• BIST 10101.99
  • Altın 2983.369
  • Dolar 34.9608
  • Euro 36.7499
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

Nabza Göre Şerbet Kargoluyoruz

Nabza Göre Şerbet Kargoluyoruz
Türkiye’nin neresinde olursanız olun; İster bir, isterseniz yüzlerce litre Şerbet Kapınızda

Gıda mühendislerinden aldığımız destekle, hiçbir katkı maddesi kullanmadan % 100 doğal etkilerle kullanma süresini otuz güne çıkarttık.
 
demirhindi,osmanli-serbetleri-ali-baba-,demirhindi-serbeti,ali-guler,2.jpg
 
Gazlı İçecekler !!!!!
Gazlı içeceklerin ne kadar zararı varsa tescilli Osmanlı Şerbetlerininde faydaları tescilli Osmanlı Mutfağı’nın kaybolmaya yüz tutan 600 yıllık şerbet kültürünü Ali Baba ve Güler Osmanlı Mutfağı olarak yaşatmaya çalışıyoruz.
 
demirhindi,osmanli-serbetleri-ali-baba-,demirhindi-serbeti,ali-guler,23.jpg
 
Mevlevi Mutfağı ve Sikencebin Şerbeti
1844 Tarihli ilk basılı Türkçe yemek kitabında adı SİKENCEBİN ŞERBETİ olarak geçiyor…
Mevlevi Mutfağının 1000 Yıllık önemli bir Şerbetidir. Hz Mevlana’nın baş Şerbetleri arasında olduğu söyleniyor…Antioksidandır aç karnına bir bardak içildiğinde vücudu temizleme özelliğine sahiptir…
İçeriğinde Elma Sirkesi, (Fıçı) Çiçek Balı, Taze Nane Yaprakları ve 38 çeşit baharattan oluşuyor.
 
demirhindi,osmanli-serbetleri-ali-baba-,demirhindi-serbeti,ali-guler,22.jpg
 
Osmanlı Mutfağının en önemli Şerbeti Demirhindi Şerbeti
Batılıların Tamarint dedikleri, bizdeki eski adıyla Hint Hurması isimli Demirhindi ağacının meyvelerinden yapılıyor.Osmanlı Mutfağında, 15. Yüzyıldan beri her derde deva Demirhindi Şerbeti otuz sekiz çeşit baharatıyla ferahlık verici, serinletici ve bağırsakları çalıştırıp sindirim sistemini rahatlatma özelliğiyle vazgeçilmezler arasındadır.
 
demirhindi,osmanli-serbetleri-ali-baba-,demirhindi-serbeti,ali-guler,267.jpg
 
Demirhindi tropik bölgelerde yetişen kalın gövdeli, zümrüt yeşili oldukça ekşimsi bir meyvedir. Eskiden yemeklerde ekşi yerine kullanılırmış. Kabukları siyah renkte, eti yumuşak besleyici ve ferahlık verici bir meyvedir. Bu meyvenin üzerine şeker serperek çiğ olarak da yenildiği söylenir.
Ali Baba ve Güler Osmanlı Mutfağı olarak Demirhindi ve Osmanlı Şerbetlerini Türkiye’de gerçek orjinal tarifiyle üç yüz altmış beş gün sunan nadir mekanlardan biriyiz.
 
demirhindi,osmanli-serbetleri-ali-baba-,demirhindi-serbeti,ali-guler,26.jpg
 
Türkiye’nin neresinde olursanız olun; Otelinize, Restaurantınıza veya Evinize siparişlerinizi kargoyla sizlere ulaştırıyoruz. İster bir, isterseniz yüzlerce litre! Demirhindi ve Osmanlı Şerbetlerini aslına uygun baharat çeşitleri katarak Osmanlı arşivlerinde yer alan tariflere göre hazırlıyoruz. Özel şişeler, geleneksel askı ve seremoni ile sunuyoruz
 
