TURİZMİN SESİ
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, "Bugün Türkiye, şükürler olsun, mali disiplin ve bütçe disiplini konusunda göstermiş olduğu çalışmaların göstergesi olarak IMF'ye yeri geldiğinde restini çekebilecek bir yapıya gelmiştir" dediÇağlayan, Türkiye İhracatçılar Meclisi İcra Komitesi üyeleri ve İhracatçı Birlik Başkanları ile yeni ihracat stratejisini paylaşmak amacıyla bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, 2002 öncesi dönemlerde Türkiye'de IMF'nin kapısında "1 milyar kredi almak için neredeyse takla atan" bir yapı olduğunu ifade ederek, yapılan reformlar neticesinde IMF'siz olarak yüzyılın en büyük krizi olan ekonomik krizde Türkiye'nin sendelemediğini belirtti.
Türkiye'nin bugün mali disiplin ve bütçe disiplini konusunda gösterilen çalışmalarının neticesinde IMF'ye yeri geldiğinde restini çekebilecek bir yapıya geldiğini vurgulayan Çağlayan, "IMF, son yıllarda Türkiye'nin kendisine verdiği faizlerle geçinebilir konuma gelmişti. Böyle bir ortamda ben IMF'ye karşı değilim. Ama şu anda IMF'ye ihtiyacım yok. Niye? IMF benimle diğer ülkelerle yapmış olduğu anlaşmalardan farklı bir şekilde çifte standart uyguladı Türkiye'ye. Dünyanın bütün ülkelerine 'para harcayın, bu küresel krizden çıkmanın yolu kendi iç tüketiminizi arttırmaktır' diyen IMF, Türkiye'ye gelince 'sen hariç' dedi" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin kendi kendini akredite eden bir ülke haline geldiğini ve krizde 60'a yakın tedbir paketi uyguladıklarını dile getiren Çağlayan, Türkiye'nin şu anda kamunun toplam iç ve dış borcunun Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 44'ü olduğunu ve bunun 150 milyar dolarının özel sektörün borcu olduğunu söyledi. Çağlayan, Türkiye'nin 2009 yılında IMF olmadan, kendi aldığı tedbirlerle 8 milyar dolara yakın yabancı sermaye aldığına dikkati çekti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.