• BIST 10101.99
  • Altın 2983.369
  • Dolar 34.9608
  • Euro 36.7499
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

İSTANBUL’UN YENİ HAZİNESİ BATHONEA

İSTANBUL’UN YENİ HAZİNESİ BATHONEA
Küçükçekmece Gölü kıyısında sürdürülen kazılar, İstanbul'un toprak altındaki tarihini aydınlatmaya devam ediyor

TURİZMİN SESİ-AYNUR GURSOY


Kazı alanının her yerinden tarih fışkırıyor. Bu yılki çalışmaların daha ilk başında Roma dönemine ait bir mezar steli, bir Bizans sikkesi, antik limana bağlanan ana ve tali yollar, porfir bir sütun parçası ve Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerine ait çanak-çömlek ve seramik parçalarına ulaşıldı.

Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün'ün başkanlığını yürüttüğü İstanbul Tarih Öncesi Çağlar Araştırmaları (İTA) projesi kapsamında Küçükçekmece Gölü kıyılarında Bakanlar Kurulu kararıyla sürdürülen Bathonea kazısının 2010 yılı çalışmalarında yine önemli bulgulara ulaşıldı. Geçen yıl bulunan antik yol kazısına devam edildi ve Kentin ızgara planlı bir yerleşime sahip olduğu belirlendi. Roma dönemine ait yazıtlı ve kabartmalı bir mezar steli, yalnızca Mısır'da bulunan ve oradan getirilen porfir sütun parçası ve 11. Yüzyıl başına tarihlenen bir sikke bulundu. Kazı alanında Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait çanak çömlek parçaları ile Hellenistik dönem izleri taşıyan apsisli bir yapı kalıntısına da ulaşıldı.

Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında, İstanbul Üniversitesi Prehistorya Ana Bilim Dalı Araştırma Görevlisi ve Bathonea Kazı Başkanı Yardımcısı Dr. Emre Güldoğan, KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Hakan Öniz ve Hollanda Lahey Üniversitesi'nden Ümran Yüğrük Planken, İstanbul Üniversitesi Eski çağ Tarihinden Prof. Dr. Mustafa Hamdi Sayar, Prof. Dr. Oğuz Tekin, Bizans sanatı Uzmanı Prof. Dr. Asnu Bilban Yalçın'ın yanı sıra Avusturya Bilimler Akademisi'nden seramik uzmanı Dr. Petra Turnovsky ile İspanyol ve İsrailli arkelologlar, deniz biyologları, arkeometri uzmanları ile çeşitli üniversitelerden arkeoloji öğrencileri katılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Küçükçekmece ve Avcılar Belediyelerinin büyük destek verdiği kazıyı bakanlık adına Ahmet Beyazlar denetliyor.

Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün; “2007 yılında yüzey araştırmasıyla başladığımız çalışmalarda kısa zamanda çok önemli adımlar attık. 2009 yılında uluslararası alanda dünyanın en büyük ilk on keşfi listelerine girdik. Hem Amerikan Arkeoloji Enstitüsü, hem de İngiliz Kültürel Miras Kurumu Heritage Key en önemli keşifler listesinde bizi ilk sıralara taşıdılar. Bu derecelerin alınmasında Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay'ın katkıları büyüktür. İlk buluntularımızı 2008 yılında sayın Bakanımızla paylaştığımızda çalışmanın geleceğinin ülkemize yararlı olacağını belirtmiş ve destekleyeceğini ifade etmişti. Kendisine bilime verdiği destekten dolayı müteşekkiriz.

Ayrıca İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, göl kıyısının iki sahibi olan Küçükçekmece Belediyesi Başkanı Aziz Yeniay ile Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci'ye de ilk yıllardan itibaren yapmış oldukları maddi, manevi ve teknik destekleri için çok teşekkür ediyoruz”dedi. Aydıngün; bu yıl yapılan kazılar hakkında “ 2009 yılında bulduğumuz antik yol kazısına bu sezonda devam ettik. Antik yolun ana bir yoldan yan yollara planlı bir şekilde dağıldığını belirledik. Antik limandan başlayan bu yol, kavşak oluşturacak biçimde 10X10 boyutlarındaki bir meydana bağlanıyor. Antik yoldan ayrılan tali yollar ise kentin ızgara planlı bir yerleşim olduğunu gösteriyor. Bu antik yol, göl kıyısındaki antik limana kadar iniyor.

