• BIST 9900.25
  • Altın 2874.384
  • Dolar 34.0921
  • Euro 38.0411
  • İzmir 36 °C
  • İstanbul 28 °C
  • Antalya 32 °C
  • Ankara 31 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Temmuz 2024 65'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Temmuz 2024 65'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 

HAVUZLAR ENFEKSİYONA DİKKAT

HAVUZLAR ENFEKSİYONA DİKKAT
Avrupagöz Bayrampaşa şubesi Başhekimi Op. Dr. Ömer Faruk Öge, yüzme havuzlarının, hijyen kuralları ihmal edildiği taktirde gözde enfeksiyonlara yol açabileceğini hatırlattı

TURİZMİN SESİ


Türkiye'nin önde gelen göz sağlığı merkezlerinden Avrupagöz, sıcak yaz günlerinin vazgeçilmezi havuzların, hijyen kurallarına uyulmadığı taktirde göz için ciddi bir tehlike oluşturduğuna dikkat çekiyor. Konuyla ilgili konuşan Avrupagöz Bayrampaşa şubesi Başhekimi Op. Dr. Ömer Faruk Öge, hijyenik olmayan şartlarda hizmet veren havuzların neden olduğu mikrobik göz hastalıklarının yazın en yüksek seviyelerine çıktığını belirtti. Kirli veya fazla klorlu suyun kırmızı göz sendromuna yol açtığını söyleyen Öge; bunun yüksek klora bağlı kornea epitel problemlerinden, diğer dezenfektanların gözde oluşturduğu alerjik reaksiyonlardan ya da mikroorganizmalara bağlı infeksiyöz iltihaplanmalardan oluştuğunu hatırlattı.

Öge sözlerine şöyle devam etti:
“Havuzlar birçok insanın içine girmesi sonucu infekte olabiliyor . Bu nedenle havuz suları görme engeli yaratacak kadar ağır göz hastalıklarına neden olabiliyor. Kullanılan klor miktarı yetersiz olur veya havuzlar iyi temizlenmezse mikroorganizmaların üremesine yol açabilir. Bunun sonucu özellikle gözlerde havuz konjonktiviti denilen havuzdaki mikroorganizmalara bağlı infeksiyöz göz nezlesi ortaya çıkıyor. Konjonktivit, gözün beyaz tabakasını ve göz kapaklarının iç yüzeyini döşeyen ince, saydam bir tabaka olan konjonktivanın iltihaplanmasıdır.

Alerjik tipteki konjonktivitlerde en belirgin şikayet kaşıntı ve kızarıklıktır. İnfeksiyöz konjonktivitlerde ise, hasta daha çok çapaklanmadan şikayet eder. Özellikle çocuklar havuz konjonktivitine daha eğilimli olmaktadırlar. Bazı durumlarda gözün saydam tabakası olan korneada da keratit adını verdiğimiz infeksiyon gelişebilir . Bu durum konjonktivit tedavi edilmediğinde veya yüksek klora bağlı kornea epitelinin tahrip olarak doğal bariyerin bozulması sonucu kornea tutulumu gelişerek de meydana gelebilmektedir. Keratit özellikle lens kullananlarda daha sık gelişir.Havuza lensle girmek riski ileri derecede arttırır.

Görmeyi daha çok tehdit eden durum keratit adını verdiğimiz saydam tabaka infeksiyonudur.Klora bağlı kornea problemleri için havuzdan çıkar çıkmaz suni gözyaşı damlaları damlatılması yeterli olur. Bu damlalar, kloru seyrelterek gözün nemlenmesi sağlar.İnfeksiyöz iltihaplanmalarda ise bir göz hekimine başvurmak gerekir. Böyle bir durumda ileri derecede çapaklanma ve yapışkan bir sekresyon, yoğun ödemle gözlenir." şeklinde konuştu.

Deniz suyunun da gözlerde kızarıklığa yol açtığını belirten Öge; denize nazaran havuzda kirliliğin yol açtığı göz rahatsızlıkları olasılığı daha fazla olduğunu belirterek, "Fakat bununla beraber, denize girilen bölgenin temizliği büyük önem taşımaktadır. Denize mutlaka temizliği ölçülmüş ve güvenilir olarak belirlenmiş mekanlarda girilmesini öneriyoruz." diye ekledi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21