• BIST 8850.18
  • Altın 3012.611
  • Dolar 34.2571
  • Euro 36.7423
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

KÜLTÜR CENNETİ GAZİANTEP

KÜLTÜR CENNETİ GAZİANTEP
Köklü tarihine rağmen, ağırlıklı olarak kebap ve baklavasıyla akla gelen Gaziantep, gastronomi kültüründeki haklı ününün yanı sıra, tarihi değerleri ve doğal güzellikleriyle de öne çıkarak kültür turizminde yer almaya hazırlanıyor


TURİZMİN SESİ-Yazı ve Fotograflar: Aynur Gürsoy


Gaziantep, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en büyük, Türkiye'nin ise 6. büyük kenti. Anadolu'nun ilk yerleşim alanlarından birisi olan, Kalkolitik, Paleolitik, Neolitik, Hitit, Mitani, Asur, Pers, Büyük İskender, Selevkoslar, Roma, Bizans, İslam, Türk-İslam, Osmanlı dönemlerini yaşayan Gaziantep, tahmin edileceği gibi kültür turizmine hizmet edecek tarihi zenginliklerle dolu.

Kargamış antik kenti, Zincirli Höyük, Belkis/Zeugma antik kenti, Yesemek Açık Hava Müzesi, Dülük antik kenti, Rumkale'siyle, kent merkezindeki Ermeni mimarisinin en güzel örneklerinin yer aldığı Bey Mahallesi, kaleleri, hepsi birer mimari şaheser olan kervansarayları, hanları, çarşıları, müzesi, camileri, hamamları, kastelleri ve kiliseleriyle bir kültür cenneti. Yayla turizminin yapılabileceği Sofu Dağı Yaylası, Hızır Yaylası ve mesire yerleriyle doğa turizmi içinde uygun.

Tarihi zenginliklerine, doğal güzelliklerine rağmen Gaziantep, kültür turizminden hakettiği payı alamıyor. GAP turları içinde sadece bir uğrak noktası olarak değerlendiriliyor. Gaziantep'e kültür turlarıyla gelenler ancak bir ya bir buçuk gün kalıyor. Gaziantep'e sınır kapılarından giriş yapan turist sayısı 2008 yılında yerli yabancı yaklaşık 300-400 bin kişi. Ancak bu turistlerin bir kısmı Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa, Mardin gibi çevre illerden, bir kısmı da Suriye'den ya da İran'dan günübirlik, hafta sonları alışveriş için geliyor. Çarşılarda alışveriş yapıp, en çok bir gece konaklayıp dönüyorlar. Yani kente kültür turu ya da alışveriş için gelen yerli veya yabancı turistlerin kentte kalış süreleri çok kısa. Kent yöneticileri ise alışveriş kültür ve doğa turizmini öne çıkararak Gaziantep'e 1 milyon turistin gelmesini amaçlıyor.

Restorasyon atağı
Bu hedefe ulaşmak için hummalı bir faaliyet başlatılmış Gaziantep'te. Sivil mimarinin en güzel örneklerinin bulunduğu Beyler Mahallesi'nde yapılan restorasyon çalışmaları bunlardan biri. 1536 tahrir defteri kayıtlarına göre 50 haneden oluşan, sokakları ancak yük bir devenin geçebileceği genişlikteki Bey Mahallesi, 20. Yüzyılın başlarına kadar varlıklı Ermenilerin oturduğu bir yermiş.

Taş işçiliğin mükemmel örnekleriyle bezeli mahallede restore edilen evler, kafeteryalar ve butik oteller dönüşüyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve ÇEKÜL Vakfı'nın ortaklığında oluşturulan “Kültür Yolu Projesi” kapsamında ise 8 sokakta 280 dükkan yenilenmiş. Eskici Çarşısı, Attar Çarşısı, Haphapçı Çarşısı, Kendirci Çarşısı, Köşker ve Hasırcı Çarşısı geleneksel dokularına uygun hale getirilmiş. Buğday Arasası, Almacı Pazarı da yenilenen çarşılardan. Zincirli bedesten, Uzun Çarşı, Aziziye ve Kemikli Bedesten, Hışva Han, Tütün Hanı restore edilen hanlardan bir kaçı.

