TURİZMİN SESİ
Proje kapsamında Kabataş ve Tophane istasyonları arasında yapılacak özel bir duraktan kalkacak “Galataport-Beyazıt Turistik Tramvayı” kruvaziyer yolcularını trafiğe takılmadan Tarihi Yarımada’ya taşıyacak. Turizm sektörünün referans kurumu Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Metro İstanbul ile İstanbul’un kruvaziyer turizmine değer katacak ve kent ulaşımına nefes aldıracak bir projeyi hayata geçiriyor. Kruvaziyer gemilerle İstanbul Galataport Limanı’na gelen ve yoğun trafik nedeniyle Tarihi Yarımada’ya ulaşmakta zorlanan turistleri bölgeye taşıyacak “Galataport-Beyazıt Turistik Tramvayı” için imzalar, TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya ve Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy’un katıldığı törenle atıldı.
İmza törenine Metro İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Fatih Gültekin, Metro İstanbul Hukuk Müşaviri Barış Demiroğlu, TURSAV Koordinatörü Çetin Gürcün, TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever ile TÜRSAB Kruvaziyer Turizmi İhtisas Başkanı Ercan Abitağaoğlu katıldı.
Bağlıkaya: “İstanbul trafiğine ek bir yük getirmeden sorun çözecek bir projeye imza atıyoruz”
TÜRSAB Genel Merkezi’nde gerçekleşen imza töreninde konuşan TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Metro İstanbul ile gerçekleştirilen iş birliğinin önemine dikkat çekerek, “Hem turist hareketini hızlandıracak hem de İstanbul trafiğine ek bir yük getirmeden sorunu çözecek bir projeye imza atıyoruz” dedi. Konuşmasında kruvaziyer turizminin Türkiye ve İstanbul için önemini vurgulayan Bağlıkaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Farklı coğrafyalardan valiz açıp kapatmadan deniz yoluyla keşfe çıkan turistler, bildiğiniz üzere kitle turizminin yaklaşık üç misli harcama kapasitesine sahipler. Kısıtlı zamanda İstanbul’a gelen kruvaziyer turistinin, İstanbul’un en önemli değerlerini, tarihi eserlerini görme fırsatı çok kısa bir zaman dilimine sıkışıyor. Tüm büyük şehirlerde olduğu gibi normal işleyişte Tarihi Yarımada’da çok ciddi bir trafik yoğunluğu oluyor. Bunun üzerine bir de turistin trafiği eklenince sıkıntı büyüyor. Ki biliyorsunuz turist taşımacılığı otobüs ve minibüs gibi büyük araçlarla yapılıyor. Dolayısıyla o bölgeye gidip-gelmek çok büyük bir sıkıntı yaratıyordu. Çok acele ederek tarihi yerleri gezmek gibi bir durum ortaya çıkıyordu. Metro İstanbul ile geliştirilen bu proje çerçevesinde, limandan kalkacak ve Tarihi Yarımada’ya gidecek tramvayı sadece turistler kullanacak. Metro İstanbul’un işletmesini yapacağı tramvayın kruvaziyer limanında özel bir durağı olacak ve turistleri Tarihi Yarımada’ya götürüp geri getirecek. Dolayısıyla bizim hesaplarımıza göre turistler bir saatten fazla bir zaman kazanacak. Öte yandan bu proje ile bölgedeki tarihi mirası da koruyacak bir adım atmış olduk. İstanbul’un gözbebeği Tarihi Yarımada’ya turist götüren yüzlerce transfer aracı, bu bölgemizdeki karbon ayak izini artırdığı gibi bu bölgedeki tarihi mirasımıza da farkında olmadan zarar veriyordu. Çevreci bir anlayışla hayata geçirdiğimiz bu proje, bölgedeki tahribatı azaltacağı gibi karbon ayak izini de düşürecek.” TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, iş birliğinden dolayı başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Metro İstanbul yöneticilerine teşekkür etti.
Özgür Soy: “Kamunun kaynaklarını minimumda harcayarak gerçekten büyük değer yarattık”
TÜRSAB ile bu iş birliğini gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy ise şunları söyledi: “Normalde bir proje lansmanı yapılırken proje, yatırım miktarı ile anlatılır. Ancak gururla söylüyorum ki bugün imzaladığımız proje, kamunun kaynaklarını minimum harcayarak fayda-maliyet açısından büyük değer yaratan bir proje oldu. Ülkeye, şehre ve turizme faydası büyük olan kruvaziyer turizminin İstanbul’da daha da geliştirilmesi gerektiği yıllardır konuşulan bir konuydu, bugün gerçekleştiriyoruz. Turistlerin Tarihi Yarımada’ya ulaşması, İstanbul’un en değerli, tarihi, turistik yerlerini gezmesi son derece önemli. Bu projeyi T1 Kabataş-Bağcılar Tramvay Hattımızı kullanarak gerçekleştirdik. Milyar dolarlar harcasak ancak yapabileceğimiz böylesi önemli bir projeyi, mevcut hattımızın âtıl olduğu zamanlarını kullanarak hayata geçiriyoruz. Bir kamu şirketi olarak hem para kazanmış hem de İstanbul’un kaynaklarını doğru şekilde kullanmış olacağız. Kendi yolcularımızın yoğun olmadığı 09.00-16.00 saatleri arasında kruvaziyer yolcularına mevcut hattımızı kullanarak özel bir hizmet sunacağız, böylece diğer yolcularımızın konforu da etkilenmeyecek. Turistleri kara yolu ulaşımından çok daha hızlı bir şekilde, 17 dakikada, trafikten bağımsız olarak Galataport bölgesinden Sultanahmet ve Beyazıt’a ulaştıracağız. Bu projeyle Tarihi Yarımada’nın yeşil hale getirilmesi, karbondan arındırılması da amaçlandı. Bu konu İstanbul Valiliği’nin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de öncelikleri arasında yer alıyor. O bölgeye giren yüzlerce otobüsün hem parklanma sorunundan hem de yaratacağı emisyondan kurtuluyoruz. Aslında bir yandan turist hareketini hızlandırırken diğer yandan da İstanbul trafiğine ek bir yük getirmeden bölgede sorunu çözecek. Nereden bakılsa İstanbul’a çok büyük bir fayda sağlayacak. Biraz işleyişten bahsetmek gerekirse; bu tramvayın biletleri için TÜRSAB ile aramızda bir yazılım geliştirildi. Bu yazılım üzerinden TÜRSAB üyesi acentalar oluşturulan QR kodlu biletlere erişebilecek ve bu biletleri satabilecek. Her bir bilet QR kodu okutarak iki kez kullanılabilecek. TÜRSAB ile yaklaşık bir yıldır bu projenin alt yapısını çalışıyoruz. Artık bugün düğmeye basacak hale geldik.
Bugün aynı zamanda Metro İstanbul’un 34. yılını kutluyoruz, bu imza töreni çok anlamlı bir güne denk geldi. İstanbul’a hayırlı olmasını diyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.