balık sayısı çok artacak. Tarımda ve turizmde olduğu gibi yatırımcılarımızı balıkçılıkta da yatırıma davet ediyoruz. Keşan’da Paşayiğit’de bin 800 dönüme yakın bir bölgemiz var. Burayı tarım, gıda ihtisas organize sanayi bölgesi yapmak istiyoruz. Yani bölgede ürettiğimiz ürünü orada sunmalıyız. Yarı mamül olarak pazarlama yapmanın bir anlamı yok. Çevreyi ve bölgeye koruyarak bunu yapacağız. Bunu birlikte yapacağız başka çaremiz yok.” dedi.
Tanç, bölgede olmaktan ötürü mutlu olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Turizmden mümkün olan en üst düzeyde yararlanmak gerekiyor. Ama bunu yaparken de doğayı ve ekosistemleri de korumak gerekiyor. ESTAB da tam bu doğrultuda adımlar atıyor. Kendilerini kutluyor ve başarılar diliyorum. Umarım ilerleyen yıllarda bu güzel Saros hep elimizin altında olur.”
Özcan, Tanç’ın konuşmasından sonra kendisine projedeki emekleri kapsamında Edirne Valiliği makamı nezdinde plaket takdim etti. Konuşmalardan sonra katılımcılara kokteyl verildi. Kokteylin ardından protokol ve çok sayıda vatandaş teknelerle geminin batırılacağı alana gitti.
Nusrat Mayın Gemisi’ne benzetilen gemi burada Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı teknelerin koordinatörlüğü ve gözetimi ile Proje Koordinatörü Savaş Yapman ve ekibinin desteği ile batırıldı.
Geminin su alma işlemi ve tam manasıyla batırılması yaklaşık 1 saat sürdü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.