TURİZMİN SESİ
TÜRSAB Kültür Turizmi İhtisas Başkanı, kültür turizmi duayenlerinden Faruk Pekin’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen sohbette, Laodikeia Antik Kenti kazı ve restorasyon çalışmalarına başkanlık yapan Prof. Dr. Celal Şimşek, son yıllarda yapılan çalışmalarla ve bulunan değerli bilgilerle dikkat çeken, 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan antik kente ilişkin bilgi verdi.
“Laodikeia tekstili Fransa’daki bir mezar taşı üzerinde soyluluk ölçüsü olarak yer alan bir markaydı.”
Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen söyleşide Şimşek şöyle dedi: “Bir şey yapmak için hayalleriniz olacak fakat bunu gerçekleştirmek için de azminiz olacak. Biz Laodikeia için bu şekilde çalışıyoruz ve verim alıyoruz.”
“Antik dünyada özellikle tekstil alanında bir marka olan Laodikeia günümüzde kültür turizminin ve inanç turizminin markası oluyor.”
“Laodikya antik kenti 2003 yılından önce tanınmayan bir ören yeriydi. Her şeyden önce antik kaynaklar Laodikya’nın, M.Ö. 3. yüzyılın ortalarında kurulduğunu yazıyordu. Ama yaptığımız kazı çalışmalarıyla bugün Laodikya’nın MÖ 5500’e kadar uzandığını gördük.
Laodikya’nın bir Roma, bir Grek kenti değil, Anadolu insanının kurduğu bir şehir olduğunu ortaya koyduk. Arkeolojik çalışmalar geçmişle günümüz arasındaki bağlantıları gün ışığına çıkarmayı amaçlar. Yaptığımız çalışmalarla Denizli’nin ticaret ve sanayi kenti olmasının, binlerce yıl öncesine dayandığını ortaya koyduk. Buradan tekstil üretiminin tüm dünyaya ihraç edildiği, Büyük Menderes nehri kanalıyla denize ulaştırıldığı ortaya çıktı.
Aynı zamanda Laodikeia antik kenti Hıristiyanlığın önemli merkezlerinden biri. İncil’de 7. Kilise olarak geçen kent ilk kiliselerden birine ev sahipliği yapmıştır.”
“Laodikeia Türkiye’de 10 yıldan beri 12 ay üzerinden çalışma yapılan tek kazıdır.”
“Bir şey yapmak için hayalleriniz olacak fakat bunu gerçekleştirmek için de azminiz olacak. Biz Laodikeia için bu şekilde çalışıyoruz ve verim alıyoruz.
Pamukkale Üniversitesi olarak yaptığımız Laodikya kazıları, 2009 yılı itibariyle 12 ay üzerinden kesintisiz çalışmaların devam ettiği, ülkemizdeki ilk kurumsal ve en büyük kazı alanıdır.
Bu doğrultuda amacımız Laodikeia’nın UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne eklenmesini sağlamak.
Kazmak kolay ama korumak zor. Bu yüzden en önem verdiğimiz şeylerden biri de ortaya çıkardıklarımızı korumak. Laodikeia kazılarındaki felsefemiz kazılan yer ortaya çıkarılıp korumaya alınmadan başka bir yer kazılamaz.” Şimşek, söyleşide sunumu sonrasında arkeoloji, tarih ve kültür meraklılarının sorularını yanıtlayarak sohbeti tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.