• BIST 9355.86
  • Altın 2837.382
  • Dolar 34.4229
  • Euro 36.2785
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

HİZMET İYİ FİYAT DÜŞÜK

HİZMET İYİ FİYAT DÜŞÜK
Sağlık Bakanlığı'nın 5 yıllık eylem planına da giren sağlık turizminin geliştirilmesi çalışmalarında yol alınmaya başlandı

TURİZMİN SESİ


Sağlık Yöneticileri Derneği Başkanı Onur Yarar, sağlık turizminde yapılan ameliyatların yaklaşık 20 bini bulduğunu kaydetti. Ağırlıkla Antalya ve İstanbul'da 15 civarında hastanenin bu alanda aktif olduğunu belirten Yarar, en çok hastanın da Balkanlar, Türkî cumhuriyetler ve Avrupa'dan geldiğini söyledi.

Yarar, tedavi alanlarında öne çıkan tüp bebek tedavisinde Azerbaycan'dan ciddi sayıda hasta geldiğine dikkat çekti. Sağlık turizminde en büyük sorunun İngilizce bilen hemşire eksikliğinden kaynaklandığını kaydeden Yarar, sektörü geliştirmeye dönük çalışmaların ise "Türkiye'nin kendi içinde" kaldığına dikkat çekti. Yarar, özellikle "cepten" ödeme yapan Orta Asya ve Balkanlar'dan gelen hastalara dönük kamuoyu bilgilendirmeleri yapılmasını, hastanelerin veya hastanelerin oluşturacakları ortak organizasyonların ise yurtdışı temsilcilikleri kurmasını önerdi.

Yarar, sektörde 3 tip ülkeden bahsederken Amerika ile İsviçre gibi hizmet kalitesinin de fiyatların da yüksek olduğu ülkeleri Türkiye gibi hizmet kalitesi iyi, fiyatları makul ülkelerin izlediğini belirtti. Yarar, üçüncü grubu ise hizmet kalitesiyle fiyatın düşük olduğu ancak farklı yani illegal uygulamaları yapan Hindistan, Çin ve Ermenistan gibi ülkeler olarak tanımladı.

Tedaviye gelen hastalar açısından da sınıflandırma yapan Yarar, "Bize iki grup hasta geliyor. Orta Asya ve Balkanlar'dan gelenler ekonomik gücü olup da kendi ülkelerinde bu hizmeti bulamayanlar. İkinci grup ise Avrupa ülkelerinden gelenler. Birinci grup hasta kendi cebinden direkt ödeme yaparken Avrupalılar, sigorta şirketleri aracılığıyla gönderiliyor. Bu hastalar 1/3-1/5 oranında daha ucuza hizmet alabildiği için geliyor" dedi.
Yarar, Avrupalı hastanın göz ve diş tedavisi için gelirken onkolojide eski Doğu Bloku üyesi ülkelerden ve Balkanlar'dan gelenlerin ağırlıkta olduğunu bildirdi.

Yarar, sağlık turizminin gelişmesinin Türk hastalarına sunulacak teknolojik imkânların da artmasına yol açacağını vurguladı. Şu an kamu tarafından hastanelere yapılan ödemelerin hastanelerin maliyetleriyle başa baş olduğunu belirten Yarar, bu nedenle hastanelerin yeni yatırım yapamadıklarını belirtti. Bunun ise sağlıkta "geride kalmak" anlamına geldiğini söyleyen Yarar, "Yurtdışından gelip para bırakacak hasta, Türkiye'de sağlığın ilerlemesi için de önemli olacak" dedi.
Kaplıca turizmi de yatırım bekliyor

Sağlık turizmi, tedavi amaçlı turizmin yanı sıra kaplıca ve yaşlı turizmini de içeriyor. Okan Üniversitesi Meslek Yüksekokulu'ndan İbrahim Gönen ile Oğuz Özyaral'ın yaptığı "Türkiye'de Sağlık Turizmi Yaklaşımı ve Ekonomik Boyutu" isimli araştırmaya göre Avrupa'dan çok sayıda turist çeken termal turizmde de yatırım ve reklama ihtiyaç var. Türkiye'nin termal su kaynaklarının sadece yüzde 5'i kullanılırken 1.800 civarındaki bu kaynağın sadece 400'ü yapılanma sürecinde. Sayısı 300'ü aşan kaplıcalardan ise yalnızca yüzde 71'i Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsatlı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21