TURİZMİN SESİ
Şehir müzesinde açılan sergi, zamanının çok küçük, "metruk" bir köyü halindeki Hayfa'nın, Padişah Birinci Sultan Selim'in Suriye, Kutsal Topraklar ve Mısır'a seferleri sırasında fethedildiği 1516 yılı aralık ayından başlayarak 1918 yılına kadar uzanan dönemde, özel koleksiyonlardan, diğer müzelerden toplanan resim, harita, kartpostal, fotoğraf, takı, kitap ve yerel sakinlerinin kullandığı bazı giysilerinden oluşuyor.
Serginin düzenlenmesine Hayfa Müzeleri Direktörü Nissim Tal öncülük etti. Hayfa Müzeleri Dostları Derneği de izlenime sunulan eserlerle ilgili bir katalog hazırladı. Dernek Başkanı Yaakov Şahar, açılışta yaptığı konuşmada, İsraillilerin Türkiye'yi sadece yaptıkları turistik ziyaretler ve çok iyi tanınan mutfağı ile bildiklerini ifade ederek, "Bu sergi, 400 senelik bir geçmişi, ortak bir tarihi gözler önüne sermektedir" dedi.
"Büyükannem de İzmirliydi" diyen Şahar, bu nedenle serginin kendisi için çok büyük önemi olduğunu söyledi.
Hayfa Belediyesi adına konuşan Hedva Almog da Osmanlı döneminin, kronolojik olarak çok uzak gibi gözükse de "bugün hala Hayfa'da nefes aldığını" ifade etti. Kentin limanının, tren istasyonunun ve diğer birçok yapının Osmanlı dönemini yaşattığını söyleyen Almog, "Geçmişimizi bilirsek geleceği daha iyi anlayabiliriz" dedi. Sergiye katılan Türk Büyükelçiliği yetkililerinden Ceylan Özen de Hayfa'nın bugünkü güzelliğini tarihinden aldığını vurguladı. Hayfa'nın tarih boyunca farklı kültür ve renklerin simgelerini taşıdığını, Osmanlı'nın da zaten bu farklılıkların, bir arada yaşamasına imkan veren bir hoşgörü dönemi olduğunu söyleyen Özen, serginin geçmişten bugüne ışık tutması açısından önemini dile getirdi. Sergi, Akko'lu bir sufi grubunun ramazan nedeniyle söylediği Arapça ilahiler ve grubun yerel motifler taşıyan sema gösterisiyle açılırken, Hayfalılar, ilk gününde sergiye akın etti, büyük ilgi gösterdi.
İsrail'in 3. büyük kenti konumundaki Hayfa, aynı zamanda endüstri merkezi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.