• BIST 9355.86
  • Altın 2837.382
  • Dolar 34.4229
  • Euro 36.2785
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

iş – özel yaşam dengesi için ayrıntılar

iş – özel yaşam dengesi için ayrıntılar
İş ve özel yaşam dengesini kurmakta sınıfta kalan Türkiye’de, çalışanlar iç içe geçen iş ve özel hayatları nedeniyle ciddi performans kaybı yaşıyor
TURİZMİN SESİ

İş - özel yaşam dengesi kavramına odaklanmayan şirketlerde, yüksek performanslı ve potansiyelli yeteneklerin “tükendiğine” dikkat çeken Uluslararası Profesyonel Koçluk Derneği (ICF Türkiye) Başkanı Naci Demiral, çalışanlara özel tavsiyelerde bulunuyor.İş – özel yaşam dengesini kurmak ister kadın olsun ister erkek tüm çalışanlar için kolay olmayan bir süreç. Mobilleşme ile birlikte hayatımızda daha çok yer kaplamaya başlayan iş yaşamı, kişilerin özel hayatına ayırdığı zamanı kısıtlaması nedeniyle iş – özel yaşam dengesini daha da önemli bir konu haline getiriyor. 
 
Şirketlerin İK departmanlarının çalışan mutluluğu denilince de ilk gündem maddesi olan iş – özel yaşam dengesi ne yazık ki Türkiye’de henüz sınırları net olarak çizilen bir alan olamıyor.Öyle ki Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü - OECD’nin iş ve özel yaşam raporuna göre Türkiye, iş – yaşam dengesini en iyi uygulayabilen 23 ülke arasında bulunmuyor. Hal böyle olunca çalışma saatleri özel hayatın içine kayıyor ve en dinamik, başarılı çalışan profilleri bile adını dizi sektöründen duymaya alıştığımız tükenmişlik sendromu ile burun buruna geliyor. 
 
Uluslararası Profesyonel Koçluk Derneği (ICF Türkiye) Başkanı Naci Demiral da iş - özel yaşam dengesi kavramına odaklanmayan şirketlerin, yüksek performanslı ve potansiyelli yetenekleri “tükettiğine” dikkat çekiyor. Demiral, “İş  - özel yaşam dengesi kurulamazsa performans kaybı kaçınılmaz oluyor. Çalışanlarının kuruma bağlılığını arttırmak için kurumların; iş - özel yaşam kavramına eğilmesi, çözümler geliştirmeleri ve kilit noktalardaki liderlerini koçluk ile desteklemeleri gerekiyor” diyor.
 
“Kurumların bakış açısı etkiliyor”
İstisnasız bütün koçluk çalışmalarında, iş ve özel yaşam dengesi üzerinde durduklarını anlatan Demiral, “İş hayatı maksimum verim için dizayn edilmiştir. Doğal olarak özel hayatın rakibidir. İş ve özel hayatını planlayan, organize eden, potansiyelinin farkında olup ortaya koyduklarından tatmin olabilen, sadece gerçekleştirebileceği kadar sorumluluk alan, konfor alanlarını, alışkanlıklarını ve sosyal çevresini değiştirme cesareti olan birisi; hem iş hayatında hem de sosyal yaşamında daha başarılı ve mutlu olur” diyor.
 
İş ve özel yaşam dengesindeki tutarsızlıkların bir taraftan kurumların başarıya odaklı bir yapıda olması kadar, diğer taraftan bireylerin de hayattan ne beklediklerini tam olarak belirlememiş olmaları nedeniyle oluştuğunu anlatan Demiral, “Bireylerin, iş ve özel hayatı arasındaki dengeyi iş yaşamından yana bozduğuna çokça şahit oluyoruz. Kişilerin iş - özel yaşam dengesini oluşturamamalarının temelinde etkin zaman yönetimi uygulayamamak, organize olamamak, hayır diyememek, mükemmeliyetçilik, başarılı olma kaygısı, üstlenebileceğinden fazla sorumluluk almak, belirli alışkanlıklara sahip olmak, konfor alanından çıkamamak ve özel hayat için dar bir sosyal çevreye sahip olmak gibi nedenler yatıyor” dedi. 
 
Dükkânı kapatmayı bilmek gerekir…
“Yaşantınızda denge kurmak istiyorsanız işinizi bitirdiğiniz zaman ‘dükkânı kapatmanız’ gerekir. Evinize geldikten sonra geceye de yayılan günlük temponuz, bir sonraki güne daha yorgun ve isteksiz uyanmanıza neden olacaktır” diyen Demiral, bu duruma düşmemek için dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor: Keyif aldığınız aktiviteleri belirleyin ve yapın. Birlikte olmaktan mutluluk duyduğunuz kişilere zaman ayırın, iş ve özel yaşamınızdaki "acil-önemli" kavramlarını tanımlayın, zamanınızı planlayın, ajandanıza not edin ve maksimum oranda uyun, işlerinizi delege edin, ekibinizi geliştirin, kendinizden veya dışarıdan gelecek etkenlere "hayır" deyin, mükemmel olmak yerine olduğu gibi kabul edin, her işe ‘ben yaparım’ diye atlamayın. Cesur ve girişken olun.” 
 
İş ve özel hayatı net bir şekilde ayırmak ne kadar mümkün?
“Evde başarılı değilseniz, işte de değilsinizdir. Her birey hayatının kontrol ettiği kısmına hâkimdir” diyen Demiral, “Başarıyı hedeflediğiniz, çözümler üreterek özel yaşamınıza taşımadığınız bir iş yaşamına sahip olup, diğer taraftan, keyif aldığınız ve sevdiklerinizle paylaştığınız bir özel yaşam gerçekleştirmeniz, dengeyi sağlamakta en önemli unsur olacaktır. Bazen bireyler bu dengeyi kendi kendilerine çözebildikleri gibi dışarıdan desteğe de ihtiyaç duyabilirler. Bu nedenle koçluk çalışmalarında, öncelikle iş-özel yaşam dengesi sorgulanır. Kişinin hayatındaki güçlü yönler ve onu aşağıya çeken alanların fark etmesi sağlanır. Böylece bireyin ulaşmak istediği noktaya gidebilmesi için yol haritası çıkarılır” dedi. 
 
Kaynak: Haber Kaynağı
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21