Bu sezon, antik limanın yukarısında apsisli bir yapının temel kalıntılarını da ortaya çıkardık. Ayrıca Bizans dönemine ait bir sikkede bulduğumuz eserler arasında. Bizi ekip olarak en çok heyecanlandıran parça ise Roma dönemine ait yazıtlı ve kabartmalı bir mezar steli. Bu eser bölgenin İstanbul için ne kadar önemli bir kazı alanı olduğunu bir kez daha doğruluyor. Limanda bulduğumuz kırmızı renkli porfir bir sütun parçası da bizi çok heyecanlandırdı. Porfir, Roma-Bizans döneminde imparatorluğun önemli yapılarında kullanılıyor ve Mısır'dan getiriliyordu. Şimdi bu sütun parçasının nerede, nasıl kullanıldığını araştırıyoruz. Elde ettiğimiz bütün buluntular sahada yaptığımız jeofizik çalışmalarını doğruluyor” diye konuştu.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Bşk. Yrd. Hakan Öniz'de “Limandaki çalışmalarımızda Hellenistik döneme tarihlenen yol ile Hellenistik-Roma dönemi izleri taşıyan yeni yapı temelleri ortaya çıkardık. Gemilerin nasıl yükleme boşaltma yaptığı, rıhtım yapılarının inşa tekniğiyle ilgili bilgilere ulaştık. Bunlar Bathonea'nın nasıl bir yer olduğunu belgelemesi açısından çok önemli” dedi.

ADIM ADIM BATHONEA KAZISI
*2007 yılında İTA Projesi (İstanbul Tarih Öncesi Araştırmaları Projesi) kapsamında Küçükçekmece Gölü kıyılarında yüzey araştırmasına başlandı. Avcılar Firüzköy sahilinde Paleolitik dönem (Taş çağı aletler) Tarih Öncesine ait çakmak taşı aletler, naviform çekirdekler ve henüz çarkın kullanılmadığı ilkel biçimli el yapımı seramik parçaları ele geçti. Neolitik ve Demir Çağına ait seramikler, Hellenistik Dönem amfora kırıkları, Geç Roma dönemi sütun ve sütun başlıkları ile Bizans döneminden kalma Hz. İsa kabartmalı taş eserler bulundu.

*2008 yılındaki yüzey arastırmalarında göl kıyısında biri büyük, iki adet antik limana rastlandı. Çok düzgün kesimli taş blokların limanlara ait duvarlar olduğu belirlendi. Kıyı ve göl içinde sonarla yapılan aramalarda duvarların 2 km. uzunluğunda olduğu ortaya çıktı. Duvar sıraları buranın önemli bir ticaret ağına sahip limana ait kalıntılar olduğunu belirliyor. Kalıntıların bir ucu göl içinde rıhtım şeklinde uzanıyor.'

*2008 yılında yine Küçükçekmece çevresinde söylenegelen “Gölün içinde cami var” efsanesinde gerçeğe ulaşıldı. Göl içindeki kalıntının cami değil, antik limanın mermer feneri olduğu belirlendi. Helenistik dönem amfora parçaları, M.S. 5-6. yy'a ait olduğu sanılan damgalı pişmiş topraktan koku ya da gözyaşı şişesi, desenli kap parçaları, göl üzerinde yapılan sonar taramalarında ise büyük boyutlu demir çapalar tespit edildi. İmparator Konstantin döneminden itibaren kullanılmış “constan” yazılı damgalı yapı tuğlalar da bulundu.

*2009'da bakanlar Kurulu kararıyla Küçükçekmece Göl Havzasında kazı izni çıktı. Bu kararla aynı zamanda İstanbul'un ilk Bakanlar Kurulu Kararlı kazısı olma özelliğini de yakaladı. Bathonea'ya Dönemin Kültür Varlıkları ve Müzler Genel Müdürü şimdi Ordu Valisi Sayın Orhan Düzgün 'ün katıldığı bir törenle ilk kazma vuruldu. Jeoradarla yapılan çalışmalarda halk arasında 'Ecdad Yolu' denen, Roma İmparatorluk yollarından 'Via Egnetia' olduğu sanılan bir antik yol ortaya çıkarıldı.

*Bathonea kazısı sadece ülkemizde değil, tüm dünyada geniş yankı uyandırdı. Amerikan Arkeoloji Enstitüsü yayını “Archaeology 2009”, yılın en önemli arkeolojik keşifleri arasında ilk on beş içinde Bathonea'yı da gösterdi. Bunun yanında İngiliz Heritage Key adlı Kültürel Miras Kurumu 2009 yılının dünyanın dördüncü büyük keşfi olarak listeye koydu.

Etiketler:
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21