TURİZMİN SESİ
Günay, Bakanlık bütçesini komisyona sunarken, Dünya Turizm Örgütünün en son verilerine göre, Ekim ayı itibariyle bu yıl dünyada ilk 10'a giren ülke arasında sadece Türkiye'nin artıda olduğunu belirtti. Günay, şunları söyledi:''Dünya turizminde yaygın bir geri gitme var, sadece Türkiye gelen ziyaretçi itibariyle artıda. Bunu yıl sonuna kadar da daha yükselterek devam ettirebileceğimizi ümit ediyorum. Gelirde bir ölçüde gerileme var. Fakat dünyadaki gelir gerilemesine baktığımızda, biz yine ortalamanın üzerinde bir yerde duruyoruz. Bu tablo için, çay sunan çocuktan yatırım yapan iş adamına kadar herkese teşekkür etmek istiyorum. Tabiat, Allahın bize verdiği doğal tarihsel güzellikler de bu gelişmenin altındaki önemli saiklerden birisi. Bunun için de hamd etmek istiyorum. Bizim hedefimiz bu tablonun niceliğini artırmaktan çok niteliğini yükselterek sürekli kılmak.''
Kültür ve turizm arasında çok yakın bir bağ olduğunu belirten Günay, Türkiye'nin kültürel açıdan çok zengin olduğunu ifade etti. Günay, ''Türkiye'nin toprak altında ve üstünde hangi zenginlikleri varsa, hangi dönemden kalmış olursa olsun hepsi bizimdir, hepsi insanlığın bize emanetidir diyerek bunları barıştırıcı bir ortamda bir arada tutmak ve hem Türk insanının hem de dünyanın bilgisine sunmak bizim politikalarımızın temelini oluşturuyor'' diye konuştu.
Günay, turizmi, Türkiye için hem ekonomik gelişme kapısı hem de sosyal dönüşüm alanı olarak gördüklerini ifade ederek, ''Turizmi, Türkiye toplumunu dünyaya açacak önemli bir proje olarak bakıyoruz ve kültürle turizmin bütünlüğü çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz'' dedi.
Türkiye'nin ''Deniz, Kum, Güneş Ülkesi'' olarak önde olduğunu belirten Günay, bunun yeterli olmadığını söyledi. Günay, ''Diğer alanları deniz, kum ve güneşe katarsak hem turizm yaygınlaşır, hem mevsim uzar, hem de daha çok para kazanabiliriz. Termalde çok hamle yapılabilir. Burada, yatak kapasitesi az. Kongre turizminde sıçrama yapılabilir. İstanbul bu konuda ivme yakaladı. Anadolu'da marka şehirler yaratmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
Bakanlığın çalışmaları hakkında bilgi veren Günay'ın değindiği konularla ilgili değerlendirmeleri özetle şöyle: ''Bakanlığımıza bağlı 188 müze ve 129 düzenlenmiş ören yeri var. Ayrıca Bakanlık denetiminde 137 özel müze, bin 467 koleksiyoner ve 117 kültür varlığı işletmesi faaliyetlerini sürdürüyor. Amasya Saraydüzü Kışlası aslına uygun inşa edilerek, Milli Mücadele Müzesi ve Kongre Merkezi olarak hizmete açıldı.
Sivas Arkeoloji Müzesi bu yıl hizmete sokuldu.
Aydın-Karacasu Afrodisias Antik Kentinde Afrodisias Arkeoloji Müzesi, yenilenen bölümleriyle ziyaretçilerin hizmetine sunuldu.
Çocukların müzeleri severek gezmelerini sağlamak için ''Çocuk Dostu Müze Programı'' geliştirildi. Ankara Etnografya Müzesi, çevresiyle birlikte yenilendi.
14 ÖZEL MÜZE AÇILDI
Ankara'da devlet demir yollarının eski CER atölyelerinin restorasyonu tamamlanarak, Ankara Sanat ve Kültür Merkezi adıyla hizmete açıldı. Metin And adına, 10 bine yakın kitaptan oluşan kitaplığı ile sanat objelerinden oluşan koleksiyonuna burada yer verildi.
Ulucanlar Cezaevinin, müze ve kültür merkezine dönüşmesi için çalışmalar sürüyor.
Bakanlığın Ulus hizmet binası başta olmak üzere çevresi düzenlenerek, tarihi dokuya uygunluk sağlandı. Türkiye bir açık hava müzesi. Yeni müzeler için gayretlerimiz var. Troya'da bir müze çalışması yapacağız. Depo müzeler konusunda gayretlerimiz var. Ankara'da da bir projemiz var. Hipodrum alanında dünya çapında bir müze yapma iddiamız var. Milli Komite izin verirse, bunu gerçekleştireceğiz. Bu en heyecanlı projelerimizden birisi olacak.