demirhindi,osmanli-serbetleri-ali-baba-,demirhindi-serbeti,ali-guler,25.jpg
 
Demirhindi Şerbetinin Faydaları
* Kan yapar.
* Ferahlatıcı etkiye sahiptir.
* Enerji verir.
* Meyveleri Besleyicidir.
* Bağırsak solucanlarının düşürülmesinde yardımcı rol oynar.
* Bağırsak faliyetlerini düzenler.
* Sindirim bozukluğuna iyi gelir.
* İçeriğinde B3 vitamini barındırır
Osmanlı Şerbetlerinin Tarihçesi (15. Yüzyıl)
Osmanlı sarayını görme fırsatı bulan seyyahlar, her türlü meyvenin yetiştirildiği akıl almaz güzellikteki bahçelerden söz ederlerdi. Bu meyvelerden Osmanlılar şerbet, reçel, şekerleme, palüde ve hoşaf yaparlardı. Meyvelerden yapılan sofraların vazgeçilmez lezzetiydi şerbetler. Şarapsız bir Yunan ya da Roma şöleni olamayacağı gibi, şerbetsiz Osmanlı yemeği de düşünülemezdi. 1573 yılında sarayın helvahanesinde üzüm, limon, menekşe gibi şerbetlerin yanı sıra 851 okka (yaklaşık 1 ton) kırmızı ve beyaz gülden ve 52.300 adet nilüfer çiçeğinden şerbet yapılmıştır.15. Yüzyıl sonrasında sarayın ve zengin sofraların gözde şerbetleri, gül, nilüfer, menekşe ve zambak gibi çiçeklerden yapılanlardı. Önemli konuklara bu şerbetlerden ikram edilirdi ve tabii bunlar için büyük paralar harcanırdı. Sıradan şerbet ise bal ve üzümden yapılırdı. İstanbul’un çevresini baştan, başa kaplayan bağlarda yetişen üzümler, taze olarak yenilir, kış için kurutulur ve şerbet yapılırdı. Bal yahut şeker şerbeti günlük hayatta en çok tercih edilenlerdi. Üzümü sıkıp fıçıya doldurup üzerine sıcak su ilave ederek iyice karıştırdıktan sonra üzerini dikkatlice örterek iki gün dinlenmeye bırakarak hazırlanan arap şerbeti revaçta olan şerbetlerdi. Osmanlı mutfağında her türlü meyvenin şerbeti yapılırdı.
 
demirhindi,osmanli-serbetleri-ali-baba-,demirhindi-serbeti,ali-guler,.jpg
 
Osmanlı’nın ünlü şerbetleri şöyle sıralanıyor
1. Sikencebin
2. Demirhindi
3. Ali Baba ( Diyabetik )
5. Sünnet
6. Reyhan
8. Harnup
9. Somada
10. Vişne
11. Menekşe
12. Nilüfer
13. Zambak
14. Gül
15. Nar
16. Ayva
17. Böğürtlen
18. Sultan
19. Kayısı
20. Kiren (Kızılcık)
21. Subye
22. Meyan Kökü
23. Loğusa
24. Karadut
25. Saray Limonatası
26. Hurma
27. Tükenmez
28. Sumak
29. Gelincik
30. Şehzade
 
Osmanlı sofralarının vazgeçilmez içeceği şerbetlerin bir kültür mirası olduğunu düşünüyor ve bu kültürün sürmesi için elimizden geleni yapıyoruz.Türkiye’de her mevsim çeşitli şerbetleri tadabileceğiniz istisna restaurantlardan biridir Güler Osmanlı Mutfağı.
 
Kanuni Sultan Süleyman ve Osmanlıda Şerbet Geleneği
Kanuni Sultan Süleyman sıcak bir yaz günü Yeniçeri ortalarını ziyaret ve teftiş ederken, susamış. Ona bir kap içinde soğuk şerbet ikram etmişler. Kanuni’de, şerbeti içtikten sonra o tası altınla doldurup geri göndermiş. Ertesi yıl yine ortaları ziyaret ve teftiş ederken, her ortanın önüne geldiğinde şerbet dolu bir tas sunmuşlar ona. O da her tası altınla doldurtup, geri göndermiş. Bu şekilde her o mevsimde Padişah’a Yeniçeri ortalarından bir şerbet dolu tas gönderilmesi ve bunların altınla doldurulup, iade edilmesi gelenek olmuş. Savaşlarda bile cepheden bu taslar saraya gönderilir ve altınla dolu olarak geri gelmeleri beklenirmiş.Osmanlı ve Türk mutfaklarının zenginliği muhteşem…Onunla iç içe yaşamak yetmez, anlamak gerek. Onunla övünmek yetmez, bilgilenmek gerek.Ona sahip olmak yetmez, korumak gerek.Biz, Mirasımıza sahip çıkmayı tercih ettik…
Kaynak: Haber Kaynağı
  • Yorumlar 4
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    ÇOK OKUNANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : +90 216 481 51 21