TURİZMİN SESİ
Buna karşılık sebze ağırlıklı beslenme ise bu riski azaltıyor.Avusturalya'da 7.000 kişi üzerinde yapılan araştırmada, kişilerin 8-10 yıl boyunca yemek yeme alışkanlıkları incelendi. Yapılan araştırma sonucunda, haftada 10 defadan fazla kırmızı et tüketen kişilerin, 5 kereden daha az yiyenlere oranla sarı nokta hastalığına yakalanma riskinin %47 daha fazla olduğu ortaya çıktı. Sarı Nokta'ya karşı en fazla koruyucu özelliğe sahip besinleri ise sebze ve meyveler oluşturuyor. Koyu yeşil lifli sebzeler, antioksidan özelliği ve güçlü lutein içeriği ile Sarı Nokta'ya karşı koruyabiliyor.
Lutein; en çok ıspanak, brokoli gibi yeşil sebzelerde ve sarı renkli meyvelerde bulunuyor. Ancak yaşa bağlı makula dejenerasyonu hastalığını önlemek için gerekli miktarı bu besinlerle beslenerek almak çok güç olmaktadır.
Çünkü yeterli miktarı tüketebilmek için belirtilen besinlerden günlük olarak çok fazla miktarlarda yemek gerekmektedir (örn: Günlük 1,2 kg mısır veya 48 adet yumurta gibi). Bu öğeler, mikronutrisyon* ürünleri yani lutein ve antioksidan desteği olarak dışarıdan sağlanabilir ve sarı nokta hastalığı riski önemli oranda azalabilir.
* Mikronutrisyon, mikro beslenme ile eş anlamlı olup, özellikle vücut için gerekli besin desteklerinin istenen oranda alınması şeklinde tanımlanabilir. Mikro beslenmenin en net örneklerinden birinin vitaminler olduğu söylenebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.