KAZILARA ÇOK CİDDİ KAYNAK ARIYORUZ
Kazılara çok ciddi bir ivme kazandırdık. Yabancıların yaptığı kazılar konusunda Türkçe yayın yapılmasını da şart koşuyoruz.
Yurtdışındaki kültürel eserleri ciddi şekilde takip ediyoruz. 151 eserin Türkiye'ye dönmesini sağladık. UNESCO dünya miras listesinde yeterince yer almıyoruz. Listede Türkiye'den 9 yer vardı, 18 yer de aday listede bulunuyordu. Geçen yıl yaptığımız çalışmayla 5 yeni alanı sunduk ve bunlar geçici listeye girdi. Alanya'yı, Selimiye'yi ve Efes'i kalıcı listeye katmaya çalışıyoruz. Çinli bir rehber bana, ''Listede 9 yeriniz var. En az 30 olması gerekir'' demişti. Bu kadar potansiyelimiz var. Yazma Eserler Başkanlığı kurmak istiyoruz. Türkiye, yazma eser konusunda dünyada önde gelen ülkelerden birisi. Bunun için yasa tasarısı hazırladık. Yakında Meclis gündemine gelecek.
YAYINCILIK KONGRESİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Kitap basma konusunda özel yayın evleriyle yarışmıyoruz. Yayın evlerinin maliyet açısından cazip görmediği ve kültürel açıdan önemli sayılan eserleri yayımlıyoruz. Yılda 10-15 civarında kitap basıyoruz.
Türk edebiyatını dünyaya açma açısından 600 eseri destekledik.
Yayıncılık kongresi gerçekleştireceğiz. Kitap fuarlarına katılıyoruz. Geçen yıl Frankfurt Kitap Fuarının onur konuğuyduk, bu yıl onur konuğu Çin'di. Bizim gerçekleştirdiklerimizin, bu yılkinden daha iyi olduğu konusunda haberler ve yayınlar çıktı. 2009 Cenevre Kitap Fuarının onur konuğu olduk. Milli Kütüphane, Avrupa Kütüphanesi'ne entegre oldu.
KORSAN YAYINLA MÜCADELE
Telif hakları konusunda önemli adımlar attık. Korsan yayınla mücadele konusunda mevzuat boşluğu yok, ancak zihniyet değişimine ihtiyaç var. Kültür ürünlerine vergi kolaylığı sağlamak lazım. Bu, korsanla mücadele açısından önemli. Korsan yayınlar için kullanılan teknolojiyi görseniz şaşarsınız, bir sektör halini almış. Korsan, fikir ürünü hırsızlığıdır. Bu alanda gayretlerimiz sürüyor. Bilinç geliştirmesine ihtiyaç var. Sinema Destekleme Kurulunca, 2009 yılında 29 uzun metrajlı film ile 5 uzun metrajlı film projesine toplam 7 milyon 360 bin TL destek verildi. Belgesel filmlere de 2 milyon 402 bin 520 TL destek sağlandı. Bakanlığımızın desteklediği filmler çeşitli ödüller aldı. ''Üç Maymun'' ile ''İki Dil Bir Bavul'' uluslararası ödüller kazanan filmler arasında. Gölge Oyunu Karagöz ile Aşık Geleneği ile başvuru dosyası 8 ülke ile ortak hazırlanan Nevruz, UNESCO somut olmayan miras listesine kaydettirildi.
14 YENİ TİYATRO AÇTIK
Turne sayısını artırdık. Kültür sanat etkinliklerini Anadolu'da yaygınlaştırmak istiyoruz.'' Bakan Günay, Bakanlığın bütçe imkanlarının çoğaltılması konusunda Komisyonun katkısını istedi. Günay, kaynak verilirse minnet duyacağını ve yerinde kullanacağını ifade etti.
TURİST BAŞINA HARCAMALAR ÇOK DÜŞÜK
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün 2010 yılı bütçesi üzerinde konuşan AK Parti Mersin Milletvekili Ali Er, ilinde yaşayan Sarıkeçili yörüklerinin sorunlarını gündeme getirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz, turizm sektörüne aktarılan kaynağın artırılması gerektiğini belirtti. ''Turizm için 'altın yumurtlayan tavuk' deriz. Ama bu tavuğu da beslememiz lazım'' diyen Korkmaz, Türkiye'de turist başına harcamanın çok düşük olduğunu ifade etti. Esfender Korkmaz, 1998'te 876 dolar, 2001'de ise 717 dolar olan turist başına harcamanın, 2008'de 647 dolara kadar düştüğünü kaydederek, turist başına harcamada Akdeniz ülkeleri ortalamasının bin 47 dolar olduğunu bildirdi. Turizm sektöründe şarap turizminin olmadığını dile getiren Korkmaz, ''İtalya Toskana'da şarap turizmi çok önemli. Üzümün anavatanı Kafkasya ve Anadolu. Bizim de bu potansiyeli geliştirmemiz lazım'' dedi.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, bakanlıklar ve ilgili kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliğinden kaynaklandığını söylediği Türkiye'nin tanıtımının artırılması gerektiğini kaydetti.
