TURİZMİN SESİ
Cumhurbaşkanı Talat, bu akşam, Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) üyelerine, KTTO Genel Merkezi'nde Kıbrıs konusundaki son durum hakkında bilgi verdi. Kıbrıs konusunda talepler sürdürülebilir olursa, bunun başarıya ulaşılabileceği anlamına geldiğini belirten Talat, hedefin siyasi eşitliğe dayalı, iki kesimli, iki toplumlu bir ortaklık devleti olduğunu kaydetti. Talat, "Bunu istiyoruz; çünkü elde edilebilecek çözüm budur" dedi.
Ortaklık devletinin yapılanmasında, "güçlü bir merkezi hükümet mi, yoksa tek uluslararası kimlikli, asgari yetkili bir merkezi hükümet ile kalan yetkilerin kurucu devletlerde olduğu bir yapı mı" olacağına karar vermek gerektiğini ifade eden Talat, güçlü bir merkezi hükümette sayıca az olan Kıbrıs Türklerinin domine edilebileceğini, bunun örneğinin Kıbrıs Cumhuriyeti'nde görüldüğünü anlattı.
Talat, asgari yetkili bir merkezi hükümet ve ekonomi dahil esas alanların kurucu devletlere kalacağı, böylece Kıbrıslı Türklerin kendi kendilerini yönetebileceği bir modeli savunduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Talat, Rum tarafının ise bu modelin tersini, yetkili bir merkezi devlet ve daha az yetkili kurucu devletleri savunduğunu anlattı. Talat, Rum iddiasının aksine Türk tarafının talebinin konfederasyon olmadığını, çünkü yetkiler nasıl dağılırsa dağılsın, tek uluslararası kimlikli bir yapının federasyon anlamına geldiğini belirtti.
"Yönetim ve Güç Paylaşımı" başlığında bunları ele aldıklarını ve arada ciddi farklar olmasına rağmen, ciddi bir de yakınlaşma sağladıklarını dile getiren Talat, siyasi eşitlik konusunda ciddi sorun olmadığını, yasama ve yargıda tıkanıklıkların çözümü mekanizmasında anlaşma sağlandığını ifade etti. Ekonomiyi görüşürken uzman görüşlerinden yararlandıklarını aktaran Talat, bu konuda geçiş dönemini henüz ele almadıklarını, ancak ele alınanlarda yakınlaşma olduğunu söyledi.
AB ile ilgili konularda ciddi yakınlaşma, Mülkiyet konusunda ise temel prensiplerle ilgili sorunlar bulunduğunu anlatan Talat, Gali Fikirler Dizisi'nin buna ilke teşkil ettiğini, ancak Rumların bunu reddederek, mallarla ilgili kararın 1974 öncesi sahiplerine bırakılmasını savunduğunu söyledi. Talat, müzakerelerde Güvenlik başlığını da ele aldıklarını, polis, federal polis ve ortak araştırma komitesi mekanizmalarını konuştuklarını ifade ederek, iki kurucu devlette de ordu olmayacağını belirtti.
Talat, Garantiler konusunda ise ilkeleri ortaya koyarak bıraktıklarını, bu konunun garantörlerin de katılacağı toplantıda ele alınacağını belirten Talat, Türk tarafının garantilerin devamından yana olduğunu yineledi.
Yönetim ve Güç Paylaşımı'nda görüşlerin olgunlaştığını, diğer konularda ise aynı şeyin söylenemeyeceğini ifade eden Talat, görüşmelerin yurt dışında devamını ve sıklaşmasını istediklerini, Rum tarafının ise adada 3'er günden 2 görüşmeye razı olduğunu kaydetti.
Daha önce liderlerin evinde yapılması planlanan görüşmelerin, çeşitli nedenlerle Lefkoşa ara bölgede BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Taye Brook Zerihoun'nun ikametgahında gerçekleşmesinde anlaştıklarını anlatan Talat, hedeflerinin, mümkünse bu görüşmelerde ele alınacak başlıkları kapatmak olduğunu söyledi.
Türkiye ile de görüş alışverişinde bulunduklarını ve bu görüşmelere büyük ölçüde hazır olduklarını kaydeden Talat, 2010 yılında çözüm hedefi konusunu Rum liderle kayda geçirdiklerini, böylece Rum tarafının da çözümü "somut bir hedef olarak" koyma noktasına geldiğini söyledi.
Ocak ayındaki görüşmelere büyük önem verdiklerini dile getiren Talat, AB zirvesi nedeniyle yavaşlayan süreçten sonra söz konusu ayda oldukça önemli adımlar atılabilecek bir dönem yaşanacağını ifade etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.