Osmanlı Mutfağı’nın bu özel şerbetlerini orjinal tarifiyle yapan Güler Osmanlı Mutfağı , Osmanlı Mutfağı’nın kaybolmaya yüz tutan 600 yıllık şerbet kültürünü 1965’den bu güne yaşatmaya çalışıyor.Osmanlı Mutfağında, 15. Yüzyıldan beri her derde deva olan Osmanlı Şerbetlerini ve Demirhindi Şerbetini otuz sekiz çeşit baharat çeşitleri katarak Osmanlı arşivlerinde yer alan tariflere göre hazırlıyoruz. Özel şişelerde geleneksel askı ve seremoni ile sunuyoruz.
Daha da önemlisi, Türkiye’nin neresinde olursanız olun, sipariş edeceğiniz şerbet çeşitlerimizi kargoyla sizlere ulaştırabiliyoruz. Bir sınırlama yok, ister bir litre, ister yüzlerce litre sipariş edebilirsiniz. Kargo ve Kurye alıcıya Aittir İstanbul Anadolu Yakası na 10 Litre ve üzeri Ücretsiz teslim...Gıda mühendislerinden aldığımız destekle, hiçbir katkı maddesi kullanmadan % 100 doğal etkilerle kullanma süresini otuz güne çıkarttık.
Batılıların Tamarint dedikleri, bizdeki eski adıyla Hint Hurması isimli Demirhindi ağacının meyvelerinden yapılıyor. Demirhindi tropik bölgelerde yetişen kalın gövdeli, zümrüt yeşili oldukça ekşimsi bir meyvedir. Eskiden yemeklerde ekşi yerine kullanılırmış. Kabukları siyah renkte, eti yumuşak besleyici ve ferahlık verici bir meyvedir. Bu meyvenin üzerine şeker serperek çiğ olarak da yenildiği söylenir.
Demirhindi Şerbetinin Faydaları
* Kan yapar.
* Ferahlatıcı etkiye sahiptir.
* Enerji verir.
* Meyveleri Besleyicidir.
* Bağırsak solucanlarının düşürülmesinde yardımcı rol oynar.
* Bağırsak faliyetlerini düzenler.
* Sindirim bozukluğuna iyi gelir.
* İçeriğinde B3 vitamini barındırır
Osmanlı Şerbetlerinin Tarihçesi (15. Yüzyıl)
Osmanlı sarayını görme fırsatı bulan seyyahlar, her türlü meyvenin yetiştirildiği akıl almaz güzellikteki bahçelerden söz ederlerdi. Bu meyvelerden Osmanlılar şerbet, reçel, şekerleme, palüde ve hoşaf yaparlardı. Meyvelerden yapılan sofraların vazgeçilmez lezzetiydi şerbetler. Şarapsız bir Yunan ya da Roma şöleni olamayacağı gibi, şerbetsiz Osmanlı yemeği de düşünülemezdi. 1573 yılında sarayın helvahanesinde üzüm, limon, menekşe gibi şerbetlerin yanı sıra 851 okka (yaklaşık 1 ton) kırmızı ve beyaz gülden ve 52.300 adet nilüfer çiçeğinden şerbet yapılmıştır.
15. Yüzyıl sonrasında sarayın ve zengin sofraların gözde şerbetleri, gül, nilüfer, menekşe ve zambak gibi çiçeklerden yapılanlardı. Önemli konuklara bu şerbetlerden ikram edilirdi ve tabii bunlar için büyük paralar harcanırdı. Sıradan şerbet ise bal ve üzümden yapılırdı. İstanbul’un çevresini baştan, başa kaplayan bağlarda yetişen üzümler, taze olarak yenilir, kış için kurutulur ve şerbet yapılırdı. Bal yahut şeker şerbeti günlük hayatta en çok tercih edilenlerdi. Üzümü sıkıp fıçıya doldurup üzerine sıcak su ilave ederek iyice karıştırdıktan sonra üzerini dikkatlice örterek iki gün dinlenmeye bırakarak hazırlanan arap şerbeti revaçta olan şerbetlerdi. Osmanlı mutfağında her türlü meyvenin şerbeti yapılırdı.
