Krize fırsata çevirenler tam gaz yatırım yapıyor

TURİZMİN SESİ

İçinde bulunduğumuz günler, Türk turizmi açısından çok parlak değil. Bazı yatırımcılar bu nedenle frene bastı. Ancak “krizi fırsata çevirmek” arzusunda olan yatırımcılar hala mevcut.  Yatırımcıların paraları turizm teşviklerle de taçlandırılınca otel yatırımları durmuyor. Hatta “tam gaz” sürüyor bile denilebilir.  Peki, “Sürekli açılan oteller, yapılan otel yatırımları mevcut duruma nasıl bir etki yapıyor? diye TUROYD Türkiye Otel Yöneticileri Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi ve Crowne Plaza Istanbul Oryapark Genel Müdürü Aykut Bakay’a sorduk.  Bakay, durumu şöyle özetledi.

“Her yeni otel açıldığında mevcut pastadan pay almak için kıyasıya bir rekabete giriliyor. Bunun sonucunda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor; Yeni açılan otelin yöneticileri, mevcut otellerin birinden veya birkaçından transfer ediyor.  Böylelikle mevcut oteller kalifiye yöneticilerini kaybediyor. Yeni oteller pastadan pay almaya başlayınca mevcutların doluluk oranları azalıyor. Doluluğa ulaşmak için oda fiyatları düşürülüyor. Maliyetler yükseliyor, kar marjı yok oluyor. Bu duruma ilk çözüm personel maaşlarında aranıyor. Maaşlar daha da azaltılıyor.  Daha az personel ile daha fazla iş için,  işten çıkarmalar yapılıyor. Personel kaybı yaşıyor. Eskilerin yerine az ücret ile alınan ve otelcilikten hiç anlamayanlar işe alınıyor. Bunları eğitmek için çok fazla zaman ve bütçe ayırmak gerekiyor.  

Otellerin rekabeti nedeni ile on-line rezervasyon toptancıları daha da zenginleşiyor.  Oteller arasında haksız rekabetler başlıyor. Durumdan istifade etmeye çalışan bazı uyanık acenteler de zaten düşük olan oda fiyatlarını daha da kırıyor. Otellerle bu fiyat kırdırmaya göz göre, göre boyun eğiyor.  Satış ve pazarlamalar daha da agresif hale getiriliyor. Bu durum çalışanların ruh halini bozuyor.  Diğer otellerle yardımlaşmayı bitiriyor. Gerilim, kıskançlık, yarış başlıyor. Promosyonlar çılgınlaştırıyor. İşi bilmeyen profesyonel olmayan, danışmanım diyen ilgisiz alakasız, inanılmaz ücretler isteyen firmalar piyasaya çıkıyor. Gıda, hijyen, güvenlik,  iş güvenliği gibi branşlarda kontrol yapan kurum veya kuruluşlarının sayılarında bir artma olmadığı için bu denetimler zayıflıyor. Oteller daralan gelir pastasından hiç pay almamaya ve para kazanamamaya başlıyor.  Bu şartlarda her yeni otel açıldığında, diğer oteller bitiyor, bitiriliyor.  İşte ben de mevcut bir otelci olarak, çok üzülüyor ve bizim bunları hak etmediğimizi düşünüyorum.”