Kültür Yolu Projesi'nin duraklarından biri de kentin dini yapıları. Gaziantep'te toplam 178 dini yapıdan 144'ü yok olmuş ve günümüze 34 tanesi ulaşmış. Mimari açıdan sadece Gaziantep'e özgü özellikler taşıyan camilerde mimberler hareketli. Keymih taşından yapılan, taç kapılarında karataş ve çarpın mermeri kullanılan camilerde de restorasyonlar sürüyor.

TÜRSAB Gaziantep'deydi
TÜRSAB, değişen dünyanın yeni turizm trendleri doğrultusunda kendini yenilemeye, kültür turizmindeki payını attırmaya çalışan Gaziantep'e destek vermek amacıyla 10'uncu Kültür Turizmi Sempozyumu'nu Gaziantep'te yaptı. Sempozyum, Dördüncü Uluslararası Antep Fıstığı Kültür ve Sanat Festivali'yle aynı tarihte düzenlendi.

TÜRSAB Kültür Turizmi Komitesi Başkanı Faruk Pekin'in yönettiği sempozyuma konuşmacı olarak TÜRSAB Başkan Danışmanı Prof. Dr. Refik Duru, Haberci Programı Genel Yönetmeni gazeteci Coşkun Aral, Ekonomist Mustafa Sönmez, Gaziantep Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürü Salih Efiloğlu, TÜRSAB GAP Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Fikret Murat Tural katıldı. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Gaziantep'te turizmin gelişmesi için yapılan çalışmaları dikkatle izlediklerini belirterek, ayrıntılara önem verilen bir turizm anlaşıyının öne çıktığını vurguladı ve kurum olarak edindikleri deneyimleri il yöneticileriyle paylaşacaklarını söyledi.

Gazeteci Çoşkun Aral ise, Anadolu'daki kent yöneticilerinin tanıtım çalışmalarında profesyonellerden yararlanılması gerektiğini vurguladı. Ekonomist Mustafa Sönmez, rakamlar vererek, kültür turizminin kentlere ekenomik katkılarını anlattı. Karatepe, Yesemek, Tilmen Höyük, Çatal Höyük, Gedikli Kara Höyük, Değirmentepe ve Kuruçay Höyük kazılarıyla arkeloji dünyasına önemli katkılar sağlayan Prof. Dr. Refik Duru ise bölgede yaptığı kazılarla ilgili bilgiler vererek, Gaziantep'in çok önemli arkeolojik buluntulara sahip olduğunu söyledi. Mezopotomya'nın talan edildiğini, Hitit Kargamış antik kentinin yüzde ellisinin Berlin Müzesi'ne, geriye kalanların Ankara Müzesi'ne taşındığını anlattı.

İngiliz casusu Lawrence'in Kargamış kazısına katıldığını belirterek, 19 ve 20'inci yüzyıllarda Anadolu'da kazı yapan yabancı arkeologların hepsi olma bile çoğunun casusluk yaptıklarını ve buluntuların çoğunun yurtdışına götürdüklerini söyledi. Gaziantep yöresinde Osmanlı döneminde kazılan en önemli yerlerden bir diğerinin İslahiye'deki yine bir Hitit kenti olan ve sırasıyla Zincirli Höyük olduğunu hatırlatan Refik Duru, o dönemde Osmanlı ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda çıkarılan eserlerin yüzde ellisinin de Berlin Müzesi'ne taşındığını belirtti.

 Türkiye'deki ilk müzeyi kuran Osman Hamdi Bey'in sayesinde Zincirli'de bulunan eserlerden en güzel parçaların İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne taşındığını ve bu eserlerin Osman Hamdi Bey sayesinde ülkede kaldığını söyledi. Prof. Dr. Refik Duru, verdiği örneklerle Gaziantep'lilerin sahip oldukları tarihi değerlere sahip çıkmaları gerektiğini vurguladı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21