TURİZMİN SESİ
Türkiye’nin ilk sürdürülebilir turizm programı olan Gelecek Turizmde’nin yeni döneminde, öncelikle olası yangın durumlarında kullanılmak üzere bölgenin çeşitli yerlerine su tankerleri yerleştirilerek, yöre halkı ve yerel işletmecilere yangın eğitimleri verildi. Önümüzdeki 2 yıl içinde de Akyaka, Köyceğiz ve Taşlıca’da 3 yeni alternatif turizm rotası oluşturulması, 500 kişiye sürdürülebilir turizm eğitimleri verilmesi hedefleniyor. Program kapsamında ayrıca, bölgede sürdürülebilir turizm alanında rol almak isteyen kadın girişimcilere hibe, mentorluk ve iletişim desteği sağlanacak. Oluşturulan toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planıyla, programın yereldeki tüm paydaşları, toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifine uygun proje ve faaliyetler yürütmeye teşvik edilecek.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes iş birliğinde yürütülen Gelecek Turizmde Programı 2007’den bu yana, Türkiye’deki turizm anlayışını deneyim turizmine doğru genişletme ve dört mevsim 12 ayı kapsayacak bir yerel ekonomik kalkınma modeli oluşturma hedefiyle yola devam ediyor. Türkiye’de sürdürülebilir turizme odaklanan ilk program olan Gelecek Turizmde’nin yeni dönem planlarını aktaran paydaşları, 2 yıl boyunca faaliyetlerini Muğla’da sürdüreceklerini açıkladı.
Orman yangınlarından en çok etkilenen bölgelerden biri olan Muğla’da rehabilitasyon çalışmalarının çerçevesinin genişletildiği program kapsamında ilk olarak olası yangın durumlarında kullanılmak üzere bölgenin çeşitli yerlerine su tankerleri yerleştirildi ve yöre halkı ile yerel işletmecilere yangın eğitimleri verildi. 2 yıl boyunca Akyaka, Köyceğiz ve Taşlıca’da yürütülecek çalışmalarla 3 ayrı sürdürülebilir turizm rotası oluşturulacak. Bu kapsamda Akyaka’da doğa ve kültür turizm rotası, Köyceğiz’de doğa turizmi rotası, Taşlıca’da ise kültür ve gastronomi turizmi rotası oluşturmak için çalışmalara başlandı. Bu alanlarda oluşturulacak rotalarla, bölgeye sorumlu turizm anlayışını kazandırmak da hedefleniyor.
Bununla birlikte en az 500 kişiye sürdürülebilir turizm eğitimleri verilecek ve ayrıca bölgede sürdürülebilir turizm alanında rol almak isteyen en az 4 kadın girişimciye hibe, mentorluk ve iletişim desteği sağlanacak. Oluşturulan toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planıyla, programın yereldeki tüm paydaşları, toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifine uygun proje ve faaliyetler yürütmeye teşvik edilecek.
Anadolu Efes Bira Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü (CCAO) Selda Susal Saatçi; Yangınlardan sonra Muğla’nın sosyo-ekonomik rehabilitasyonu için yapabileceklerine odaklandıklarını söyledi. Susal Saatçi; ‘15 yıldır yürüttüğümüz ve 2 milyon dolar yatırım gerçekleştirdiğimiz Gelecek Turizmde programını, önümüzdeki 2 yıl boyunca kültürel ve tarihi açıdan farklı turizm çeşitleri için büyük bir potansiyel barındırdığına inandığımız Akyaka, Köyceğiz ve Taşlıca beldelerine taşıyoruz.
Gelecek Turizmde, başından bu yana kadınların güçlenmesi hedefiyle oluşan ve gelişen bir program. Yeni dönemde de bu alandaki çalışmalarımızı bir adım öteye taşıdık. Bugüne dek desteklediğimiz tüm destinasyonlara taşıdığımız toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifini, bir eylem planına ve manifestoya dönüştürdük. Toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planıyla Gelecek Turizmde kapsamında desteklediğimiz tüm destinasyonlardaki yerel paydaşlarımızı buna uygun fikirler ve faaliyetler geliştirmeye teşvik ediyoruz. Plana göre örneğin, yöredeki turizm modelleri ve odak alınacak kültürel, coğrafi ve ekonomik değerler belirlenirken, yöre halkından kadın ve erkeklerin eşit katılımıyla öneriler alınacak. Tüm bu görüş ve toplantı süreçlerinde, kadınların katılımını teşvik edecek mekan, tarih seçimi yapılacak; kadınların sürece katılımının önündeki engelleri aşmak için çocuk bakımı gibi konularda çözümler sunulacak. ‘’dedi.
UNDP Türkiye Sürdürülebilir Kapsayıcı Büyüme Porföyü Yöneticisi Pelin Rodoplu ise turizmin Türkiye’de sürdürülebilir kalkınma aracı olarak yer edinmesi; girişimciliği teşvik ederek yerel rol modellerin oluşturulması ve kamu, özel sektör, üniversiteler ve sivil toplumu bir araya getirerek yerel ekonomik kalkınmaya katkı sağlama amacı ile çalıştıklarına değindi.
İklim değişikliğine de dikkat çeken Rodoplu “Turizm sektörü iklim değişikliğine karşı da oldukça kırılgan bir sektör. Türkiye’de son iki yıldır yaşanan yangınlar, iklim kriziyle mücadele kapsamında afetlere karşı dayanıklı turizm modelleri inşa etmenin gerekliliğini ortaya koyuyor” dedi.Turizmi sürdürülebilir kılmanın, turizme katkı sağlayan ve turizmden etkilenen neredeyse herkese dokunmayı gerektirdiğini belirten Rodoplu, “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından 5.sine katkı sağlayan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eylem Planı’nı da paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Sürdürülebilir turizm aracılığıyla kadın girişimcilerin desteklenerek sosyal ve ekonomik olarak güçlenmesi yoluyla cinsiyete dayalı ekonomik şiddetin önlenmesi, azaltılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz ve 16 gün boyunca herkesi kampanyanın rengi olan “turuncuya” ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çekmeye çağırıyoruz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.