CAMİ, KİLİSE VE MANASTIRLARIN ONARIMI YAPILSIN
AK Parti Mardin Milletvekili Süleyman Çelebi, Mardin'e daha da çok turist gelmesi isteniyorsa, kazıların artırılması, medrese, cami, kilise ve manastırların onarımının yapılması gerektiğine işaret ederek, Dargeçit ve Mazıdağı ilçelerine kütüphane yapılmasını istedi. CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın, ülkeye gelen turist sayısının arttığına dikkat çektiğini ifade ederek, ''Turist sayısının artması önemli değil. Önemli olan turizm gelirinin artırılmasıdır'' dedi.
CHP'li Ergin, yapılmak istenen Ulus projesinden bahsederek, ''Bu projenin Ankara Büyükşehir Belediyesi ile yapılması isteniyor. Ulus'taki Atatürk heykelini o çirkin boyayla boyayan belediyenin yaptığı hiçbir işten hayır gelmez. Atatürk heykelinin o çirkin boyayla boyanması çok kötü oldu, tarihi kararttı. Atatürk heykeline bunu yapmaya kimsenin hakkı yok'' dedi.
PASTADAN ATATÜRK ÇIKMASI
Gürol Ergin, İstanbul Valiliğinin, Cumhuriyet'in 86. yıldönümü nedeniyle Dolmabahçe Sarayında verdiği resepsiyonda, pastanın içinden Atatürk maketi çıkması olayını da eleştirdi. Bu olayı şiddetle kınayan Ergin, ''O çirkin manzara yapanlara yakışır ama Türk milletine ve Atatürk'e yakışmaz. Bu konuda, sayın bakanın düşüncelerini öğrenmek istiyorum'' diye konuştu.
CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan, turizm sektöründeki yüzde 18'lik KDV oranının indirilmesini istedi. Yunanistan, İspanya ve Tunus gibi ülkelerde bu oranın yüzde 4 olduğunu belirten Coşkun, bakanlığın tanıtım bütçesinin de artırılması gerektiğini söyledi.
DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik ise İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın dün komisyonda, ''F-16'larla bin sorti yapıldığını'' söylediğini ifade etti. Bu sortilerin kendilerini çok üzdüğünü kaydeden Özçelik, ''Bu, bin sorti için ayrılan paranın bir tanesini bakanlığa verseniz, iç barışa, ülke huzuruna daha fazla katkı sağlamış olursunuz'' diye konuştu. Devlete tek tip dil hakim ise de bunun değiştirilmesi ve çok kültürlülüğün sağlanması gerektiğini söyleyen Özçelik, ''Buna dayalı politika izlersek iç barışı daha da pekiştiririz. İmha etmek, yok etmek politikaları yerine barışa katkı sağlayacak kültür politikaları izlemeliyiz'' dedi.
NAZIM HİKMET'TEN ÖZÜR DE DİLENMESİ GEREKİYOR
Kürt din adamı, edebiyatçı, filozof olan Ahmed-i Hani'nin değerinin daha iyi anlaşılması için ona sahip çıkılması gerektiğini belirten Özçelik, ''PKK'lı da değildir. Eserlerini inceleyelim, değerini bilelim'' diye konuştu. Cizre'deki Memuzin Türbesine el atılmasını isteyen Osman Özçelik, Nazım Hikmet'e itibarının iade edilmesinin yeterli olmayacağını, ondan özür de dilenmesi gerektiğini vurguladı. DTP'li Özçelik, Nazım Hikmet'in şiirlerinin okullarda okutulması gerektiğini söyledi.
Özçelik, Fransa'da hayatını kaybeden ve Türk sinemasına büyük katkıları olduğunu söylediği Kürt sanatçısı Yılmaz Güney'in yurtdışındaki mezarına her gittiğinde çiçek bıraktığını kaydederek, ''Ahmet Kaya'nın mezarı da yurtdışında. Her gittiğimde mezarına karanfil bırakırım. Artık o karanfilleri Türkiye'de bırakmak istiyorum'' diye konuştu. Ermeni sanatçı Aram Tigram'ın da ölmeden önce mezarının Diyarbakır'da olmasını istediğini ifade eden Özçelik, Tigram'ın, Belçika'daki mezarının Diyarbakır'a getirilmesi gerektiğini söyledi.CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ise bu yıl Türkiye'ye gelen turist sayısında artış olduğunu, ancak gelirde yüzde 7'lik bir düşüş yaşandığını belirtti. Öztrak, turizm kapasımındaki bazı kalemlerde KDV artırılırken Bakan'ın görüşünün alınmadığını belirterek, bunu eleştirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.