TURİZMİN SESİ
Altınyunus Oteli Termal Merkez Müdürü Dr. Ilgaz Nacakoğlu ve Ege Üniversitesi Çeşme Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Gezgin, Çeşme'nin termal sularıyla ilgili araştırma yaparak "Geçmişten Günümüze Çeşme Termal Suları" adlı kitap hazırladı.Aynı zamanda yazar olan Yrd. Doç. Dr. Gezgin, 12 İyon kentinden Eritrai'deki termal suların Romalı tarihçiler Vitrivius ve Pausanis'ten kalan yazılı belgelerde İyonya'nın en iyi kaynakları olarak geçtiğini, o dönemde ününün Roma'ya kadar ulaştığını belirterek, Çeşme'nin Osmanlı dönemine kadar termal özelliğini koruduğunu söyledi.
Çeşme'nin, en parlak dönemlerini 18 ve 19. yüzyıllarda Osmanlı egemenliğinde yaşadığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Gezgin, Osmanlıda kamu görevlilerinin özellikle eklem rahatsızlıklarının tedavisi için Çeşme'ye tedavi ve hava değişimine gönderildiğini, Mısır'dan İstanbul'a kadar pek çok görevlinin buraya tedavi için geldiğinin bilindiğini, o dönemde Çeşme'nin Osmanlı sın ırları içinde Bursa ile birlikte en önemli kaplıca merkezi olarak gösterildiğini kaydetti.
Çeşme'de tedavi olanlar arasında Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu ve Habeş Valisi Tosun Paşa'nın da bulunduğunu ifade eden Gezgin, şöyle konuştu: "Kaynaklara göre, 1870 yılında Çeşme'ye sedyeyle getirilen Tosun Paşa, şifa bulduğu Çeşme'ye cami ve çeşme yaptırmış. Yaptırdığı çeşme halen ayakta ancak camiyle ilgili bulgu yok. Şura-ı Devlet üyelerinden Ahmet Refik Paşa ve Erzurum'da Ruslara karşı büyük direniş gerçekleştiren Ahmet Muhtar Paşa da Çeşme termallerini tercih etmiş.
19. yüzyılda İzmir'den haftanın her günü, İstanbul'dan ise yoğun sezonlarda Ilıca iskelesine gemi seferi düzenleniyormuş. Bu dönemde Yunan adaları ve hatta İtalya'dan gemiler geldiği, aşırı talep nedeniyle tesis sıkıntısı çekildiği de belgelerden anlaşılıyor. Çeşme, o döneme bakıldığı nda bugün termal turizm konusunda tarihinin en sönük devirlerini yaşıyor." Gezgin, Çeşme'nin termal potansiyeli üzerine ilk çalışmayı 1909 yılında Yusuf Cemal'in "Çeşme Ilıcaları" adıyla yayımladığını anımsattı.
Yusuf Cemal'in, kitabında, o dönemde bölgedeki sular üzerine yapılan tüm analizlerin sonuçlarını vererek Çeşme'deki kaynakların o dönemde İstanbul elitlerinin tercih ettiği Avrupa'daki kaplıcalardan hiçbir farkı olmadığını anlattığını belirten Gezgin, şunları kaydetti: "Çeşme ılıcalarının tarihteki şüphesiz en önemli konuklarından birisi de Atatürk olmuştur. 1926'daki suikast girişimi sonrası Atatürk, gelişmeleri takip etmek üzere Çeşme'ye gelmiş ve heyetiyle birlikte bugünkü Ilıca semtindeki Rasim Palas, Karabina ve İstanbul otellerinde kalmıştır. Yaklaşık 10 gün Çeşme'de kalarak kaplıcalardan istifade eden Atatürk de bu kaynakların iyi bir şekilde değerlendirilmesini istemiş.
Atatürk imzasıyla Çeşme Kaplıcaları Türk Anonim Şirketi kurulmuş. O dönemde askeri bölge olarak nitelendirilmesi nedeniyle yabancıların girişinin yasak olduğu bölge için Atatürk, yabancıların girişini kolaylaştıran bir karar almış. Çeşme, geçmişte termal kaynaklarıyla İtalya, Yunan adaları ve Osmanlı topraklarındaki değişik bölgelerden yoğun olarak ziyaretçi çekmiştir." Büyük Önder Atatürk'ün o dönemde bir süre kaldığı ve onuruna baloların düzenlendiği Rasim Palas Oteli'nin şu anda harap olduğunu, yine bir süre kaldığı Madam Kramer Köşkü'nün de yıkıldığını belirten Gezgin, Ilıca'da evlerin altlarında bulunan kaplıcaların yıkılarak yerlerine turistik oteller yapıldığını söyledi.
Atatürk sonrası dönemde İsmet İnönü, Adnan Menderes ve Celal Bayar'ın da kaldığı Çeşme ılıcaları ve termal kaynaklarının sonraki yıllarda eski canlılığını yitirdiğini, zaman içinde deniz, kum güneş olarak tanımlanan yaz turizminin öne çıktığını ifade eden Gezgin, unutulan termal kaynakların 2004 yılında MTA tarafından bölgedeki turistik otellere termal su verilmesiyle yeniden hayata geç irildiğini kaydetti. Dr. Ilgaz Nacakoğlu da Çeşme'nin unuttuğu termal kaynaklarını tekrar kullanması halinde ilk vadede kış sezonu için 30 bin turist çekebileceğini ve 100 milyon avroya yakın getiri sağlayabileceğini ifade etti.
İlçede 18 otele termal su verildiğini, 70 otele su verilebilecek altyapı bulunduğunu bildiren Nacakoğlu, şöyle konuştu: "Hazırladığımız kitap büyük bir eksiği doldurdu. Kült ür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü, kitabın İngilizce, Fransızca ve Almanca çevirisini yapıyor. Bölgede çıkan suyun ayrıntılı analizleri ve otellerinin tanıtımının da yer alacağı eklentilerle rehber haline getirilecek bu kitap, Çeşme'nin uluslararası tanıtımında kullanılacak. Termal özelliğinin tekrar hatırlanması sayesinde ilçe kış turizminde de hareketlenmeye başladı. Birkaç yıldır Almanya ve Hollanda'dan ziyaretçiler geliyordu. Yaptığımız bağlantılarla Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nden de misafirler gelmeye başlayacak. Çeşme'nin orta vadede eski günlerini yakalayabileceğine inanıyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.