TURİZMİN SESİ
Küçük yaşlarda başladığı ve üniversite öğrenimi sırasında geliştirdiği hat sanatı ustalığını, kesme yöntemi ile sedef ve metal üzerine taşıyan ender sanatçılardan olan Mesut Dikel, bu geleneği, kurduğu atölyesinde yaşatmaya çalışıyor.Sedef oyma, ebru, minyatür, tezhip, hüsn-ü hat, katt-ı, naht, metal kesim gibi alanlarda çalışmalar yapan sanatçının eserleri yurt içi ve dışındaki ciddi koleksiyonlarda yer alırken, Dikel, sanatın yaşaması için bilgilerini de kurs verdiği öğrencilerine aktarıyor.
Aynı zamanda resim öğretmeni olan ve çalışmalarını kendisine ait atölyesinde sürdüren Dikel, geleneksel sanatlara ilköğretim sıralarında başlayan ilgisinin sonraki yıllarda da giderek arttığını söyledi.
İstanbul'daki üniversite öğrenimi sırasında Kubbealtı Akademisinde tezhip derslerine katıldığını, geleneksel sanatları öğrenmesinde ise hocası Prof. Dr. Mehmet Zeki Kuşoğlu'nun büyük rolü olduğunu anlatan Dikel, şöyle konuştu: "Son 10 yıldır ebru, hüsn-ü hat, tezhip ve minyatür çalışmalarına ağırlık verdim. Hüsn-ü hat çalışmalarımı ise Adanalı olan ve İstanbul'da yaşayan dünyanın önde gelen hat sanatçısı Davut Bektaş'tan aldığım derslerle sürdürüyorum.
Benim eserlerimde asıl önemli olan ise hat sanatının sedef ve metale uygulanması. Bunu dünyada kuralına uygun şekilde yapan kişi çok az. Belki de birkaç kişiyiz. Böylesine önemli bir geleneği yaşatmak çok önemli." Metal kesme işleminin çok zor ve zahmetli olduğunun altını çizen Dikel, 30-40 santimetre çapındaki bir metali ancak 300 saatte işleyebildiğini anlattı. Metal işlemenin en önemli özelliğinin, eserlerin bozulmadan uzun yıllar varlığını koruması olduğunu belirten Dikel, birçok eserinin ABD, Almanya, Hollanda, Avustralya, Romanya gibi ülkelerle yurt içinde özel kuruluş ve şahıs koleksiyonlarında yer aldığını bildirdi.
Eserlerini yaparken hiçbir teknolojik malzeme kullanmadığını ifade eden Dikel, "Her eser tek ve benzeri yok. Bu eşsiz eserleri yaparken tek yardımcım ise kıl testere, matkap, eğe ve minik bir tezgah" dedi.
Hat sanatının kesme ile metal ve sedef olarak adlandırılan istiridye kabuklar ına uygulanmasının geleneksel Osmanlı sanatı olduğunun altını çizen Dikel, bu sanatın yaşaması için yeni öğrenciler yetiştirdiğini anlattı.
Dikel, ayrıca kuruluş çalışmalarını sürdürdüğü Anadolu Geleneksel Sanatlar Derneğinin de yakın zamanda faaliyetlerine başlayacağını söyledi.
Bugüne kadar 90'dan fazla karma, 6'sı grup olmak üzere 29 kez kişisel sergi açtığını belirten Dikel, Altınkoza Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında 30'uncu sergisini ise 2 Şubat tarihinde açacağını dile getirdi.
Dikel'in eski Kız Lisesi olarak bilinen Adana Kültür Sanat Merkezinde açacağı sergi 15 Şubata kadar devam edecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.