Osmanlı’nın ünlü şerbetleri şöyle sıralanıyor:
1. Sikencebin
2. Demirhindi
5. Sünnet
6. Reyhan
8. Harnup
9. Somada
10. Vişne
11. Menekşe
12. Nilüfer
13. Zambak
14. Gül
15. Nar
16. Ayva
17. Böğürtlen
18. Sultan
19. Kayısı
20. Kiren (Kızılcık)
21. Subye
22. Meyan Kökü
23. Loğusa
24. Karadut
25. Saray Limonatası
Osmanlı sofralarının vazgeçilmez içeceği şerbetlerin bir kültür mirası olduğunu düşünüyor ve bu kültürün sürmesi için elimizden geleni yapıyoruz.
Türkiye’de her mevsim çeşitli şerbetleri tadabileceğiniz istisna restaurantlardan biridir Güler Osmanlı Mutfağı.
Kanuni Sultan Süleyman ve Osmanlıda Şerbet Geleneği
Kanuni Sultan Süleyman sıcak bir yaz günü Yeniçeri ortalarını ziyaret ve teftiş ederken, susamış. Ona bir kap içinde soğuk şerbet ikram etmişler. Kanuni’de, şerbeti içtikten sonra o tası altınla doldurup geri göndermiş. Ertesi yıl yine ortaları ziyaret ve teftiş ederken, her ortanın önüne geldiğinde şerbet dolu bir tas sunmuşlar ona. O da her tası altınla doldurtup, geri göndermiş. Bu şekilde her o mevsimde Padişah’a Yeniçeri ortalarından bir şerbet dolu tas gönderilmesi ve bunların altınla doldurulup, iade edilmesi gelenek olmuş. Savaşlarda bile cepheden bu taslar saraya gönderilir ve altınla dolu olarak geri gelmeleri beklenirmiş.
İstanbul Kadıköy’den Yükselen Tarih….
Osmanlı ve Türk mutfaklarının zenginliği muhteşem…
Onunla iç içe yaşamak yetmez, anlamak gerek.
Onunla övünmek yetmez, bilgilenmek gerek.
Ona sahip olmak yetmez, korumak gerek.
Biz, Mirasımıza sahip çıkmayı tercih ettik…
Bilmeyenler için hatırlatalım; Güler Osmanlı Mutfağı, misafirlerine, İstanbul, Kadıköy, Hasanpaşa’da hizmet veriyor. Osmanlı ve Türk mutfağından yedi yüz yirmi çeşidin üzerinde zenginliğimiz var. Bunlardan her gün farklı on dört değişik lezzet sunuyoruz. Vazgeçilmezlerimiz arasında, Soran Yemez Çorbaları, Osmanlı Tabağı, Demirhindi Şerbeti, Padişah Tatlısı, Özel Osmanlı Köftesi, Kapaklı Hünkar Pidesi ve Güveçte Meşhur Çayeli Kuru fasulyesi yer alıyor. Güler yüzlü bir ifadeyle güne özel hazırladığımız on dört değişik lezzet sizleri bekliyor. Bu lezzetlerin yedi tanesinin bir tabaktaki görsel şölenine “Osmanlı Tabağı “ adını verdik. Bu gün yediğiniz çeşitlere haftalar sonra rastlamanız mümkün olabilir.
Özel Yemek Siparişleri;
Butik Restaurant olmamızın avantajlarıyla, hizmetlerimizi siz neredeyseniz oraya da sunuyoruz. Canınız ne isterse, iki gün öncesinden haber vermeniz yeterli… ikramınızın zenginliğini ve miktarını siz belirleyebiliyorsunuz. Bunun içinde ekstra bir ücret ödemiyorsunuz. Hafta içi ve cumartesi, iş günlerinin telaşından uzak, sevdiklerinizle beraber özel lezzetler ve güzel dostluklar yaşamak üzere misafirimiz olmanızı bekliyoruz.
İstanbul Kadıköy den Yükselen Tarih
1965 den Bu güne Mirasımıza Sahip Çıkıyoruz
Şerbet Hattı Tel …: 0216 348 22 45 - 336 82 76
Şerbet Hattı Mail..: [email protected]
demirhindi şerbeti,demirhindi şerbeti, demirhindi şerbeti, demirhindi şerbeti, demirhindi şerbeti, demirhindi şerbeti, demirhindi şerbeti, demirhindi şerbeti, demirhindi şerbeti, demirhindi şerbeti, demirhindi şerbeti,
0532 641 73 55
www.osmanlimutfagi.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.